Geçen gün haber aldık ki 'İl Piccolo'ya Ege'den 'kopanisti' peyniri gelmiş! Hemen tatmaya gittik...
Ben bu ilginç peyniri Gusto dergisinin yaş gününde yemiştim. 'İnceltilmiş' kopanistiyi küçük ekmek dilimlerine sürüp şarabın yanında ikram etmişlerdi.
'Bu kopanisti nasıl bir şey' diye sorarsanız... Yukarıdaki 'inceltilmiş' kelimesi çok önemli. Çünkü müthiş ağır bir peynir. Çok yağlı, çok kokulu. Keskin mi keskin.
Eğer kopanistiyi ekmeğin üstüne katkısız sürerseniz hem yerken zorlanıyorsunuz, hem de ağzınızda garip bir tat bırakıyor. Bizim gibi alışmamış olanlar için peyniri bu biçimde yemek kolay değil. O yüzden mesela margarinle karıştırmak gerekiyormuş.
Gelin kopanistinin ne mene bir şey olduğunu Artun Ünsal'ın Türkiye'deki peynirleri anlattığı 'Süt Uyuyunca' adlı kitabından okuyalım:
"Kopanisti, Yunanca, 'ezilmiş, dövülmüş' anlamına gelir. İzmir, Çeşme, Karaburun yöresine hastır. Eskiden çok yapılır ve Yunanistan'a ihraç edilirdi. Şimdilerde az üretiliyor ve genellikle aile içinde tüketiliyor.
Kopanisti keçi sütünden sepet kelle peynirinden artakalan peyniraltı suyundan lorun ekşitilmesiyle elde edilir."
Egeli erkeklerin daha çok rakı mezesi olarak rağbet ettiği bu peynirden İl Piccolo'da (Caddebostan) sigara böreği yapmışlardı. Böyle yemesi hem kolaydı, hem de börek çok lezzetli olmuştu. Meraklısı kaçırmasın.