Şu sıralarda ilginç bir sanatsal etkinlik var. İstanbul Beyoğlu'ndaki Yapı Kredi Bankası Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nde 'd Grubu' (1933-1951) ressamlarının eserleri sergileniyor. 22 Ocak'ta başlayan sergi 14 Mart'a dek sürecek.
'd Grubu', Nurullah Berk, Zeki Faik İzer, Elif Naci, Cemal Tollu, Abidin Dino gibi ressamların oluşturduğu önemli bir hareket, bir topluluktu.
Grubun genel hedefi genç Cumhuriyet'e uygun, yeni ve ulusalcı bir sanat yaratmaktı. Özellikle Fransa'daki resim akımlarından etkilendiler. Zamanla başka sanatçılar da gruba katıldı.
***
Gelelim asıl konumuza...
Hilmi Yavuz bu sergide yer alan bir tablo üzerine iki yorum birden yazdı. (Zaman, 11 ve 18 Şubat) Hilmi hoca Zeki Faik İzer'in 1933'te yaptığı 'İnkılap Yolunda' isimli eserini ele alıyor.
Ve özetle diyor ki: "Bu resim, Delacroix'nın ünlü eseri 'İnkılaba Rehberlik Eden Hürriyet'in kopyası gibidir. Hatta bir esinlenmenin ötesinde intihal (çalıntı) olduğu dahi söylenebilir."
Hilmi hoca yazısında görsel malzeme kullanmamış. Ben her iki resmi de bulup buraya aldım. Hakikaten de öyle. Belli ki İzer, Delacroix'nın kompozisyonunu pek beğenmiş. Onu alıp Cumhuriyet'in 10'uncu yılında Türkiye'ye uyarlamış.
***
Hilmi Yavuz çeşitli kaynaklara... Önemli düşünürlerimizden Prof. Hilmi Ziya Ülken'e, yazar Nahid Sırrı Örik'e, eleştirel sanat tarihçisi Nicos Hadjinicolau'ya da göndermeler yaparak diyor ki: "Bizim ressam için 1789 Burjuva Devrimi ile 1923 Kemalist Devrim arasında bir fark yok. Belli ki Zeki Faik İzer tarih bilincinden yoksunmuş."
***
Bu konuya niye mi değindim?
1) Fırsatını bulursanız bu önemli sergiyi gezmeniz için...
2) Sanat aleminde ne kadar ilginç tartışmalar olduğunu göstermek için...
3) Hilmi Yavuz'a bir mesaj göndermek için: İlahi hocam; ceza kanununu İtalya'dan, medeni kanununu İsviçre'den almış bir milletiz. Bu genel eğilime uyan Zeki Faik İzer'in, Delacroix'yı adapte etmesini niye çok görüyorsunuz?