Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt, 2003-2017 yılları arasında toplamda 4 bin 314 adet kültür varlığının ülkeye iadesinin sağlandığını söyledi.
Yurt dışına kaçırılan kültür varlıklarının iadelerinin sağlanması ve mevcut kültür varlıklarının korunması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Sakarya Milletvekili Mustafa İsen başkanlığında toplandı.
Toplantıda sunum yapan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt, Anadolu'daki kültürel miras alanlarının tahribatının hiçbir zaman tamamen engellenemediğini kaydetti.
Yasa dışı kazılar neticesinde bulunarak yurt dışına çıkarılan kültür varlıklarının ülkeye iadesinin, yasa dışı kazıların ve yasa dışı ihracın belgelenememesi nedeniyle çok güç olduğunu ancak imkansız olmadığını belirten Kurt, yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılan ve halen Almanya, ABD, İtalya, Fransa, Danimarka, Bulgaristan, İsviçre, İskoçya ve İngiltere'nin de aralarında yer aldığı 17 ülkede bulunan kültür varlıklarının iade çalışmalarının gerek hukuki gerekse diplomatik yollarla sürdürüldüğünü bildirdi.
Kurt, halihazırda sürekli takibi yapılan ve müzakere süreci açık olan 55 dosya bulunduğunu vurguladı.
Bunların yanı sıra yayın taramaları ve müzayede kontrolleri sırasında karşılaşılan başka birçok eserin tespitinin yapıldığına ve çalışmaların sürdüğüne dikkati çeken Kurt, yurt dışından iadesi sağlanan eserlerle ilgili bilgi verdi.
Son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonuyla kültür varlıklarının yasa dışı transferinin önlenmesine yönelik faaliyetler ve yurt dışındaki Türkiye kökenli kültür varlıklarının iadesinde sağlanan başarılı sonuçların memnuniyet verici olduğunu dile getiren Kurt, "Yurt dışına kaçırılan kültür varlıklarımızın ülkemize iadesi konusunda Bakanlığımızın girişimleri ve yoğun çalışmaları sonucunda; 2003-2017 yılları arasında toplamda 4 bin 314 adet kültür varlığının ülkemize iadesi sağlanmıştır." ifadelerini kullandı.
"ÖZEL YETKİLİ KOLLUK BİRİMİ"
Kültür varlığı kaçakçılığı ile mücadelede en önemli ayağın "önleme çalışmaları" olduğuna işaret eden Kurt, şunları söyledi:
"Kaçak kazıların önlenebilmesi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca bir eser bir kez yurt dışına çıkınca iade süreci uzun zaman almakta, mülkiyet hukuku gereği karşı tarafın rızasını gerektirmekte veya pahalı hukuki süreçlere yol açabilmektedir. Bu sebeple kültür varlıklarımızın ülkeyi terk etmeden yakalanmaları bir diğer önemli tedbir olacaktır.
İtalya'ya bakıldığında 1969 yılında kurulmuş olan Kültür Polisi uygulamalarının olduğu görülmektedir. Bu polis birimi ülke genelinde merkezleri olan ve tek görevi kültür varlıklarının korunması, kaçak kazıların ve yasa dışı kültür varlığı trafiğinin önlenmesinden ibarettir. Bu bağlamda ülkemizde kurulacak hem jandarma hem polis bölgelerinden sorumlu özel yetkili bir kolluk biriminin, bu koruma faaliyetlerine, böylelikle de suçun önlenmesine fayda sağlayacaktır.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızca yapılan ve kültür varlıklarının yakalanmasına yönelik başarılı operasyonların arttırılarak sürdürülmesinin caydırıcılık açısından etkili olacağı öngörülmektedir."
"ÇIKIŞI ÖNLEMEK EN BÜYÜK TEDBİR"
Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Tanıtım ve Kültürel İlişkiler Genel Müdürü Lale Ülker, tarihi eserin yurt dışına kaçırıldığı tespit edildiğinde, bunu dış temsilciklere bildirdiklerini ve takibini yaptıklarını ifade etti.
"Ancak ülkeden bunların çıkışını önlemek, alacağımız en büyük tedbirdir." diyen Ülker, kolluk kuvvetlerinde bu konuda uzmanlaşmaya gidilmesinin, kaynak ülkeden çıkışını önleyici önemli tedbirlerden biri olacağını belirtti.
Toplantıda, Vakıflar Genel Müdürlüğünün çalışmaları sonucunda da 2003-2017 yılları arasında çalınan eserlerden 739'unun yurt içi ve yurt dışında ele geçirildiği bilgisi verildi.
Komisyon Başkanı İsen, Türkiye'nin tarihi eser bakımından "süper güç" olduğunu, bunların korunması gerektiğini kaydetti.