Doğaseverler, Marmara Denizi kıyısında kamp alanlarında çadır kurma imkanı bulurken, Ganos Dağları'nın eteklerinde farklı pistlerden yapılan yamaç paraşütüyle de adrenalin dolu anlar yaşadı. Kentteki tarihi Rüstempaşa Camisi, Namık Kemal Evi ve Rakoczi Müzesi ise ziyaretçilerini tarihi yolculuğa çıkardı. Kent, doğal güzelliklerinin yanı sıra tescilli Tekirdağ köftesi ve "peynir helvasıyla ziyaretçilerin damağına hitap ediyor.
"TURİZM ALGISI DEĞİŞTİ"
İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, AA muhabirine, Tekirdağ'a gelen ziyaretçilerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri çerçevesinde şehrin güzelliklerinin tadını çıkardığını söyledi. Salgının dünyada birçok şeyi etkilediğini ifade eden Hacıoğlu, "Pandemi sonrası Türkiye'de ve dünyadaki turizm algısı değişti. Tarih ve kültür turizminin olduğu rotalardan şimdi artık daha çok doğayla iç içe turizm rotaları oluştu. Salgın sonrası insanlar doğayla iç içe zaman geçireceği turizm alanlarına yöneldi. Tekirdağ da bu açıdan İstanbul'a yakınlığının da verdiği avantajla doğayla iç içe zaman geçirmek isteyenleri ağırladı." diye konuştu.
Kamp, karavan ve yamaç paraşütü imkanları dolayısıyla çok sayıda kişinin kente geldiğini anlatan Hacıoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin en güzel bağ rotalarından birisi de Tekirdağ'da bulunmakta. Bu da vatandaşların ilgisini çekiyor. Tüm bu özellikleri bir bütün olarak düşündüğünüzde, sevimli, misafirperver insanların olduğu Tekirdağ çok sayıda turisti ağırlamıştır. Pandemi döneminden sonra normalleşme sürecinde yaklaşık 2 milyon insan Tekirdağ'ı ziyaret etmiştir. Bunun 1 milyonu yazlıkçılardan oluşuyor. Özellikle son dönemde 12 güvenli turizm sertifikalı otel ve konaklama tesisinin bulunması nedeniyle ziyaretçiler burada konaklamaya da başladı. Günübirlik gelip dönen vatandaşlar, güvenli turizm sertifikası otel sayısının artmasıyla konaklamayı tercih etmeye başladı."