Bu toplumda hâlâ Ortaçağ kafasıyla düşünenler var. ' Ortaçağ kafası' deyince, bazıları ' radikal İslamcıları' kastettiğimi sanmıştır ama değil.
Üniversiteyi filan bitirmiş, büyük kentte oturan, kendini çağdaş-modern diye adlandıran kesimde de sözünü ettiğim Ortaçağ kafasına sahip sürüyle (hatta ' çoğunluk' diyebilirim) insan bulunuyor.
20'nci yüzyılın ikinci yarısında sosyal bilimlere en önemli katkıyı yapan kişilerden biri Fransız zihniyet araştırmacısı Michel Foucault'dur (okunuşu: ' Mişel Fuko').
Foucault, Ortaçağ'da akıl hastalarına ceviz yedirildiğini anlatır ve sorar: Niye? Araştırmaları şunu göstermiştir: Ortaçağdaki hâkim anlayış ' benzerlikler' üzerinden düşünmektir. Birbirine benzeyen nesneler arasında bir ilişki olduğu sanılır.
İşte cevize geldik: Ceviz nasıldır? Dış kabuğu serttir. Bu kabuğun içinde ise üstünde zar olan beyaz ve kıvrımlı bir meyve vardır.
Yani neye benziyor? Evet bildiniz: Tam da insanın kafatası ve içindeki beyin gibi...
O halde: " Beyninde bozukluk olan bir kişiye ceviz içi yedirirsek, iyi gelir. "
***
Evet... Benzeyenler arasında neden-sonuç bağı kurmak bir Ortaçağ zihniyetidir.
Ancak bu kafa, bu düşünüş biçimi toplumda hâlâ ciddi bir konuma sahip.
Bu Ortaçağ kafası o kadar etkili ki Kurtlar Vadisi dizisinin yayından kalkmasına neden oldu. Bu yapılırken kullanılan akıl yürütme biçimi tam Ortaçağlıktı: " Dizide şiddet var, toplumda da var, demek ki diziyi kaldırırsak, toplumdaki şiddeti de engelleyebiliriz. "
Aynı kafa, kavgalı gürültülü bilgisayar oyunlarını da yasakladı. Halbuki bilgisayar oyunları gençler arasındaki suç oranını düşürüyor. Çünkü birbirleriyle dövüşecek yere vakitlerinin çoğunu oyun başında geçiriyorlar. (Oyuna aşırı takılmak olumsuz bir durum olabilir ama yasaklarken kullanılan ' gerekçe' o değildi.)
Şimdi de aynı kafa, dizi oyuncularının topluma örnek olması gerektiğini iddia ediyor.
Sanıyorlar ki bir dizi oyuncusu, gerçek hayatında kokain kullanırsa, o diziyi sevenler de kullanacak! (Zaten o kadın yakalanana dek kokain kullandığı bilinmiyordu bile.)
***
Benzeri bir iddiayı Alman teknik direktör Daum, F.Bahçe'ye gelirken de öne sürmüşlerdi: "Efendim gençlere kötü örnek olacak."
Adam üç yıl F.Bahçe takımını yönetti... 25 milyon F.Bahçe taraftarı arasında, Daum'a bakarak, onu örnek alarak, kokaine başlayan bir kişi bulabilir misiniz?
Bu tip iddiaları öne sürenler, toplumun gerçek işleyiş biçimini bilmeyenlerdir. (Eğer cahil değillerse, o zaman asıl amacı
üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olan art niyetliler.)
İnsanlar gündelik hayattaki 'gerçeksomut' ilişkileri içinde bir şeyler yapar.
Ben şimdi kokain çekmek istesem ne yapacağım? Ne torbacıyı tanırım, ne yerini bulabilirim. Ama torbacılar kimi ağlarına düşüreceklerini çok iyi bilirler.
Siz hiç bir sıradan lise öğrencisinin kokain çektiğini işittiniz mi? Mümkün değil, çünkü parası yetmez, ilişkileri elvermez. Buna karşılık torbacılar onlara harçlıklarıyla alabilecekleri ucuz mallardan satmaya çalışırlar: Ecstasy gibi uyarıcılar, esrar gibi uyuşturucular.
Ogün Samast türü cani tiplerin TV dizileriyle mi yetiştiğini sanıyorsunuz? İpuçları geldikçe işin kimler tarafından tezgâhlandığı yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
***
Abdi İpekçi'den Özdemir Sabancı'ya, Hiram Abas'tan Turan Dursun'a, toplumun çok farklı kesimlerinden kişiler suikasta kurban gitti Türkiye'de... Onları öldürenler popüler kültürden mi etkilendi sanıyorsunuz?
Eğer öyle olsaydı... Bir kan denizi içinde kahkahalar atarak yüzüyor olurduk . Çünkü popüler kültürün bize en çok gösterdiği şiddet ve mizah !