Son yıllarda ülkemizdeki popülerliği giderek artıyor Yunan adalarının. Özellikle düzenlenen cruise turları, tek seyahatte birden çok adayı gezme fırsatı sunuyor. Tarih, doğal güzellik, eğlence, lezzetli yemekler... Aradığınız her şeyi bu adalarda bulabiliyorsunuz.
CEREN ARSEVEN / MİDİLLİ
Yakın ve renkli
Midilli, temiz plajları, güzel restoranları ve şirin sokaklarıyla tatilde huzur arayanlara göre bir ada. Adanın en canlı kasabası Molyvos. Buraya çok yakın ama keşmekeşinden uzak olan Petra, kuzeyde bir köy.
Petra'da sabah kahvaltısı için uğrayabileceğiniz adres Kantina. Yunan kahvaltısı diğer milletlerinkinin aksine bizim peynirli, zeytinli, domatesli kahvaltının kuzeni. Petra'da bütün Midilli'nin en iyi balık lokantalarından biri var: Thalassa. Karı-koca Maria ile Nikos'un yeri. Kalamar dolması çok lezzetli, deniz ürünleri taze, porsiyonlar doyurucu. Sahilde kızlar tarafından işletilen Tortuga Bar güneşin batışını izlemek için ideal. Bir de Molyvos'ta yokuşta bulunan Xamam tepeden güneşi şahane batıran bir mekan.
Çarşaf gibi bir deniz için yönünüzü Eressos, Isidoros ve Vatera'ya çevirmek gerekli. Eftalou en güzel plajlardan. Burada şezlong sistemi yok, plajda birkaç minik koy ve yemekleri gayet iyi bir lokanta var: Golden Beach. Yolu meşakkatli. O yüzden asla kalabalık olmuyor. Suyu enfes...
Vatera denizi güzel, sakin bir kasaba. Sekiz kilometrelik plaj boyunca farklı tesisler var. Vatera yakınındaki Plomari daha canlı bir kasaba. Dibindeki Agia Isodoro denizinin güzelliği ile ünlü.
NECLA BAYRAKTAR / RODOS
Osmanlı izleri
Osmanlı 1522'de fethetti Rodos'u. Muhteşem Süleyman Rodos'u kuşattığında, bir ay içinde ele geçireceğini düşünmüş. Fakat evdeki hesap çarşıya uymamış. Şövalyeler tam altı ay uğraştırmış ordusunu. Fakat sonunda kazanan Osmanlı olmuş ve şövalyeler adayı terk ederek, bir başka adaya Malta'ya yerleşmiş.
Adada hatırı sayılır bir Türk topluluğu var. Nüfusları 3 binin üzerinde. Çok sayıda Osmanlı eseri de Rodos'u süslüyor. Zaten ada mimarisine baktığınızda bunu hissediyorsunuz. Kanuni Sultan Süleyman Camii, İbrahim Paşa Camii hâlâ ayakta...
Ege Denizi'nde yer alan 12 adanın en büyüğü olan Rodos oldukça canlı bir ada neredeyse her mevsim turist akınına uğruyor. Adanın güneydoğusunda bulunan Lindos denize girmek için ideal.
Tarih boyunca bir çekim merkezi olmuş Rodos. Tapınak Şövalyeleri tarafından inşa edilmiş kalesi ve Ortaçağ'dan kalma mahallesi UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde. Rodos'a giderseniz, yemek içmek konusunda sorun yaşamazsınız. Deniz ürünlerini seviyorsanız, işiniz daha da kolay.
Yeni rota yeni macera
Misafirlerine Yunan adalarında keyifli bir tatil vaat eden Etstur gemisi bu yıl programına yeni rotalar ekledi. Gemiyle yolculuğa çıkanlar Atina (Pire), Santorini, Mikonos, Rodos ve Siros'un yanı sıra Adriyatik kıyılarının en renkli limanlarından Korfu, Kotor, Durres ve Katakolon'u da görebiliyor. Korfu, doğal güzellikleri ve tarihi zenginliği ile dikkat çekerken Kotor, körfezin en sakin bölgesinde yer alıyor. Durres ise Arnavutluk geniş sahili ile dikkat çeken en büyük şehirlerinden... Katakolon'da da enfes lezzetler tadıp tarihi şehrin güzelliklerini çıkarma fırsatı bulunuyor.
ETS Gemisi ile Çeşme kalkışlı gerçekleşen Vizesiz Yunan Adaları ve Ege-Adriyatik turlarında misafirler 2, 3, 4 ya da 7 gece konaklamalı seçeneklerden birini tercih edebiliyor.
ZEYNEP ACAR / MYKONOS
Gece hayatı hareketli
Yunanistan'ın en duyulmuş adalarından biri Mykonos. Adıyla olduğu kadar gece hayatıyla da ünlü. Yemek ve eğlence mekanları adanın sahil şeridinde yer alıyor. Adada birçok dar sokak bulunuyor. Aman dikkat bu sokaklarda kaybolmak çok kolay. Hele ilk gelişiniz ise sokaklar arasında başınız dönüyor. Yeri geliyor iki kişi yan yana zor geçiyor. Ama bastığınız her yer bembeyaz ve tertemiz. Yunanistan ve ada halkı temizlik konusunda çok özenli. Yerlerde çöp görmeniz imkansız gibi bir şey.
Dar sokaklarda yürürken oldukça lüks markalar göreceksiniz. Fiyatlar biraz el yakıyor ama her bütçeye uygun alışveriş yapmak mümkün.
Bu arada adanın yemek kültürü de çok gelişmiş. Ege'nin meşhur otları ve mezelerini burada da görüyorsunuz. Mykonos'ta bulunan restoranlar için önceden rezervasyon yaptırmanız şart. Tam saati saatine işleyen bir sisteme şahit olacaksınız. Rezervasyon saatinizi 15 dakika geçirdiğiniz takdirde masa direkt olarak başkasına veriliyor.
SANTORİNİ
Mavi sana çok yakışıyor
Yunan adaları arasında en popüleri Santorini. Teleferikle en tepeye çıktığınızda mavinin üç ayrı tonunu yaşıyorsunuz. O meşhur kubbeler, deniz ve yukarıda gökyüzü...
Burası da oldukça temiz ve kaybolmaya müsait. Ama küçük bir alan olduğu için kafanızda en büyük sokağı hemen işaretliyorsunuz.
Ne yapın edin, bol bol fotoğraf çekin. Üzerinize rengarenk elbiselerinizi giyip adada turlayın. Her bir köşesi fotoğraf için görülmemiş bir manzara sunuyor.
Vizesiz gezin
Celestyal Cruises, Vizesiz Yunan Adaları turlarına devam ediyor. 7 gece 8 günlük Idyllic Aegean turlarıyla Mikonos'ta bir gün, Santorini'de iki gün geçirmek mümkün. Turun rotasında Atina, Milos ve Girit de var. Zamanı kısıtlı olanlar için ise 3 ve 4 gece alternatifi var.
Fethiye de var
Yeşil Marmaris Line, Fethiye çıkışlı Yunan adaları seferlerine başladı. 6 katamaranı ve 2400 koltuk kapasitesi bulunan Yeşil Marmaris Lines, Marmaris ve Fethiye'den Rodos, Bodrum'dan Kos, Kalimnos, Leros, Simi, Rodos, Patmos ve Samos seferleri yapıyor.
MEHMET BEDİROĞLU / GİRİT
Zeytinyağı deposu
Sağınız solunuz zeytinyağı! Üstelik en lezizlerinden... Doğru bildiniz, Girit'ten bahsediyoruz. Diğer Yunan adalarına kıyasla Girit'te o 'ada' ambiyansına doğrusu pek rastlanılmıyor. Yanlış anlaşılmasın, buranın kötü bir yer olduğunu söylemiyorum. Sadece diğerlerine kıyasla daha büyük bir ada olduğu için şehirleşme daha üst düzey gerçekleşmiş gibi.
Yine buna rağmen Girit'te suç oranlarının sıfıra yakın olduğunu hatta Giritlilerin alarm, çelik kapı nedir bilmediklerini öğrendiğim an biraz şaşırıyorum. Ancak Girit insanının kendi halindeliğini, sakin halini görünce anlıyorum. Kimsenin acelesi yok, sokaklar öyle kalabalık değil, herkes kendi dünyasında...
Bu pirüpak adada yolunuzun düşmesi muhtemel yerlerden birisi bir antik kent: Knossos Sarayı. Vaktiyle Minos Uygarlığına başkentlik yapmış bu antik kentteki sarayın tarihi M.Ö 2000'li yıllara değin uzanıyor. Çok sayıda avlu ve odadan oluşan sarayı gezerken içten içe bir labirentin için dolanıyormuşuz hissi de geliyor.
Girit'e gelindiği takdirde Minosların Sarayı'nı mutlaka ziyaret etmeli. Ancak duvarda göreceğiniz resimlerin ve mozaiklerin orijinal değil replika olacağını da şimdiden söyleyeyim... Son olarak Girit'ten ayrılırken sevdikleriniz için hediyelik bir şeyler almak istiyorsanız öne çıkan iki alternatif var; birincisi pek tabii ki zeytinyağı ikincisi ise Girit dağlarından toplanan ve adanın antik çayı olarak anılan Diktamon çayı...
PATMOS
Manevi zenginlik
Patmos çok büyük bir ada değil, ama manevi yönü hayli kuvvetli. Hatta Hıristiyanlığın 7 hac merkezinden biri. 12 adaların en kuzeyinde yer alan adada Hz. İsa'nın Hz. Yahya'ya göründüğü söylenen ve İncil'in kıyamet kısımlarının yazıldığı anlatılagelen Kıyamet Mağarası ve Hz. Yahya Manastırı bulunuyor.
Manastır ile Patmos'un simgesi yel değirmenleri arasında 15 dakikalık bir yürüyüş mesafesi var ki bu rota Patmos'u keşfetmekte de hayli yardımcı oluyor. Etraf hayli sakin, Patmos'un insanlarında bir dinginlik var. Adanın ruhani yapısından sanki yaşayanlar da nasibini almış gibi...
Patmos'un limana yakın olan çarşısında da ufak bir tur atma şansı var. Diğer Yunan adalarıyla kıyaslandığında Patmos'ta fiyatlar daha makul görünüyor. Kafeler nezih, evler çiçeklerle süslü ve bembeyaz, keza sokaklar da... Kısacası Patmos olası bir Yunan adaları turunda asla atlanmaması gereken ideal destinasyonlardan biri.