Prizren, 2008 yılında tam anlamıyla bağımsızlığını ilan eden Kosova Cumhuriyeti'nin başkent Priştine'den sonraki ikinci büyük şehri. Üçüncü Osmanlı padişahı Sultan Murat Hüdavendigar'ın (Sultan I. Murat) şehit düştüğü Prizren, aynı zamanda Kosova'nın merkezi ve en tarihi şehri olarak da kabul ediliyor. Prizren, vizesiz, sadece pasaport kontrolü ile seyahat edilebilen Kosova Cumhuriyeti'nin aynı zamanda en hareketli, en canlı ve en turistik şehri...
Kosova, Balkanlar'ın tam ortasında yer alan, Avrupa'nın en genç nüfusa sahip ülkelerinden biri. Başkent Priştine'de yer alan Priştine Uluslararası Havalimanı'ndan Prizren yolculuğu karayolu ile bir saat sürüyor. Havalimanı ile Prizren arası yaklaşık 80 kilometre...
Kosova'nın şehirleri, kasabaları ve küçük köyleri dağların tepelerinde, yamaçlarında ve eteklerinde yer alıyor. Dağların arasında yer alan o şehirlerden biri de, Rumeli seyahatinin en güzel duraklarından biri olan ve Kosova'da en fazla Türk'ün yaşadığı yer olan Prizren...
SICAK KANLI VE GENÇ NÜFUS...
Bayraklarındaki altı yıldızın temsil ettiği altı milletten insanın yaşadığı Kosova'da Türk, Arnavut, Boşnak, Sırp, Bulgar göçmenleri, Makedonlar ve Romenler bulunuyor. İnsanları sıcakkanlı. Kısa bir konuşmadan sonra size Türkçelerinin nasıl olduğunu soruyorlar. Çoğunluğu Arnavutça konuşuyor ama Prizren'de Türkçe bilmeyen, daha doğrusu karşısında Türkçe konuşan kişiyi anlayamayacak ve kendisini ifade edemeyecek kişi sayısı yok denecek kadar az. Tarih boyunca beraberlik içerisinde hareket eden Anadolu ve Balkan insanının dostluğunu bu güzel şehirde hissetmek mümkün.
500 yıl boyunca Osmanlı'nın egemenliğinde kalan ve o dönem kimlik kazanan Prizren, isimleri ile dikkat çeken mahalleleri, camileri, türbeleri ve hamamları ile tam bir Türk şehri...
Prizren'de nüfusun yüzde 98'inin Müslüman olduğu belirtiliyor.
Hediyelik eşya mağazalarından restoranlara kadar pek çok mekanın televizyonlarında Türk kanallarının açık olduğunu görebilirsiniz. Ayrıca şehirde faaliyet yürüten Türk dernekleri de var. 12 bini Türk, 186 bin nüfusu olan Prizren'de insanlar hayvancılık, tarım ve ticaret ile geçimlerini sağlıyor. Okullarda Türkçe eğitimi de veriliyor.
DAĞLARLA ÇEVRİLİ TARİHİ BİR ŞEHİR
Şar Dağları'nın ardında yer alan Prizren, konum olarak hemen yanındaki Koritnik Dağları, Paştrik Dağı ve genellikle Boşnakların yaşadığı Novo Selo (Yeniköy) Dağları'nın tam ortasında yer alıyor. Ilıman kara ikliminin hakim olduğu Prizren'de kışlar soğuk ve sert, yaz ayları ise sıcak geçiyor. Bu nedenle şehrin bahar aylarında ziyaret edilmesi tavsiye ediliyor.
Kosova'da şehirlerin girişlerinde sık sık rastlanan firmalardan kiralayabileceğiniz araçlarla rahatlıkla dolaşmanız ve iki yanı ağaçlarla çevrili yollarından geçerek doğal güzellikleri ile dikkat çeken köylere ulaşmanız mümkün. Şehirler arasında sefer yapan otobüsler de var. Köyler arasında araçla 10 ile 20 dakika yol yapıyorsunuz. 30 euro'ya villa tarzında yayla evleri kiralanabiliyor. Neredeyse hiçbir mekanda internet sorunu yok.
TİKA'NIN KATKILARI MUTLU EDİYOR
Osmanlı döneminde altın çağını yaşayan Prizren'de günümüze kadar özenle korunmuş Osmanlı eserleri dikkat çekiyor.
O tarihi eserlerden en önemlisi, çevre düzenlemesi Başbakanlık Türk İş Birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından yaptırılan Sinan Paşa Camisi. 43 metre uzunluğu ile Balkanlar'ın en yüksek minareli camisi olarak biliniyor. Saraçhane Tekkesi, Arasta Camisi ve Emin Paşa Camisi de önemli eserler arasında yer alıyor.
Bölgede yaşayan insanlar, TİKA'nın tarihi eserlere ilgisinden mutlu olduklarını söylüyor. Sultan I. Murat Hüdavendigar Türbesi ise Priştine-Mitroviça yolunun üzerinde Priştine'ye sadece altı kilometre uzaklıkta yer alıyor.
KALEDEKİ MANZARA MUHTEŞEM
Şehirde; Dulkadiroğulları Beyliği'nden Mehmed Paşa'nın yaptırdığı Gazi Mehmed Paşa (Bayraklı) Camisi, tarihi Gazi Mehmet Paşa Hamamı, müzik okulu ve Avrupa sineması var. Osmanlı döneminde de kullanılan ve 600 metre yükseklikte bulunan Prizren Kalesi'ne çıktığınızda muhteşem bir şehir manzarası ile karşılaşıyorsunuz.
Paştrik Dağı, şehrin arkasında ve tam karşınızda kalıyor. Kaleye çıkış yolunda şehir manzarası fotoğrafı çekmenizi tavsiye etmem. Çünkü genellikle yürüyerek çıkılan kaleye vardığınızda en güzel manzara ile karşılaşıyorsunuz. Çıkışta ağaçların arasında temiz havanın tadını çıkarmanız ve yokuş yukarı derin nefes alarak yolunuza etmeniz daha doğru olacaktır. Tarihi kalenin içerisinde; cezaevi, ahır ve tarihi dönemlerde askerlerin kaleyi korumaları ve vakit geçirmeleri için yapılmış Kazamat Odaları var.
Prizren'de turistlere panoramik şehir turu yaptıran meşhur Kadri Pala'nın faytonu ve küçük şehir treni ile Adalar havası yakalamak mümkün. Şehrin ara sokakları ise tıpkı Balat gibi İstanbul'un tarihi semtlerini anımsatıyor. Tam olarak şehrin ortasından geçen Akdere (Bistriça Nehri) üzerindeki tarihi Taş Köprü ve Arasta Köprüsü'nde bol bol hatıra fotoğrafı çekebilir ve güzel fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz.
Prizren'in meydanı olarak adlandırılan Şadırvan ve hemen yanındaki Akdere'nin çevresi restoran ve kafelerle dolu... Her turistik şehirde olduğu gibi dönüşte yakınlarınıza getirmeyi planladığınız hediyeliklerin farklı çeşitlerini, adeta bir çarşıyı andıran meydandaki birçok noktada bulmanız mümkün. Desenleri ve renkleri ile bölgenin ve insanının kültürünü yansıtan el işlemeli çantalardan, kadın ve erkekler için beyaz renkli geleneksel Arnavut şapkalarından almayı unutmayın.
BEREKET KONVOYU BULUŞTURDU
Prizren'i görme imkanı bulmamızı sağlayan Bayrampaşa Belediyesi bünyesinde üç TIR, 80 gönüllü ile yola çıkan Bereket Konvoyu, 13 yıllık geleneği sürdürdü. Geçmiş yıllarda olduğu gibi Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Karadağ, Kosova, Makedonya, Sırbistan ve Yunanistan'da kurulan iftar sofraları ile halkların buluşması sağlandı. Bereket Konvoyu'nun 9. durağı olan Prizren'de Türk, Romen, Boşnak, Bulgar Göçmeni ve Arnavut olmak üzere üç bin kişi iftar sofrasında buluştu. Kardeşlik ve dostluk mesajları verildi.
ŞEHİRDE 400 POLİS VAR
Prizren'de araçla ve yaya olarak dolaşan üniformalı polislerle biraz sohbet etme fırsatımız oldu. Bir polis noktasını da ziyaret ettik. Genellikle insanların arasında günlük ve ufak tartışmaların yaşandığını ve masaların üzerlerinden cep telefonlarının çalınması gibi açıktan hırsızlık olayları ile karşılaştıklarını söylediler. Kosova genelinde toplam sekiz bin polis var. Prizren'de ise sadece 400 polis görev yapıyor. Üniformalı askerleri de zaman zaman şehrin meydanında birlikte dolaşırken görebiliyorsunuz.
FİYATLAR OLDUKÇA UYGUN
Biraz da Kosova'nın kültürümüzle benzerlikler gösteren yemeklerinden bahsedelim. Etleri kuşkusuz lezzetli ve fiyatları oldukça uygun... Asgari ücretin 200 euro olduğu Prizren'de kuru etin kilosu 12 euro'ya satılıyor. Köfteye kebap, patlıcana ise domates diyorlar. Porsiyon köfte 3, biftek 8, sandviç 2.5 euro... Fulya ve Haşlama börekleri, Tespişte (Kosova) ve Kaymaçina (Üsküp) tatlıları ile Şar Peyniri'ni tadabilirsiniz. Mekanlara göre fiyatlar arasında farklılıklar olabiliyor. Porsiyon börekler 80, çay, kahve ve limonata ise 50 cent... Türk kahvesi de bir euro'ya küçük bir tatlı ile servis ediliyor.