Ankara şehir merkezi,Türkiye'nin en kalabalık ikinci, dünya sıralamasında otuz sekizinci sırada. 2013 sayımına göre nüfusu 5,045,083'dür.Ortalama 938 metre rakıma sahip. Ankara, Türkiye'nin kalbi niteliğindedir.
Bilindiği kadarıyla tarihi 10 bin yıl öncesine, Eski Taş Çağı'na dayanıyor. Ankara'dan çok fazla topluluk gelip geçmiş:
Hattiler,Hititliler,Frigler,Lidyalılar,Ahamenişler (Persler),Makedonyalılar,Galatlar (Keltler),Romalılar,Selçuklular ve Osmanlılar,içerisinde Batı ve Doğu medeniyetlerini uzun yıllar barındırmış.
Ankara,günümüze kadar farklı isimlerle anıldı, ancak Osmanlı evraklarında Ankara olarak geçtiği bilinir. Son olarak Angora ismiyle yabancı ülkelerde anılmasından sonra,Türkiye Cumhuriyeti devleti,Türk şehirlerinin Türkçe isimleriyle kullanılmasını 28 Mart 1930'da resmen talep etti, bu tarihten sonra Ankara dahil,bütün şehirler Türkçe isimleriyle telaffuz edildiler.
ANKARA'DA GEZİLECEK YERLER
Ankara'da görülmesi gereken ilk yer, Anıtkabir
Burası Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarıdır. Ayrıca 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel de 1966 yılında devrim şehitleri bölümüne defnedilmiştir.İsmet İnönü de 1973 yılından beri Anıtkabir'dedir.
Daha önce burada bir gözlem istasyonu bulunduğu için ismi Rasattepe olarak ta bilinir.Tepenin denizden yüksekliği 906 metredir.
Bu tepede daha önce Friglere ait mezar yapıları bulunuyormuş.Yapıdan önce arkeolojik kazılar yapılarak,kazılardan elde edilen her şey Anadolu Medeniyetler Müzesi'nde sergilenmek üzere korunmuştur.
İnşaata 9 Ekim 1944 yılında başlanmış ve 1945 yılında son bulmuştur.
Anıtkabir,750 bin metre karelik bir alanda bulunmaktadır ve yapıldığı dönemin en iyi mimarisine sahip olup,Barış Parkı ve Anıt Bloku olarak iki kısma ayrılır.
Ziyaretçiler, Atatürk'ün huzuruna çıkmadan önce 262 metre uzunluğundaki yoldan yürürken,yolun iki yanında oturmuş pozisyonda 24 oğuz boyunu temsil eden, 24 aslan heykeli bulunuyor. Türk birlik ve beraberliğini temsil edecek şekilde heykeller,çifter çifter sıralanmıştır.Atatürk'ün Türk ve Anadolu tarihine verdiği önem göz önünde bulundurularak, Hititlilerin sanat tarzı ile yapılan aslan heykelleri,kuvvet ve sükuneti temsil eder. Yol traverten taşlarıyla kaplıdır ve yolun sonunda Türk Bayrağı ile Çankaya görülür.
Aslanlı yolun sağ başında İstiklal Kulesi bulunur.İç duvarlarında ki kabartmada,ayakta duran ve iki eliyle kılıç tutan bir gencin yanında bir kaya üzerine konmuş kartal figürü bulunur.Mitolojide ve Selçuklularda kartal figürü,gücü,istiklali ve bağımsızlığı temsil eder.Kılıç tutan genç ise,istiklali savunan Türk milletini temsil eder.
Aslanlı yolun bitiminde,sağda da Mehmetçik Kulesi bulunur.Bu kabartma eserinde de,cepheye gitmek için evinden ayrılan Mehmetçik ile elini oğlunun omuzuna koymuş,hüzünlü fakat gururlu bir ifadeyle annesi yansıtılmış.
Anadolu Medeniyetler Müzesi
Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunuyor.Ankara'da Anadolu'nun arkeolojik eserlerine yer veren,dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alıyor.
Müze Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar gelen bütün Anadolu eserlerini sergileyen, kendine özgü özel bir koleksiyona sahip bir müzedir.
Anadolu Medeniyetler Müzesi,1997 yılında Avrupa Yılın Müzesi ödülünü almıştır ve geçtiğimiz günlerde restorasyonu tamamlanan müze,tekrardan ziyaretçiye açılmıştır.
Ankaranın simgesi haline gelen Atakule
125 metrelik kule,tamamı alışveriş merkezi olup,toplantı ve kokteyl bölümleri de bulunuyor.360 derce dönen bir restorana sahip.
Açılışı 13 Ekim 1989 tarihinde,Ankara'nın Başkent oluşun 66. yıldönümüne denk geldiği gün,dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal yapmıştır. O tarihlerde bu sayede Türkiye'nin ikinci,Ankara'nın ilk alışveriş merkezi açılmış olur.
Temeli yine dönemin başbakanı Turgut Özal tarafından 1987 yılında atılmış.Plan ve projenin mimarı mimar Ragıp Buluç tarafından hazırlanmış.
Kocatepe Camii
Bu camii,Mimar Sinan'ın mimarsine sadık kalınarak inşa edilmiş.İnşaatı çok üzün sürmüş ve 1981 yılında Türkiye Diyanet Vakfi'nın devralmasından sonra inşaatı hızlandırılarak dönemin başbakanı Turgut Özal tarafından 1987 yılında ibadete açıldı.
4 bin 500 metre karelik alana inşa edildi.
Camiinin ana bölümü,dört fil ayağı üzerine oturan bir merkezi kubbe ile dört yarım kubbeden oluşuyor.Camiinin 88 metre uzunlukta 4 adet minaresi bulunuyor.Minarelerin hem asansör hemde merdivenle çıkmak mümkün. Konferans salonu yazıları hariç camiinin yazıları Hamit Aytaç ve Mahmut Öncü'ye aittir.Konferans salonu yazıları ise Emin Barın tarafından yazılmış.İç yapısı için Klasik Osmanlı Mimarisi kullanılmıştır.