Rektörlükten yapılan açıklamada, "İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden birincilikle mezun olan sevgili öğrencimiz Muhammet Emin Ay'ı tebrik ediyor, meslek hayatında başarılarının devamını diliyoruz." ifadesi kullanıldı. Hukuk fakültesinin mezuniyet töreninde gerçekleşen "üzücü" durumla ilgili Rektörlüğün inceleme başlattığı kaydedildi.
28 ŞUBAT'A VE ANNESİNE ATIFTA BULUNMUŞTU
Öte yandan Ay, sosyal medya hesabından yaptırılmayan konuşmasını paylaştı. Metinde 28 Şubat'a atıfta bulunan Ay, annesinin o dönem İstanbul Üniversitesi'nde okuduğunu ancak çarşaf giydiği için okuldan atıldığını iddia etti. Ay ''Daha, yakın bir süre evvel ülkemiz, toplum yapısını yok sayan 28 Şubat sürecine maruz kaldı. Öncesi ve sonrasıyla bu dönemin oluşturduğu travmaların ve bıraktığı izlerin silinmediğinin en yakın şahitlerinden olduğumu; mezuniyetin 4 ağustosta yapılacağı haberini ailemle paylaştığımda annemin mezuniyete gelip gelemeyeceğini bana sormasıyla bir kez daha derinden hissettim.
28 Şubat sürecinin bırakmış olduğu iz nedeniyle taşımasından onur ve gurur duyduğum çarşafından dolayı zamanında atıldığı İstanbul Üniversitesine evladının mezuniyet törenine gelemeyeceğini düşünmüştü. Annem, İstanbul Üniversitesinde Fen Fakültesi biyoloji bölümü son sınıf öğrencisiyken başörtüsü yasağı nedeniyle okulu bırakmak mecburiyetinde kaldı. Bugün ona yarım bıraktırılan İstanbul Üniversitesinin, Hukuk Fakültesini birinci olarak bitirmenin haklı gururunu yaşıyor, bu nedenle bu konuşmamı anneme atfetmek istiyorum. Hamdusenalar olsun ki isminde ikna özünde icbar olan odalar bir daha asla açılmamak üzere kapandı. Artık bu gibi hukuksuz durumların önünde durmak bizim boynumuzun borcudur" diye yazdı.
ERBAKAN'I DA YAD ETTİ
Ay'ın sosyal medyadan paylaştığı konuşma metnindeki diğer ifadeler ise şöyle:
"Sayın bakanım, sayın dekanım, kıymetli hocalarım, değerli misafirler ve sevgili arkadaşlarım hepiniz hoş geldiniz. Bugün sizlerin karşısında bu konuşmayı yapmanın gururunu yaşıyor ve bu nedenle Allah'a hamd ediyorum. Bidayeti parlak olanın nihayetinin de parlak olacağı düşüncesiyle 4 sene önce bismillah diyerek başladığım hukuk fakültesini sonunda da besmele ile bitirebilmek nasip oldu. Hukuk fakültesini; kendime çizdiğim yoldan sapmadan, kendi kimliğimi kaybetmeden bitirebilmek, nezdimde 4 sene boyunca almış olduğum notlardan çok daha kıymetlidir.
Kanaatimce, hukukçular olarak göz önünde bulundurmamız gereken bir diğer husussa içinde bulunduğumuz toplumun yapı dinamikleridir. Bir hukukçu, ideolojisi ne olursa olsun hukuku içinde bulunduğu toplumun kültüründen ayrı olarak düşünmemelidir. Batı'nın evrensel olarak dayattığı birçok değerin aslında evrensel olmadığı, hatta bunların bizim toplum yapımızla taban tabana zıtlıklar içerdiği yadsınamaz bir gerçektir. Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın da söylediği gibi bu milletin külüne üflesen altından iman çıkacaktır. İslam dini bu aziz toprakların vazgeçilemez bir parçasıdır ve fakültemizin kapısındaki fetih müjdesi ayetleri de bunun nişanesidir''