Pazar gecesi üç beş kendini bilmez F.Bahçe taraftarı, Şükrü Saracoğlu stadında, "Rıza Efendi, 2 ekmek, 1 süt" yazan bir pankart açtı. Bu densizler akılları sıra BJK'nin teknik direktörü Rıza Çalımbay'ı alaya alıyorlardı. Nasıl? Çünkü hocanın babası kapıcılık yapmıştı.
Maçtan sonra Çalımbay'a bu pankart hakkında ne düşündüğü soruldu. O da, "Ben bunu reddetmiyorum ki... Evet babam kapıcıydı. Bense kendimi geliştirdim..." gibi bir açıklamada bulundu.
Yukarıda 'üç beş kendini bilmez' ve 'densiz' sıfatlarını gönül rahatlığı ile kullandım. Çünkü F.Bahçe seyircisi, Kanarya'yı yenen Kartal'ı alkışlarla evine gönderdi.
Rıza Hoca'ya karşı açılan bu pankartın bir ahlaksızlık, bir haysiyetsizlik örneği olduğu apaçık ortada.
Ancak beni üzen bir nokta daha var:
Bu pankartı açanlar sadece terbiyesiz değil, aynı zamanda aymaz da... 'Aymaz' yani olup biteni anlamayan kafalar... Böyle bir pankartın açılması hiçbir takımın taraftarına yakışmaz ama bir Fenerli'ye hiç yakışmaz.
Anlatayım... Neden 'Fenerbahçe Cumhuriyeti' diye bir laf vardır? Çünkü Fenerbahçe'nin tarihi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi arasında paralellikler bulunur. Fenerbahçe sevgisi Mütareke Dönemi'nde işgal güçlerine karşı kazanılan maçlarla başlamıştır. Atatürk'ün F.Bahçeli olduğu söylenir. Daha önce burada yazdık: Araştırmalar F.Bahçe taraftarının değerleriyle, Türk halkının değerleri arasında tam bir uyum olduğunu gösteriyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel yönelimlerinden biri eğitime verdiği önem olmuştur. Niye? Çünkü Cumhuriyet; Osmanlı hanedanının doğuştan, aileden gelen soyluluğunu bir kalemde silmiş... Yerine fırsat eşitliğini, eğitim yoluyla geliştirilen yeteneği koymuştur.
Sınıfı, etnik kökeni, cinsiyeti ne olursa olsun herkes yükselebilir, para, unvan, şan şöhret kazanabilir.
Cumhuriyet'in hedefi tam da köylü çocuklarını, kapıcı çocuklarını, işçi çocukları eğitmektir. Böylece onlar da iş hayatında ya da devlette başarılı olacak, medeni dünyanın bir parçası haline geleceklerdir.
Bunun için yapmaları gereken okumak, kendilerini yetiştirmek ve sınavlarda başarılı olmaktır. Mesela Silahlı Kuvvetler daima subaylarının 'halk çocuğu' olmasıyla övünmüştür. İstisnai durumlar haricinde bir kapıcı çocuğu genelkurmay başkanı olabilir... Cumhurbaşkanı ya da başbakan da olabilir. Yeter ki eğitim kademelerini geçsin, yeter ki bu yeteneğe sahip olduğunu göstersin...
Özetle 'kapıcı çocuğu' Rıza Çalımbay, BJK gibi büyük bir takıma hoca olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ideallerini gerçeğe dönüştürmüş bir kişidir. F.Bahçe seyircisi de Çalımbay'ı ve talebelerini alkışlarla stattan uğurlayarak o çirkin pankartı yırtmıştır.
