Marmaris'ten Datça yönüne doğru gidiyoruz. Bu yol eskiden bir felaketmiş. (Uzun yıllar bir 'şirket kölesi' olarak çalışan bendeniz ilk kez buralara gelmekte.)
Bir Datçalı, "Biz saymıştık... 366 tane viraj vardı. 70 kilometrelik yolu 2 saatte giderdik... Tecrübeli olmayanlar 3 saate ancak alırdı... Ama millet aracını öylesine dikkatli kullanırdı ki hiç kaza olmazdı..." diyor. Ardından ekliyor: "Şimdi baklava sayılır, baklava!" Artık virajlar azalmış. Asfalt fena değil. Ancak buralara gelirseniz dikkatli olun. Çünkü yola mıcır dökmüşler, viraja biraz hızlı girseniz araç kayıyor. Onun dışında manzara çok çarpıcı. Bazen Datça yarımadasının iki kıyısını birden görüyorsunuz: "Sağınız Ege, solunuz Akdeniz..."
Kimi yerlerde yolun yanı başı uçurum. Benim gibi yükseklik korusu olanları etkileyen bir görüntü: Güzel ve tedirgin edici! Unutmadan: Kimliğiniz mutlaka yanınızda olsun. Jandarma kontrol yapıyor. Çok nazikler ama kimliği göremezlerse mecburen canınızı sıkabilirler.
Bizi de çevirdiler. Onur adlı jandarma (dikkat etmedim, sanırım onbaşıydı), "Gazeteci misiniz" diye sormaz mı?
Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü'nden 2002'de mezun olmuş bir F.Bahçeli. Yollarda, lokantalarda SABAH okurlarıyla karşılaşmak çok hoş oluyor. Beş dakika önce tanıştığınız insanlarla 40 yıllık ahbapmış gibi sohbete başlıyorsunuz.