Kapitalizmin sanatı denilen reklamlar hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak reklamların hepsi aynı kalitede değil. O halde soru şu:
TV'nin karşına geçtiniz. Bir reklamı izlediniz ve beğenmediniz. Peki bu durumda kimi suçlarsınız?
Oyuncuyu mu? Senaryo yazarını mı? Müzik seçiciyi mi? Yönetmeni mi? Reklam ajansının yaratıcı bölümünü mü? Bu kötü reklama onay veren üretici firmayı yöneticilerini mi? Yoksa ürünü mü?
Ben genellikle onay veren üreticiyi eleştiririm. Çünkü ürününü iyi tanıyan bir patron ya da yönetici, eğer birazcık kafası çalışıyorsa, önüne konulan reklamın iyi olup olmadığını bilir.
Mesela dergiciliğin piri, rahmetli Ercan Arıklı'nın saçma sapan önerilerle gelen reklamcıları üç beş cümleyle damdan düşmüşe çevirdiğine defalarca şahit oldum.
Bence bu konuda 'en az kabahatli' olan üründür. Çünkü şu ya da bu biçimde belli bir kitlenin ihtiyacını karşılayan herhangi bir ürünün reklamı aslanlar gibi yapılabilir.
Reklamları bir de bu gözle izleyin. Bakalım siz kimi suçluyorsunuz?