Seraların içerisine 20-30 santimetre derinliğinde oluşturan havuzların üstünde yüzen süngerlerin üzerine dikilen marullar, 30-35 gün içinde hasat noktasına ulaşıyor.
Kurdukları sistem hakkında bilgi veren genç üretici Fatih Tural, "Hiçbir ilaç kullanmıyoruz. Toprağa verilen gübrenin 5'te biri kadar gübre veriyoruz. Gelecek nesiller için toprak kirliliğini ve nitrat kirliğini önlüyoruz. Topraksız olduğu için hem verim daha çok hem de çok lezzetli" dedi.
6 dönüm serada yılda 8 defa hasat aldıklarını belirten Fatih Tural, "Seralarımızı periyotlara böldük. Haftada bir hasat alıyoruz. Dönüme 20 bin marul ekiyoruz. 1 hasatta haftalık 11 bin marul topluyoruz. 30-40 kuruş masrafımıza gidiyor. Komisyoncular tanesini 90 kuruş-1 TL arasında alıyor. Bize ortalama bir maruldan 50 kuruş kar kalıyor" diye konuştu.
Türkiye'de daha çok dikey sistem olarak suyla üretim olduğunu aktaran Tural, "Biz de oradan örnek aldık ancak bizim yaptığımız gibi kimse yapmıyor. Biz havuz sistemiyle üretim yapıyoruz. Bu sistem daha çok Endonezya taraflarında var" ifadelerini kullandı.
Fatih Tural'ın babası Ali Tural ise, "2 yıldır araştırıyoruz Hollanda, Amerika, Endonezya, Malezya'da bu teknikle üretim yapılıyor. Özellikle toprakları az olan ülkelerde yapılıyor bu sistem. Şu anda gayet güzel gidiyor. Bu teknikte birim alana daha fazla dikim yapabiliyorsun. Mahsul çok iyi oluyor. Hasat süresi toprağa göre daha kısa oluyor. Hiçbir şekilde ilaç kullanmıyoruz. İyi tarım uygulaması yapıyoruz. Bu ürünün yetişme süresinin kontrol edebiliyorsun. Diğer çiftçilerimize tavsiye ederiz ama iyi araştırmaları gerekir. Her su dolu olan yerde bu ürün yetişmez" diye konuştu.