OLKAN ÖZYURT
Özcan Alper'ın hem ulusal hem de uluslararası yarışmada yer alan son filmi "Rüzgarın Hatıraları" festivalin merakla beklenen filmlerinden biriydi. Bunun için galasına ilginin yoğun olacağı tahmin ediliyordu. Oyuncuları arasında Onur Saylak, Mustafa Uğurlu ve Tuba Büyüküstün gibi yıldız isimlerin olması bu ilgiyi körükledi adeta. Bunun için dün akşam AKM'de iğne atsan yere düşmez dercesine bir kalabalık vardı. Sevdikleri sinemacıların filmini birlikte izleme deneyiminin heyecanı da tüm salonu sardı.
Festival direktörü Elif Dağdeviren'in film öncesi ekibi takdim ederken her ismin uzun uzun alkışlanması da bu heyecan yüzündendi birazda.
"Sonbahar" "Gelecek Uzun Sürer"den sonra "Rüzgarın Hatıraları" filminde Alper 1940'lar Türkiyesi'ndeki baskı ortamından kaçmaya çalışan Ermeni bir ressamın geçmişteki travmalarıyla hesaplaşmasını anlatıyor. Geçmişteki travmanın sebebi ise 1915 olayları...
"Rüzgarın Hatıraları" katmanlı, epik anlatımdan beslenen bir film. Alper klasik sinemaya yakın duran sinematografisiyle zor bir filmin üstesinden gelmeyi başarmış. Yönetmenliğini bir adım daha öteye taşımış. Ressamı canlandıran Onur Saylak ile onu Karadeniz'de bir ormanda saklayan adamı oynayan Mustafa Uğurlu'nun performansları üst düzey. Tuba Büyüküstün'ün ise kısa ama etkili bir rolü var. Gösterilen filmler düşünüldüğünde "Rüzgarın Hatıraları" Ulusal Yarışma'nın ciddi favorilerinden biri olarak değerlendirilebilir. Saylak ve Uğurlu'nun da ödüle yakın durduğu söylenebilir.
Gösterim sonrası yapılan söyleşiye filmin ekibi tam kadro katılırken Özcan Alper "Toplumsal travmalara çok uzak değiliz. Ama biz yaşadığımız travmaları anlatamıyoruz. Anlatamayınca başka etkisi oluyor" dedi ve filmin başında yer alan sözü hatırlattı: "Geçmiş asla ölü değildir. Geçmiş bile değildir."
Onur Saylak ise "Sonbahar'da birlikte çalıştığımız için yönetmen oyuncu ilişkisi açısından daha deneyimliydik. Ama birbirimizi de zorladık. Zaten biz tekli sayılarda buluşuyoruz Özcan ile. En erken Özcan'ın beşinci filminde tekrar yollarımız kesişebilir" dedi.
Tuba Büyüküstün ise eşi Saylak ile aynı filmde çalışsalar da aynı anda sette olmadıklarını söyledi "Onur'un çekimleri bitip dönünce ben gidiyordum sete" dedi." Seyircilerden övgüler alan Mustafa Uğurlu'ya gelen nasıl bu kadar iyi oynuyorsunuz sorusuna oyuncu "Başka bir dünyanın figürü olmayı çok seviyorum. Yönetmen söylüyor. Oynuyoruz işte" diye gülümseyerek cevap verdi.
Selim Evci'nin "Saklı" baskıcı bir babanın kız evladının yaşadıklarını anlatan film toplumdaki özellikle erkek dünyasındaki iki yüzlü ahlakçı yapıyı ele alıyor. Türkü Turan ile Settar Tanrıöğen ve Şehnaz Taftalı'nın performanslarıyla öne çıkan film yönetmenin en iyi filmi.
Festivalde Ulusal Yarışması'nda yer alan "Artık Hayallerim Var" Türkiye'nin çeşitli şehirlerindeki gençlerin kısa filmlerle kendilerini ifade etme hikayesini konu alan bir projenin baştan sona öyküsünü anlatıyor. Ama asıl olarak Türkiye'deki gençliğin bir resmini çekiyor. Onların kendilerini gerçek anlamda ifade etmeye başlayınca kimi toplumsal önyargılara nasıl muhatap olduklarını gösteriyor. Nefin Dinç'in çektiği belgeselde, filmde anlatılan projenin birçok gencin hayatını nasıl değiştirdiği izliyoruz. Ki onların bir kısmının bugün sinemacı olarak yollarına devam ettiğini de gösterim sonrası yönetmenin katıldığı söyleşide öğrendik. Hani bir film insanın hayatını değiştirmez derler ya öyle değilmiş. "Artık Hayallerim Var" değiştirebildiğini gösteriyor!
ULUSAL YARIŞMA YILDIZ TABLOSU
Muna 2.5
Çırak 3
Kalandar Soğuğu 2.5
Misafir 3.5
Takım: Mahalle Aşık 3.5
Saklı 3.5
Artık Hayallerim Var 3
Rüzgarın Hatıraları 4