Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Sermaye, kültürünü arıyor

Canan Barlas yeni bir kitap çıkardı: ' Eğreti Burjuvalar'. Adı, içeriğinin özeti: Sermaye sahibi insanların, niye Avrupa'dakine benzer bir burjuvaziye dönüşemediğini anlatıyor. Burjuvazi; yani ' para artı kültür'.
Burada 'kültür'den kasıt: Felsefe, estetik, resim, müzik, mimari, demokratik hukuk devleti değerleri, vb...
Barlas dün Yeni Şafak'ta yayınlanan söyleşisinde sermayedarları eleştiriyordu: "Batı kültürüne yakın dururlar ama o da üzerlerinde eğretidir. Anlamadıkları halde Mozart dinlediler, Türk
müziğini küçümsediler uzun süre. Yabancı biri geldiğinde pop dinletiyorlar."
Haklı mı? Haklı!
Ancak insaflı olmak da gerek.
Bilgi Üniversitesi'nin Haliç Silahtarağa'da kurmakta olduğu ' Santral İstanbul' adlı büyük kültür merkezinin tanıtım kokteylinde, ünlü bir işadamımıza, "Kültürsüz sermaye olmaz" dediğimde şöyle cevap vermişti: "Parasız da kültür olmaz."
Yani ancak parayı kazandıktan sonra olayın başka yönlerini düşünür oldular.
Sermaye sınıfının kültür eksikliğini artık ciddi biçimde hissetmeye başladığını da düşünüyorum. Mesela İstanbul Modern Sanatlar Müzesi, Eczacıbaşı ailesinin öncülüğünde bu açığı biraz olsun kapatmak için kuruldu.
Küçüklü büyüklü başka girişimler de var. İşte bir örnek daha

***

Geçenlerde bir grup entelektüel, Şirin Yalçın ailesinin Çengelköy'deki yalısında bir araya geldi.
Şirin Yalçın, Fenerbahçe Asbaşkanı Neşet Yalçın'ın eşi ve kardeşi Elif Dürüst, İskender Savaşır, Zeynep Koçak ve Oya Fidanoğlu ile birlikte ' Aralık Gönüllü Eğitim ve Kültürel Araştırmalar Derneği'nin kurucusu.
'Aralık Derneği' edebiyattan tiyatroya, diksiyondan yaşam koçluğuna, çok çeşitli alanlarda eğitim seminerleri düzenlemekle kalmıyor, sosyal sorumluluk projeleri de yürütüyor.
Yeni hedefleri ise bir dergi çıkarmak... İşte yukarıda sözünü ettiğim grup eylül ayında yayın hayatına atılacak ' Aralık' dergisini desteklemek için bir araya gelmişti.
Kimler mi vardı grupta?
İşte birkaç isim: Siyaset bilimci Ayhan Aktar, müzisyen Ayşe Tütüncü, sosyal bilimci Çağlar Keyder, kültür tarihçisi ve eleştirmen
Zeynep Sayın, felsefeciler Ferda Keskin ve Oruç Oruoba, Bilgi Üniversitesi'nden (kurucu) Oğuz Özerdem, İhsan Bilgin, Turgut Tarhanlı, Bülent Somay (liste uzun, kesiyorum.)

***

Dergiyi yönetecek olan İskender Savaşır'a, Aralık'ın nasıl bir yayın olacağını sordum: "Basit bir ifadeyle ' Light Defter' diyebiliriz."
'Defter', Metis Yayınları'nın 1987'den 2002 yılına dek toplam 45 sayı çıkardığı ve entelektüel seviyesi hayli yüksek bir dergiydi. Şiir de olurdu içinde, değişen toplumu analizi eden yazılar da
Velhasıl 'Defter' deyim yerindeyse "ağır" bir dergiydi, 'Aralık' ise onun daha hafifi olacak.
'Hafiflik' de kendisini öncelikle bol ve güzel fotoğraf kullanımıyla, sayfa düzenindeki yenilikçi yaklaşımıyla, kaliteli kâğıdıyla ve aktüel konulara eğilmesiyle gösterecek.
Mesela 'Aralık'ın her sayısında bir Türk ressamı her yönüyle yer alacak, incelenecek.
Ayrıca 'Defter'de az yer bulan söyleşiler, burada öne çıkacak.
İskender Savaşır, küreselleşmenin kaçınılmaz bir süreç olduğunu... Bu süreç içinde Türkiye'nin nasıl değiştiğini, dönüşen yerelliğin hangi yüzlerle karşımıza çıktığını sayfalara yansıtacaklarını söylüyor.

***

Ben, ' parasal sermayeye' yön verenler ile ' kültürel sermaye' ( Pierre Bourdieu'ye salam!) sahibi liberaldemokrat ve sol entelektüeller arasındaki etkileşimin daha da artarak süreceğini tahmin ettiğim için... Bu etkileşimin mecralarından biri olacak (olması gereken!) 'Aralık'ı önemsiyorum. Hadi hayırlısı.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA