Meselelere ' teknik' açıdan bakmak yerine ' ideolojik' yaklaşmak... Ya da 'teknik' çözümler üretmek yerine 'ideolojik' çözümler bulmaya çalışmak, dünyanın her yerinde sorun yaratıyor.
Son örnek İngiltere'den...
Sunday Times gazetesinin haberine göre tıp fakültesinde okuyan bazı Müslüman öğrenciler, alkol içmekten kaynaklanan ya da seks yoluyla bulaşan hastalıkların işlendiği derslere girmeyi reddediyorlarmış.
Bazı öğrenciler ya da stajyerler de karşı cinsten hastalara bakmayı reddediyorlarmış. İngiliz otoriteler ne yapacaklarını şaşırmış.
Yukarıda belirttiğim gibi: Olaya teknik açıdan bakmak gerekir.
Türkiye'yle bağlantılı bir şekilde anlatmaya çalışayım: Üniversite öğrencisine kıyafet zorunluluğu getirilemez. İsteyen türbanla gelir derse, isteyen sakalla. " Efendim serbest bırakılırsa, bikiniyle gelen de olur "muş...
Ee, ne olmuş yani? Gelebiliyorsa... Yani havanın soğukluğuna, arkadaşlarının dalga geçmesine filan aldırmadan kampusta dolaşabiliyorsa; kendi bileceği iş.
Biz "teknik" olmalıyız: Yani öğrencinin " görüntüsüne " değil bilgisine " ve o " bilgiyi uygulama maharetine " bakmalıyız.
Diyelim ki derste " bel soğukluğu " işlenecek... Bazı öğrenciler bu konuyu öğrenmeyeceklerse, sınıfa girmeyeceklerse... Kendi bilecekleri bir iştir bu... Onların sorumluluğundadır...
Ya devamsızlıktan kalır ya da yazılı-sözlü sınavlarda başarısız olur.
Bilim ile inanç ayrı alanlardır. Her türlü inanca empatiyle yaklaşmak; suç işlememek şartıyla, herkesin inancı yönünde yaşamasına yardımcı olmak gerekir.
Ama aynı saygıyı bilime de göstereceğiz. Bilim ile inancın çelişiyorsa, tercih yapacaksın arkadaş!
"Efendim, ben bel soğukluğu olan hastaya bakmam... " Nedenmiş? " Çünkü inancıma aykırı... "
Öyle mi? İnancınız önünde saygıyla eğilirken, size sıfır veriyorum. Sınıfta kaldınız. Hayatta başarılar dilerim.
Nasıl Allah'a inanmadan Müslüman olunmuyorsa... Tıp bilgisini kavramadan ve istisnasız herkese uygulamadan da doktor olunmaz.