Kız Kulesi
Üsküdar'ın simgesi durumunda olan Kız Kulesi; İstanbul Boğazı'nın ağzında ve sahilden 200 metre uzaklıktadır. Rivayetlere göre, Kız Kulesi'nin hikayesi şöyle: Mitoloji kahramanlarından Leandros'un, Hero isimli bir sevgilisi vardır. Hero; Yunanlılar'ın Afrodit, Batılılar'ın Venüs adını verdikleri güzellik ilahesinin rahibesi olup Çanakkale'nin Avrupa kıyısında yaşar. Leandros ise Boğaz'ın öbür kıyısında oturur. Bu şehrin kralının oğlu olan Leandros, her gece Abydos'tan denize girer ve yüzerek sevgilisiyle buluşur. Bir gece Hero bir meşale yakar ve Leandros'u yanına çağırır. Bu sırada patlayan fırtına yüzünden Leandros boğulur ve ertesi gün sahile vuran cesedi gören Hero da kendisini denize atıp intihar eder. 1845'te bir Fransız yazarı, bu efsaneyi Kız Kulesi'ne yakıştırdı. Yazara göre; güzel Hero, her gece Üsküdar sahilinden Kız Kulesi'nin üzerinde bulunduğu küçük adaya geçerdi. Hero ile Leandros'un acıklı sonuna üzülen Üsküdar Tekfuru, bu ada üzerine bir anıt yaptırdı.
Şemsi Paşa Camii
Üsküdar sahilinde olan Şemsi Paşa Camii, İstanbul Boğazı'nın Marmara'ya açıldığı bir noktadadır. Karşısında Galata Köprüsü ve Haliç uzanır. Şemsi Paşa'nın Üsküdar'a bakan tarafında, yani eski tütün fabrikasının yerinde bir de sarayı vardı. Vezir Şemsi Ahmed Paşa tarafından 1580 yılında yaptırıldı. Caminin mimarı, Mimar Sinan'dır.
Beylerbeyi Sarayı
Beylerbeyi Sarayı, Osmanlı padişahlarının sayfiye mekanı ve yabancı devlet başkan ya da hükümdarlarının ağırlanacağı bir devlet konuk evi olarak düşünülmüş ve devrin padişahı Sultan Abdülaziz'in isteği üzerine inşa edilmiştir. Baş mimarı Serkis Bey, Dolmabahçe Sarayı'nın da müteahhidi olan Ermeni Balyan ailesindendir. Sarayın iç ve dışındaki Barok sitilinin görülmesi, yapımı esnasında batı mimarisinin çok etkisinde kalındığını gösterir. Sarayın açılışı; 12 Nisan 1865'te Beylerbeyi Camii'nde kılınan cuma namazının ardından Sultan Abdülaziz Han tarafından açıldı.
Mihrimah Sultan Camii
İskele Meydanı'nda Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan için Mimar Sinan'a yaptırdığı camidir. Ayrıca Mimar Sinan'ın erken dönem eserlerindendir. Kubbesi üç yanından yarım kubbelerle desteklenmiştir, ama ön cephede yarım kubbe yoktur. Nisan ve Mayıs aylarında Bayezid yangın kulesinden veya o bölgedeki yüksek bir noktadan İskele Cami'sine doğru bakıldığında; sabah gündoğumunda İskele Camii'nin iki minaresi arasından güneşin doğuşu ve akşam günbatımında ise ayın doğuşu izlenebilir. Aynı kuleden Edirnekapı yönüne bakıldığında; Mihr-i Mah Sultan Edirnekapı Külliyesi'nde de, sabah ayın, akşam da güneşin batışı izlenebilir. Caminin tek şerefeli iki minaresi, mukarnaslı mihrabı ve mermerden minberi; klasik mimarinin güçlü bir simgesidir. Cami, Anadolu yakasının sayılı tarihi eserlerindendir.