Soğuk Savaş sona erene kadar, ' hür dünya'da ABD'nin sadece askeri değil, ideolojik-kültürel açıdan da hegemonyası vardı. Blucin giyip kola içmek özgürlükle, demokrasiyle, refahla eşitleniyordu.
Bugün ise durum çok farklı. ABD yine muazzam bir askeri güç. Buna karşılık ABD, hem materyalist değerleriyle, tüketim toplumuyla, hem de 'uluslararası meşruiyet' aramayan siyasetçileriyle yerden yere vurulan bir ülke.
İşte bu durumu ABD'li siyaset bilimci Joseph Nye, "Sert Güç-Yumuşak Güç" olarak kavramlaştırdı ve ortaya şöyle sorular attı: "Ne oldu da ABD'nin yumuşak gücü azaldı?.. Böyle devam edebilir miyiz?.. ABD'nin yumuşak gücünü yeniden yükseltmek için neler yapılmalı?.." Tartışma dünyaca ünlü
NPQ (New Perspectives Quarterly) dergisine ve elbette onun Türkçe baskısına da taşındı.
NPQ Türkiye'nin son sayısında bu konuda bakın neler var... 'ABD'nin Yumuşak Gücünün Yükselişi ve Çöküşü' (Nathan Gardels), 'Yumuşak Güç ve AKP'nin İkilemi' (Fuat Keyman), 'Türkiye-ABD İlişkilerinin İlk 'Soft Power' Yılları' (Erdal Şafak), 'Yumuşak ve Şefkatli' (Umur Talu)...
Ayrıca NPQ Türkiye'nin yayın kurulu üyeleri Ali Saydam, Mehmet Kenan Tekdağ, Erdal Şafak, Mehmet Ali Kılıçbay, Dücane Cündioğlu ve bendeniz tartışıyor: 'ABD'nin Yumuşak Gücüne Ne Oldu? "Eğer bu tip konulara meraklıysanız, dünyada ve Türkiye'de neler olup bittiğini, hangi konular üzerine kafa yorulduğunu öğrenmek istiyorsanız NPQ'yu takip etmelisiniz.