Onlar işleri dolayısıyla sürekli seyahat halindeler. Toplantılar, havalimanları ve oteller arasında mekik dokurken, damak tadlarını da düşünüyor, yemek keyiflerinden asla ödün vermiyor, lezzetin peşinde koşuyorlar. İki toplantı arasında bile olsa sevdikleri mekanlarda sevdikleri lezzetleri tadıyorlar. Ben de bu hafta hem çok gezen, hem de yemeyi seven CEO'lara, iş insanlarına, "Dünyada en sevdiğiniz mekanlar ve yemekler nedir?" diye sordum. İşte Rio'dan Kiev'e, Monaco'dan ABD'ye en leziz adresler:
Hamit Demir Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
LVIV'DE TÜRK KAHVESİ KEYFİ
Ukrayna'da Lviv Coffee Mining Manufacture'da içtiğim Türk kahvesinin tadı hep damağımdadır. Her seyahat dönüşümde mutlaka evime götürmek üzere bu kahveden satın alırım. Uçakta hostesler bu muhteşem kahve kokusunun çantamdan geldiğini anlayıp sorarlar. Bu şehirde kahve denince akla gelen ilk gelen adrestir Lviv Coffee Mining Manufacture. Şehre kahvenin gelişi de Osmanlı'ya dayanıyormuş. Hotin Savaşı'nda esir düşen bir Ukraynalı, kahveyi Osmanlı'dan öğrenip Ukrayna'ya getirmiş. Giriş katta kahve çekirdekleri satıyorlar. Yan oda hediyelik eşyacı. Onun yanı ise bir kafe. Ayrıca bir de açık alanı var. Burada da bazı akşamlar canlı müzik oluyor. Tüm bunlar bir yana bir de mekanın alt katı var ki, asıl ilgi çeken yer orası. Aşağı kat bir maden. Buraya girerken başınıza bir baret veriyorlar. İçerisi müze gibi... Buranın özel kahvesini alıp sunumdaki ateş şovunu izleyebilirsiniz.
Karbonhidrat sevdiğim doğrudur. Haliyle İtalyan mutfağı ilk tercihim. Roma'yı her ziyaretimde Rinaldi al Quirinale olmazsa olmazım... Çalışanların oldukça sempatik ve güleryüzlü olduğu mekan localardan oluşuyor. Özellikle kalabalık grupların keyifli vakit geçirebilecekleri, eşsiz lezzetler tadacağı bir restoran. Gorgonzola soslu gnocchi, seafood risotto ve burrata vazgeçilmezim. Tatlı ile aram pek iyidir diyemem ama oradaki panna cotta müthiş, yemeden kalkmam.
Erkan Güral/NG Kütayha Seramik Porselen Turizm AŞ Yönetim Kurulu Başkanı
EFSANE TAKOLAR İÇİN LOS TACOS
İtalya Maranello'da Ferrari fabrikasının hemen yanındaki Montana Restaurant'ın ev yapımı makarnalarını başka yerde tatmadım. Sağlığı döneminde Michael Schumacher'in de favori restoranıydı.
Londra'daki Park Chinois Asya mutfağında çok iddialı bir yer. Benim de tercihlerim arasında.
Tel Aviv'teki Hatraklin Steak House et yemek için en sevdiğim adreslerden biri.
Madrid'deki Cebo Restoran'ın paella'ları şahane.
New York'ta Meksika mutfağı için adresim Los Tacos. Özellikle takoları efsane.
Hong Kong Zuma'da yeşil çaylı sufle farklı bir lezzet, o yüzden seviyorum.
Sinan Ergin/Ergin Group İş Geliştirme Uzmanı
FAST FOOD DEYİP GEÇMEYİN
Karayipler'in güzel adası Barbados doğal güzelliklerinin yanı sıra gittiğim en nefes kesici restoranlardan birine ev sahipliği yapıyor. The Cliff adından da anlaşılacağı üzere deniz kıyısındaki dik kayalıkların üzerine inşa edilmiş. Görkemli görüntüsü, baş döndüren manzarası ve aklınızdan çıkmayacak lezzetli yemekleriyle size unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Menüdeki her şeyi tavsiye edebilirim.
Rio de Janerio'ya ayak bastığım an gittiğim ilk restorandır Torre do Barao. Aslında restoran bile değil, bildiğiniz bir büfe gibi. Fakat görünüşüne aldanmayın. Menüsünde sayısız taze sıkılmış meyve suyu ve yediğim en iyi biftekli sandviç burayı benim için vazgeçilmez bir ritüel haline getirdi. Satyricon Restoran ise deniz mahsullerinin servis edildiği bir fine-dining mekanı.
Boston'da yaşayan birçok kişinin yakından bildiği bir sushi restoranı Oishii. Hem ambiyansı, hem sunumu, hem de kalitesiyle diğerlerinden farklı olduğunu kanıtlayan bir mekan.
Toronto'da bir fast food zinciri olsa da yiyebileceğiniz en iyi hamburger The Burger's Priest'te. Yolunuz düşerse menüden High Priest ve The Vatican City'i denemenizi öneririm.
Emrah Sarıtaş KasapDöner Yönetim Kurulu Başkanı
FRANSIZ AKDENİZ KIRMASI
New York'taki Peter Luger 1887 yılından beri faaliyet gösteren bir steakhouse. Kuşaklardır süren geleneksellik ve klasikleşen et sunumları tercih etmemde en büyük sebep. Carbone, New York'da bir başka favorim. Bu ufak İtalyan restoranının kuruluşu çok eskiye dayanmasa da kısa sürede çok popüler bir mekan oldu. Müşterileri arasında Obama ve Paris Hilton gibi çok farklı kesimlerden insanlar var. Konum olarak çok alakasız bir yerde olmasına rağmen çok başarılı. 1930'lu yılların etkisini hissettiren restoran hem dekoru hem de enfes İtalyan yemekleri ile favori mekanlarımdan.
Nice'deki La Petite Maison... Fransız mutfağının Akdeniz etkisi ile buluştuğu bu restoranı favorilerim arasına sokan Fransız-Akdeniz kırması yemekleri müthiş yorumlamaları...
Volkan Biçer/Adcolony EMEA Bölgesi Başkanı
İKİNCİYİ YEMEMEK ZOR
İş sebebiyle Londra'da oldukça fazla bulunuyorum. Hem sohbet hem güzel bir akşam yemeği hem de Asya mutfağını sevdiğim için özel akşam yemeklerinde Bloomsbury'de Hakkasan'ı tercih ediyorum. Burası sadece iş yemekleri için değil arkadaşlarla buluşma noktası olarak da favorim. Hem mekanın tasarımı hem de menü inanılmaz güzel bir tat bırakıyor. Özellikle set menü tercih ederseniz bir gecede çok farklı ve seri bir tadım imkanı buluyorsunuz. Bunun yanında Londra'ya her gittiğimde fırsat yaratıp öğle yemeği için Old Spitalfields Market'ta bulunan Bleecker's Street Burger'ı tercih ederim. İnanılmaz keyifli ve sulu burgerleri var, insanın ağzında mükemmel bir tat bırakıyor, bazen ikinciyi yememek için kendimi zor tutuyorum.
New York'a gittiğimde Wolfgang Steak House'a mutlaka uğrarım. Sonrasında derin bir uyku gerektirse de mükemmel steak için önemli adreslerden birisi. New York'ta 5-6 farklı şubesi olduğu için nerede olursanız olun pratik bir şekilde ulaşım imkanı da oluyor.
Stockholm'a sık sık gidiyorum. Burada da Flippin' Burgers düşünmeden gidilmesi gereken yerlerden. Akşam yemekleri için AG Restoran'ı sayabilirim. Birçok farklı ülkenin etlerinin yanısıra o ülkelere özel pişirme teknikleri ile çok farklı tatlara ulaşma imkanı buluyorsunuz. Bu iki tercih gerçekten insanı oldukça mutlu ediyor.
Barcelona'da lokal tapaslar için La Flauta Restoran mutlaka gidilmesi gereken bir yer, doymamak için kendinizi zorluyorsunuz.
Kopenhag'da nedense aklımda sushi mekanları kalıyor ve her gittiğimde mutlaka birisine gidiyorum. Burası için Umami ve Sticks'n Sushi restoranlarını mutlaka öneririm. Özellikle wasabi'nin tazeliği size doğru seçim yaptığınızı ilk anda hissettirecek.
Barkın Pınar/Corporent Kurucu Ortağı
AL DANTE ISTAKOZLU SPAGETTİ
En sevdiğim şehir olan Monaco'da Sass Cafe'ye gidip ıstakozlu spaghetti yemenizi tavsiye ederim. Al dante pişmesini öneririm.
Bahar aylarında Nice ayrı güzel oluyor. Buradaki favori mekanım ise Cafe de Turin. Karışık deniz mahsulleri tabağı enfes.
Fatma Apaydın/Florame Organik Kozmetik Genel Müdürü
TÜRK YEMEĞİ ÖZLEYENLERE: HAZ
Berlin'e her gidişimde Adnan Restaurant'ta yemek yerim. Bir Türk'ün işlettiği İtalyan restoranı. Trüflü yemekleri özellikle leziz. Mekanda ağırlıklı olarak iş insanlarını görürsünüz. Son gittiğimde Claudia Roth orada yemek yiyordu.
Londra seyahatlerimi kimi zaman uzun tutmam gerekiyor. Bu gibi durumlarda Türk yemeklerini özlediğimde Türk restoran zinciri Haz'a giderim. Türk yemeklerini kaliteli bir ortamda ve farklı şekilde sunuyorlar. Restoranda daha çok İngilizler oluyor. Herkese öneririm, özellikle de yurtdışında Türk yemeklerini özleyenlere.
Aytaç Biter/TNB A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Milli Sporcu, Borusan Motorsports Takımı Pilotu
ŞIK ÜNİFORMALI SERVİS EKİBİ
Japonya işim gereği seyahat ettiğim ve en sevdiğim ülkelerin başında. Yemek kültürü çok zengin. Ben bir sushi ve shabu shabu düşkünü olarak Tokyo'da harika birkaç adres önerebilirim. Shabu shabu için Imafuku ve Asakusa Imahan, sushi için iki Michelin yıldızlı Sawada ve üç Michelin yıldızlı Sukiyabashi Jiro Honten en iyi adresler.
Dubai ve Los Angeles'ta da şubeleri olan Catch'in dünya mutfağına sahip nefis bir menüsü var.
Prag'da Astronomik Saat'i görecek konumda Cafe Mozart, nefis kahveleri, Barok dekorasyonu ile favorim. Cafe Imperial ise Prag'da kahvaltı için önerebileceğim bir adres. Mozaikler ve duvar resimleri harika, şık üniformalı servis ekibi etkileyici.
Yarışlarım sebebi ile İtalya sık gittiğim ülkelerden biri. Imola özellikle en güzel yarış pistlerinden birine sahip. Imola'da yemek için Osteria Callegherie ve iki Michelin yıldızlı San Domenico sevdiklerim arasında.
İstanbul Galata'da yer alan Lattas Cafe yemekleri, kahveleri, nefis elmalı turtaları ile en favori mekanım.
Zehra Öney/Blippar Turkiye Ortağı, 360+ Media Interactive Kurucu Ajans Başkanı
KAHVALTI İÇİN NOTHıNG HILL
Yaptığım seyahatlerde Londra'da sushi için Knights Bridge'de bulunan Zuma'ya, Asya mutfağı için Mayfair'de Novicov'a, kahvaltı için Nothing Hill'e, finedining'de çok iyi olan Scott's'a gidiyorum.
New York'ta ise sushi yemek için Geisha'ya, Fransız ve Avrupa mutfağı için Central Park bölgesinde bulunan Jean Georges'a gidiyorum.
Paris'te keman eşliğinde servis veren Yeeels'e giderim, onun dışında Rue Saint Honore bölgesinde bulunan Hotel Costes'a gidiyorum.
Selim Yener/Ravago Petro Kimya Genel Müdürü
NOBU'DA COD BALIĞINI TADIN
Gaziantep'te ve Türkiye'de Ali Nazik yapan yüzlerce yer var ama İmam Çağdaş'ın yanına yaklaşan bir tat yok, bir başyapıt...
Bizde morina balığı, İspanyollarda bacalao balığı olarak bilinen cod balığını New York'taki Nobu'dan daha iyi yapan bir yer yok. Şef Nobu kendi restoranında bu balığı bir üst seviyeye taşıyor. Restoranın en önemli spesiyali.
Melanzane alla parmigiana İtalya'nın her köşesinde bulabileceğiniz klasik patlıcan ve parmesan yemeği. Ama sadece Milano St. Lucia'da kızarmış patlıcanın üstünü tamamen parmesanla kaplayıp fırına veriyorlar. Eşsiz bir tat çıkıyor.
Bu restoranı bana önerdiklerinde "Yiyebileceğin en güzel şey domates çorbası" demişlerdi. Ben de aynı sözü herkese rahatlıkla söyleyebilirim. Sadece San Francisco'daki Bistro Jeanty'de tadabileceğiniz özel bir reçetesi var. Tadınca diğerlerine artık domates çorbası demiyorsunuz.