Paris, Charles de Gaulle Havalimanı aktarmalı 14 saatlik uzun bir uçuşun ardından Brezilya'nın en popüler kenti Rio'dayız.
Havalimanından şehre girerken ilk etapta yol boyunca art arda sıralanmış çeşit çeşit ağaçlar dikkatimizi çekiyor. Bereketli muson yağmurları sayesinde Rio'nun yeşile büründüğünü daha ilk anda keşfediyorsunuz.
Turizm kenti ününe yaraşır bir şekilde Rio'ya Harika Şehir anlamına gelen Cidade Maravilhosa lakabı takılmış. 400 yıldan fazla bir geçmişe sahip Rio oldukça modern bir şehir. Okyanus ile dik kayalıkların arasındaki konumuyla dünyanın en güzel yerlerinden. Kent halkının tutkuları ise deniz, kumsal, samba ve futbol. 1960 yılına kadar Brezilya'nın başkentliğini yapan Rio De Janerio'da yaklaşık 12 milyon insan yaşıyor. Ülkenin en hızlı büyüyen, en kalabalık şehirlerinden. Sao Paulo'dan sonra Brezilya'nın ikinci büyük kenti.
Brezilya'nın resmi dili Portekizce.
Ancak gündelik hayatta Güney Amerika ve Afrika dillerinden de birçok kelime kullanılıyor.
Portekizcenin yazılışı İspanyolcanın yazılışı ile benzeşiyor ancak konuşulan dil tamamen farklı.
Okullarda İngilizce okutulmasına rağmen konuşma dilinde çok tercih edilmiyor. Havalimanında, müzelerde, cadde veya sokaklarda resmi görevliler de dahil İngilizce bilenlerin sayısı çok az.
İHTİŞAMLI KENT MERKEZİ
Devlet binaları, iş ve alışveriş merkezi gibi yüksek binaların yükseldiği şehir merkezi sadece deniz ve kumsal için Rio'ya gelenler için sıkıcı olabilir. Ama tarih meraklıları için kent merkezi bir hazine. Cadde ve sokaklarında adım başı anıt ve heykeller karşınıza çıkıyor. Castelo Meydanı'ndaki klasik müzik, opera ve tiyatro eserlerinin sergilendiği Kent Tiyatrosu ile Rio Ticaret Odası Binası, görkemli mimarisi ile kenti süsleyen güzelliklerden sadece birkaçı.
Rio'da ziyaretçilerin ilk uğrak yeri şirin sahil beldesi Botafogo. Daha çok alışveriş merkezleriyle bilinen, dağın eteklerindeki Botafogo sakin ve küçük limanıyla ünlü.
Brezilya'nın diğer şehirlerinden Rio'ya gelen uçakların bu kasabanın üzerinden geçerek hemen yanı başındaki St. Dumont Havalimanı'na inmesi bu küçük kasabaya farklı bir hava katıyor.
TELEFERİK TURU
Deyim yerindeyse dünyadaki en ünlü iki tepe Rio'da. Bu tepeler kente her yıl milyonlarca dolar döviz kazandırıyor. Rio dik kayalıklar arasına kurulduğundan şehir planlamacıları şehre gelen turistlerin Rio'yu kuş bakışı görmelerini sağlamak için dahiyane bir fikirle yüksek tepelere anıtlar dikmiş, buraya ulaşımı da teleferik ve trenlerle sağlamış. Kurtarıcı İsa Heykeli'nin bulunduğu 750 metre yüksekliğindeki Corcovado Tepesi ülkenin görülmesi gereken başlıca yerlerinden. 600 metrelik dağın tepesindeki heykel, 38 metre boyunda 145 ton ağırlığında.
Kenti simgeleyen ikinci tepe de Şeker Dağı. Rio'nun sahil kenti Urca'daki Şeker Dağı iki tepeden oluşuyor.
1907 yılında mühendis Augusto Ramos, iki tepe arasında teleferik yapma fikrini ortaya atınca 1912'de Brezilya'nın ilk, dünyanın da üçüncü teleferik sistemi burada inşa edilmiş. Sabah saat 08.00'den akşam saat 22.00'ye kadar iki teleferik her gün binlerce turisti Şeker Dağı'na taşıyor. Red Beach'ten başlayan üç dakikalık bir teleferik yolculuğundan sonra ziyaretçileri önce 200 metre yükseklikteki Urca Dağı karşılıyor. Urca'nın tepesinden Rio'yu kuş bakışı izlemek müthiş bir keyif. Teleferikten kendini dışarıya atanlar, dantel gibi sahilleri, plajları, hava alanına inip kalkan uçakları, Nitorei Köprüsü'nü ve Guanabara Koyu'ndaki irili ufaklı yüzlerce tekneyi seyre dalıyor.
Urca'daki kısa moladan sonra 396 metre yükseklikteki Şeker Dağı'na doğru teleferikle tekrar yola çıkılıyor. Okyanusun üzerinde uçarcasına, teleferikle Rio'nun en yüksek noktasına ulaştığınızda deniz ve dağlar inanılmaz bir görsellik sunuyor.
TÜRKİYE KIŞI YAŞARKEN BREZİLYA YAZI YAŞIYOR
Brezilya, tropik iklim kuşağında yer aldığından biz kış mevsimindeyken burada yaz yaşanıyor. Aralıktan marta kadar olan yaz mevsiminde hava sıcak ve nemli; sıcaklık ise 25 ila 40 derece arasında. Hava sıcaklığı kışın bile 20 derecenin altına düşmüyor.
DÜNYACA ÜNLÜ COPACABANA PLAJI
Rio'yu popüler yapan güzelliklerinden birisi de uçsuz bucaksız plajları. Çok uzun plajlara sahip Rio'nun sahillerinde güçlü okyanus dalgaları nedeniyle yüzmek pek keyifli değil. Zaten plaja gelenler yüzmekten ziyade güneşlenmeyi tercih ediyor. 4.5 kilometre uzunluğundaki Copacabana kumsalı ile Ipanema, Leblon ve Barca, Brezilyalıların yaşam tarzını özgün bir şekilde yansıtıyor. Copacabana ve Ipenama kumsallarının eşsiz güzelliğinden etkilenmemeniz mümkün değil. Ancak şanslı bir gününüzde olmanızı dileriz. Çünkü Rio'da inanılmaz bir nem var. Bu nem hem nefes almanızı zorlaştırıyor hem de şehrin üstüne bir sis bulutu gibi çökerek görüşünüzü etkiliyor. Ipanema, harika kumsallı, her keseye uygun otelleri ve yürüme alanlarıyla vazgeçilmez bir yer. Plajda gezintiye çıktığınızda sabahın erken saatlerinde bile yol boyunca yürüyen, koşan ve spor yapan çok sayıda insanla karşılaşırsınız.