Sakarya'nın Sapanca ilçesinde, işadamı Bilgin Özkaynak'ın çiftlik evine 10 Mayıs 2012'de bir operasyon düzenlendi. Bu operasyon daha sonra aralarında 49 muvazzaf subayın bulunduğu 357 sanıklı bir davaya dönüştü.
FETÖ'nün kumpas soruşturmalarından biri olan bu davanın adı kamuoyunda İzmir Askeri Casusluk davası olarak anıldı. Özkaynak'ın çiftlik evinde bulunduğu iddia edilen bir hard diskin içinde Pandora isimli bir veritabanı olduğu söylendi.
Buradaki bilgiler TSK'da görev yapan subay ve astsubayların tutuklanması için gerekçe oldu.
20 AY TUTUKLU KALDI
Hürriyet'in haberine göre o subaylardan biri de o dönem Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda Alay Komutanlığı yapan Kurmay Albay İdris Acartürk'tü. General olması beklenen parlak subaylardan biriydi.
Ancak, veritabanındaki dijital verilere göre 'örgüte' Atmaca ve Fırtına adlı askeri belgeleri sağlayan kişiydi. İddia buydu. Kurmay Albay İdris Acartürk, 'gizli askeri belgeleri ele geçirmek', 'askeri casusluk' gibi suçlamalarla 7 Temmuz 2012'de tutuklandı.
Aslında bunlar FETÖ'nün kurduğu bir kumpastı. İzmir'deki mahkemeler sırasında bu belgelerin gerçek olmadığını ispat etmiş olsa da Acartürk, 20 ay tutuklu kaldı. O günlerde İdris Acartürk'ün eşi Sevda Acartürk mecliste milletvekilleri ile görüşerek, kızı Pelin Acartürk ise gazetecilere mektup yazarak kumpası anlatmaya çalışıyordu.
KOMUTAN OLARAK GERİ DÖNDÜ
Bunun bir FETÖ kumpası olduğu anlaşıldığında Acartürk, diğer tüm sanıklarla birlikte beraat etti. Soruşturmayı yürüten polislerin, savcıların ve hâkimlerin ise FETÖ'cü olduğu anlaşılmıştı.
Acartürk, beraatının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri'ne geri döndü. 2016'daki askeri şurada Tuğgeneralliğe terfi etti. 5 yıl sonra 2017'de Sakarya'ya bu kez Komando Tugay Komutanı olarak geldi.
Sakarya 7. Komando Tugayı 3 ay önce Şanlıurfa'ya, sınır bölgesine çekildi. Barış Pınarı harekâtından önce komando tugayı Şanlıurfa'da konuşlandırılmıştı. Fırat'ın doğusuna başlayan kara harekâtı ile birlikte sınırı ilk geçen 7. Komando Tugayı'nın başındaki isim İdris Acartürk oldu.