Yakın bir zamana kadar birçok kişi adını bile duymamıştı. Isparta'nın Keçiborlu ilçesine bağlı küçük bir köy olan Kuyucak, şimdilerde ziyaretçi akınına uğruyor. Bu yıl ben de bir grup arkadaşımla birlikte hem fotoğraf çekmek hem de mis gibi lavanta kokan bu güzel köyü keşfetmek için yollara düştüm. Yolculuğumuz İstanbul'dan otobüsle yaklaşık 10 saat kadar sürdü. Uzun yolculuğun ardından köyün girişine birkaç kilometre kala lavanta kokularını duymaya başladık. Her taraf lavanta bahçeleri ile doluydu. Fransa'nın Provence bölgesinde bulunan Sault köyündeki lavanta bahçelerini aratmayacak kadar da güzel görünüyorlardı. Karşılaştığım harika atmosfer karşısında adeta büyülendim. Köyde her adım başı özel olarak kurulmuş platolar var. Ziyaretçiler bu platolarda resim çektirmek için sıraya giriyor. Kuyucak Köyü, şimdiden fotoğraf tutkunlarının gözde mekanı olmuş bile.
FRANSA'DAN GELDİ
Kuyucak Köyü'nde 150 hane bulunuyor. Halkın büyük bir kısmı geçimini lavantayla sağlıyor. Köylüler ilk olarak 1975 yılında tanışmışlar lavantayla. Fransa'dan gelen lavantalar 30 aileye 15'er kök şeklinde dağıtılmış. İlk olarak evlerin bahçelerine dikilen lavantalar 1990'dan sonra ticari olarak üretilmiş. Şu an Türkiye'nin lavanta ihtiyacının yüzde 95'i başta Kuyucak Köyü olmak üzere ildeki birçok köyden sağlanıyor. Lavantaların en güzel hallerini görmek için en doğru zaman Haziran sonu ve Temmuz ayı ortası. Bu mevsimde lavantalar harika bir görünüme bürünüyor. Tur şirketleri bu tarihlerde küçücük köyü turistlerle dolduruyor. Bu yüzden rezervasyon yaptırmak için erken davranmakta yarar var. Temmuz ayının sonunda ise hasat zamanı başlıyor. Köyde lavanta tarlalarını fotoğraflamak ve köylülerin açmış olduğu tezgahlardan lavanta ürünleri almak dışında yapılacak farklı aktiviteler olanağı yok. Sevdiklerinize gerçek lavanta çiçekleri ile yapılmış lavanta çayı, lavanta yağı, lavanta sabunu alabilirsiniz.