İstanbul Kültür Sanat Vakfı yöneticilerine bir tavsiyem olacak. Ama önce meseleyi ortaya koyayım.
Pazar akşamı İstanbul Müzik Festivali kapsamında, Sultanahmet'teki Aya İrini Müzesi'nde İsveçli mezzosoprano Anne Sofie von Otter'i dinledik. Von Otter hem solo konserler veriyor, hem de operalarda rol alıyor. Alanında çok önemli bir kişi. Ona usta piyanist Bengt Forsberg eşlik etti.
Ancak konserde şöyle bir sorun oldu... Mesela Von Otter, Lars-Erik Larsson'un bir eserini seslendirdi... Larsson, Türkiye'de fazla tanınan bir besteci değil. Parça üç bölümden mi oluşuyor? Birinci bölüm bittiği an, seyirci başladı alkışlamaya...
Ben böyle şeyleri fazla önemsemem ama aslında adet parça bittiğinde alkışlamaktır. Von Otter ve Forsberg bu durumu önce yadırgadı. Ama sonra sanırım onlar da alıştı.
Ne var ki iş bununla kalmadı.
Konserin sonuna doğru Von Otter, besteci Howard Ferguson'un 5 İrlanda Şarkısı'nı söyledi. Her şarkıda alkışlayan seyirci, bu kez de 4'üncü şarkıdan 5'inci şarkıya geçildiğini anlamayıp alkışlamadı.
Daha önemli bir başka izlenim: Program bitti. Alkışladık. Sanatçılar tekrar sahneye çıkıp bir parçayı daha seslendirdiler. Sonra bazı seyirciler 'ayaklandı'. Tam gidiyorlar. O da ne? Bir parça daha: Kurt Weill'dan 'I am a stranger here myself'. Caz sanatçılarının da sevdiği bu eser, konserdeki diğer parçalara kıyasla oynak ve sevimliydi. Von Otter de onu son derece şirin jest ve mimiklerle yorumladı. Bunun üzerine bir alkış koptu ki anlatamam. Alkışın reytingi diğer parçaları solladı geçti.
Kıssadan hisse: Acaba müzik festivalinin sanat yönetmeni Ahmet Erenli, ülkemize gelmeden önce (anlaşma aşamasında) sanatçılara, nazikçe bir uyarıda bulunamaz mı? Böylece, hepsi olmasa da, bazı sanatçılar repertuarlarındaki eserlerden 'Türk dinleyicinin kulak zevkine uygun' olanları ön plana çekebilir. Ne bileyim, 10 parçadan 4'ü böyle olsa, memnuniyet derecesi daha da artar gibime geliyor.