Boğucu yaz sıcaklarından bunalıp serin bir tatil yapmak isteyenler için en güzel durak tabi ki Karadeniz... Başı göğe değecek dumanlı dağları, uçsuz bucaksız yaylaları, hırçın denizi, şelaleleri, gölleri ile her biri ayrı bir hikâye yazan Karadeniz'de bu seferki durağımız Trabzon... Mavi ile yeşili birleştiren doğası, insanı kendinden alan horonu, sofralara ve fıkralara tat veren hamsisi, tarihten gelen mirası Sümela Manastırı ve bir doğa harikası Uzungöl'ü ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakan Trabzon, gidilecekler listenizde ilk sırada olmalı...
365 YILINDAN BUGÜNE
Trabzon denince akla gelen ilk yer Sümela Manastırı. Maçka'da yer alan bu eşsiz tarihi yapı, Altındere Vadisi'nin sarp yamaçlarına kurulmuş. Tarihi M.S. 365-395'e dayanan bu manastırın tam adı Panagia Sumela... Meryem Ana'ya ithafen inşa edildiği için burası halk arasında Meryem Ana Manastırı olarak da geçiyor. Altındere Vadisi'nden yaklaşık 300 metre yükseklikte bulunan Sümela Manastırı'na ulaşımın zor olduğunu söylemek gerek. Dik ve tepelik alandaki manastıra ulaşım her ne kadar yorucu olsa da sonunda ulaşacağınız manzara oldukça etkileyici.
BİR OKSİJEN DEPOSU
Trabzon denildiğinde akla gelen bir diğer rota elbette Uzungöl... Gökyüzünün mavisi, bembeyaz bulutlar ve yemyeşil ormandan oluşan bir manzara karşılıyor sizi Uzungöl'de... Trabzon'a 99 kilometre ve Çaykara ilçesine 19 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden 1090 m yükseklikte bulunan Uzungöl'ün, Şerah köyünün yerleştiği vadi yamaçlarından heyelan sonucu kayan toprak ve kayaların, Haldizen deresinin önünü kapatmasıyla 1600'lü yıllarda oluştuğu rivayet ediliyor. Yeşilin binlerce tonunu görebileceğiniz Uzungöl'de ATV ve bisiklet turlarına katılabilir, bölgenin lezzetli alabalığından yiyebilir ve yakın çevrede yer alan çevredeki Haldizen, Garester gibi yaylalarına tur düzenleyerek oksijen depolayabilirsiniz.
TRABZON'UN AYASOFYASI
Birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapan Trabzon'da muhakkak görmeniz gereken yapılardan biri de Ayasofya. Evet yanlış duymadınız Ayasofya... Ancak bu Trabzon Ayasofya'sı... Birkaç yıl öncesine kadar müze olarak gezilebilen kilise şu anda camii olarak ibadete açılmış durumda. Yapı M.S 1250 -1260 yıllarında inşa edilen Ayasofya, şehrin fethinden sonra camiye çevrilmiş ve mimarisine birkaç ekleme yapılmış. Daha sonra müze haline getirilen yapı geçtiğimiz yıllarda yeniden cami olarak kapılarını açmış.
BIÇAKLARIYLA ÜNLÜ KASABA!
Trabzon'da doğa gezilerinin yanı sıra kültürel bir tur yapmak istiyorsanız rotanızı Sürmene'ye çevirmeniz gerekiyor. Karadeniz Bölgesi'nin en ünlü yerleşim merkezlerinden olan Sürmene'de, Osmanlı Dönemi'nden kalan Memişoğlu Konağı'nı ziyaret edebilir, tarihi Sürmene Kalesi'nden şehrin eşsiz manzarasını izleyebilirsiniz. Sürmene bıçakları ile bilinen şehirde, bıçakçılık geleneği yüzyıllardır devam ediyor. Bu sebeple bölgedeki bıçak atölyelerini ziyaret etmeyi ve bu geleneksel el sanatını incelemeyi ihmal etmeyin.
ATA'NIN EŞYALARI BU KÖŞKTE
Trabzon'da gezilecek yerler arasında bir nokta daha bulunuyor: Atatürk Köşkü. Mustafa Kemal Atatürk'ün 1924, 1930 ve 1937 tarihlerinde Trabzon ziyaretinde kalmış olduğu köşk günümüzde müze olarak kapılarını ziyaretçilere açıyor. Konstantin Kabayanidas tarafından 19. yüzyıl başlarında yazlık olarak yaptırılan köşk, Mustafa Kemal Atatürk konakladıktan sonra Atatürk Köşkü olarak anılmaya başlanıyor. 1943'ten beri de müze olarak ziyaret edilebilen taş işçiliği ile öne çıkan yapı, Trabzon'daki Batı mimarisinin en iyi örneklerinden. Trabzon'daki Atatürk Köşkü'ne yapacak olduğunuz ziyarette Paşa'nın kullandığı 300'den fazla eşyayı inceleyebilirsiniz.
MISIR EKMEĞİNİN EN LEZZETLİSİ
Hamsiköy, Karadeniz'in gizli cennetlerinden. Yeşilin her tonunu görebileceğiniz Hamsiköy özellikle gastronomik geziler seviyorsanız uğramanız gereken yerlerden. Burada hamsinin her türü başta olmak üzere tazecik deniz lezzetlerinin yanı sıra, mısır ekmeği ve diğer yöresel lezzetleri deneyebilirsiniz. Hamsiköy'de geleneksel ahşap evlerde konaklayabilir, civarda doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.