Nur Koçak'ın sergisi, 44A sanat galerisinde devam ediyor. Bu sergiyle galeri, müze gibi oldu. Nur Koçak'ın daha önce bir arada görme fırsatını bulamadığımız, 1970, 1980'lerden ikili ve üçlüleri bu sergide yan yana. Nur Koçak resmi, Türk resmindeki en gerçekçi ve feminist kanadı oluşturur. Koçak, kendini foto-gerçekçi olarak tanımlar. Bugün, Nur Koçak resminin mirasçısı ise Taner Ceylan'dır.
Ceylan, birçok defa röportajlarında Koçak'ı ne kadar beğendiğini ve onun izinde olduğunu açıklamıştır. Ceylan'ın fotoğraftan çalıştığını ama daha sonra resimlerini fotoğraftaki gerçekten arındırıp daha mükemmel kadrajlara dönüştürdüğünü hatırlatalım.
Koçak, 1970'lerde ilk parfüm resmini boyarken şişenin pütürlerine kadar yapmış. Sonra bakmış ki pütürler minik lekeler gibi duruyor, onları silmiş. Nur Koçak ve Taner Ceylan'ın kesiştikleri bir nokta da Hikmet Onat. İkisi de Onat'ın özellikle manzaralarına, suyu boyamasına hayran. Farklı söyleşilerde ikisi de Hikmet Onat'tan çok etkilendiklerini belirtti. Geçtiğimiz günlerde Taner Ceylan, New York'lu galericisiyle Koçak'ın sergisini ziyaret etti. Galerici ise resimlere hayran oldu ve Koçak'a bir sergi açmayı teklif etti. Uzun süre hiç resim satamayan Nur Koçak, bugün fiyatlarını piyasadan bağımsız bir şekilde kendisi belirliyor. Artık eskisi kadar resim de yapamayacağını hesaba katarak bunu yapıyor.
Başta Sotheby's olmak üzere, her türlü müzayede şirketinden uzak duran sanatçı, yaşarken kendi değerinin ona teslim edilmesini, hiçbir spekülasyona maruz kalmadan sağlamaya çalışıyor.
Ahmet Kaya'nın töreninde gösterilen belgeselinde Kaya da, Paris'te sürgünden bunu söylüyordu: "Değerim yaşarken anlaşılsın, sevdiklerimle yaşarken olayım, öldükten sonra değil..."
Maalesef öldükten kaç sene sonra görkemli bir törenle anılabildi Kaya... Bugün Nur Koçak sergisine gidenler fiyatları o yüzden astronomik bulmasınlar.
Koçak'ın çağdaşı ve arkadaşı Mehmet Güleryüz'ün retrospektiflerinin sayısı çoktan beşi geçmiştir. Koçak'ın bir tane bile yok. Ama bir gün mutlaka olacak. Nur Koçak'ın, bunun ve vahşi piyasanın farkında eserlerini gelecek kuşaklara ve nice anma sergilerine titiz ve mükemmel bir şekilde aktarma, -tıpkı resimleri gibi- tam bağımsız mücadelesi karşısında şapka çıkarıyorum.