17.yüzyıl seyyahlarından Evliya Çelebi Seyahatnâme'sinde "Kırk çeşit üzüm veren bağlar ortasında bir kent" şeklinde tanıtmış Kilis'i... Kenti gezerken bunun tesadüf olmadığını görüyorsunuz. 1995 yılına kadar Gaziantep'in ilçesi, daha sonra il olan 155 bin nüfuslu Kilis, Bereketli Hilal coğrafi sınırlarının tam ortasında. Tarım faaliyetleri ve gastronomisiyle de bir süredir ilgi çeken coğrafi merkezlerimizden. Lebeniye çorba, Kilis tava, kübbülmüşviye, cennet çamuru, Kilis katmeri, gerebiç şehrin en meşhur lezzetlerinden... Kilis tava ve Kilis katmerinin yeri tabii ki ayrı.
ZEYTİNİN ANAVATANI
Zeytinin anavatanı da olan Doğu Akdeniz'in kalbindeki Kilis, 4 milyona yakın meyve veren zeytin ağacı ve yöreye özgü nemden ari mikrokliması sayesinde binlerce yıldır organik zeytin üretimi yapılabilen topraklara sahip. Oylum Höyük kazıları da, Kilis'in son dönemde en çok ziyaret edilen bölge olmasının sebeplerinden. Arkeolojik bulgular, Kilis ve çevresinin en az M.Ö. 3 binli yıllardan itibaren önemli bir bağcılık ve merkezi olduğunu ortaya koyuyor. Oylum Höyük kazılarında ele geçen karbonlaşmış üzüm çekirdekleri, bazalt ve kireçtaşıtekneler ile çoğu Tunç Çağları'na (MÖ 3000-1200) tarihlenen üzüm kapları bölgede bağcılık yoğun olarak yapıldığını ortaya çıkmış. Bu büyük tarımsal miras, günümüzde kaliteli zeytin ve zeytinyağı üretimine de ışık tutuyor.
TARİH MERAKLILARI İÇİN CENNET GİBİ
Mahalle arasına sıkışmış Kilis Müzesi, tarih severler ve arkeoloji meraklıları için bir cennete açılan bir kapı gibi. Eski bir sabunhaneye kurulan müze, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yenilenmiş. Müzenin ikinci katında kendinizi bir savaşın ortasında buluyorsunuz desem abartı olmaz. Mercidabık Savaşı'nı hatırlarsınız. O savaşın Kilis'te geçtiği pek gündeme gelmez. İşte Kilis Müzesi'nin ikinci katında bir tarafınızda Yavuz Sultan Selim'in askerleri, diğer yanda Memluklerin hükümdarı Kansu Gavrı'nın askerleri... Mercidâbık Muharebesi halifeliğin Osmanlılara geçmesini sağlamış, Kilis üzerinde etnik ve coğrafi bir etki yaratmış; Kilis'in bir merkez olmasına katkıda bulunmuş.
BİR MÜZEDEN DAHA FAZLASI
Kilis şehrinin merkezinde bir konak... 417 metrekare kapalı, 107 metrekare açık alanı olan eski bir Kilis evi.. Hacı Cemil Efendi burada 1 Mart 1926 tarihinde dünyaya gelen en küçük çocuğunun kulağına okuduğu ezanla hem Türk tıbbında hem Türk musikisinde çığır açacağını biliyor muydu acaba? Evet, merhum Alâeddin Yavaşça'nın müzeye çevrilen evi burası. Odadan odaya geçerken sürekli çalan eserleriyle kulaklarımızın pası siliniyor.