1-MEHMET TURGUT'TAN PORTRELER
Herkes onun fotoğraflarından bahsediyor. Şimdi de rock portreleriyle gündemde. Turgut'un aşırı abartılı, ışık ve gölgesi son derece yapay fotoğraflarının estetiğini ise hiç kimse sorgulamıyor. Portreleriyle portresini çektiği insana özel bir atmosfer yaratacağına her kimi çekiyorsa onu aynı karanlığa gömüyor. Gömdüğü gibi de çektiği insandan daha ünlü olmayı başarabiliyor. En çok da bunu çözemiyorum. Rock portrelerini, Türkiye'nin rockçılarının nasıl bir ruh manzarası sergilediğine bakmak için inceledim. Sonuç yine olumsuz. Her biri birbirine benzetilmiş, her birinin öznelliği sonsuz kahverengilikler içinde silinmiş bir seri portre. Hiçbirini beğenmedim. Oysa ne kadar beğenmek isterdim.

2-12. İSTANBUL BİENALİ'NDE İTALYAN İŞİ
Tina Modotti ve Letizia Battaglia. Modotti'yi sinefiller ünlü sessiz film 1920 tarihli The Tiger's Coat filminden tanıyacaklardır 16 yaşında İtalya'dan Amerika'ya göç eden Modotti'nin hayatı da bir filmi aratmıyor. Los Angeles'da ünlü fotoğrafçı Edward Weston'la tanışan Modotti, önce onun modeli sonra sevgilisi oluyor. Weston öldükten sonra da stüdyosunu idare ediyor.Ve içindeki sanatçıyı keşfediyor. Weston'un Meksika tutkusu ona da bulaşıyor. Meksika duvar hareketinin en büyük tanığı oluyor Modotti fotoğraflarıyla. Modotti'yi bienal sayesinde yakından tanıyacağız. Şimdiden heyecanlıyız. Bir başka İtalyan kadın sanatçı da Letizia Battaglia. O da yüzyıl başı doğumlu... 1935 doğumlu Battaglia, mafya fotoğraflarıyla dünya çapında tanındı. Palermo'daki L'Ora gazetesi için çalışan Battaglia, yüzlerce mafya kurbanının fotoğrafını çekti. "Bende kan arşivi var" sözüyle tanınan Battaglia da bienalin sürpriz kadın sanatçılarından... Bir sürpriz isim de Yıldız Moran Arun. Küratörler, yaz başından beri bienale Yıldız Moran Arun'un fotoğraflarını dahil etmeyi deniyor. Bakalım böylece en kadın sanatçılı bienal bu bienal mı olacak hep birlikte göreceğiz.

3-Erdem Helvacıoğlu üretiyor
Erdem Helvacıoğlu, en son müzisyenlerin bayıldığı dergi Signal to Noise dergisinin konuğu oldu. Helvacıoğlu'nun son albümü Resonating Universes, İngiltere'nin en önemli plak şirketlerinden Sargasso Plak şirketi tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Arp sanatçısı Şirin Arpacıoğlu'yla ortak gerçekleştirdiği albüm 60 dakikalık bir besteden oluşuyor. Helvacıoğlu halen Nina Persson ve Nathan Larson'la 11 özgün besteden oluşan bir piyano albümü hazırlıyor. Kendisiyle gurur duyuyoruz.