Öncelikle
Kıbrıs yemek kültürünün Türk yemek kültürüyle benzer özellikleri çok. Zaten Anadolu, Suriye, Lübnan ve Mısır kültürüyle yoğurulan Kıbrıs mutfağına özellikle 1974 Barış Harekatı'ndan sonra Türkiye'nin dört bir yanından gelenler yemek kültürlerini de taşımış. Bu nedenle yeni tatlar keşfetme konusunda alternatifler oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Pek bilinmese de yerel yemekler çok lezzetli ve çeşitlidir Kıbrıs'ta. Lübnan, Suriye ve Anadolu mutfağının bir sentezi denebilir Kıbrıs mutfağı için. Adını söylemekte zorlanabileceğimiz birçok çeşit yemek var. Patatese benzeyen kolokas ve kolokasın küçüğü bullez... Kolokas etli ya da kıymalı musakka olarak sunulurken, bullez derin bir tencerede küçük bütün patateslerle birlikte kızartılarak (silkeleme usulü) hazırlanır. Etli ot yemeği molohiya hem taze hem de kuru olarak pişirilir. Yaz günlerinde hasatı yapılan molohiya evlerin önünde kadınlar tarafından saplarından ayrılarak hazırlanır.Ya çok sevilir ya da kokusundan dolayı uzak durulur. Yabani kuşkonmaz türü olan Airelli de ismi zor otlardan... Kış ve bahar aylarında toplanır. Genelde yumurtayla kavrulur. Türklerin Hırsız Kebabı, Rumların kleftikos dedikleri fırın kebabının sulu ve susuz versiyonları var. Yine fırında pişen patatesle servis edilir. Karın zarına sarılarak yapılan şeftali kebabı da ünlü bir yemektir. Yine Kıbrısa has zeytinyağı olan karayağın kullanıldığı karışık salata da cabası... Bu salatanın içerisinde tercihe göre gollandiro (taze kişniş), maydanoz, domates, salatalık, lahana yaprağı, gulumra (cehennem topuzu- alabaş) bulunur. Bahar aylarında dağ taş yabani otlarla dolu olur. İnsanları yol kenarlarında ve ovalarda gömeç, ıspanak, hostes ve adını hatırlamadığım birçok otu toplarken görebilirsiniz. Pirohu, Kıbrıs'a özgü bir yemek türüdür. Rumlardan geldiği söylenilmektedir. Zamanla bu yemek türü, Güney Kıbrıs'tan Kuzey Kıbrıs'a gelen Türkler tarafından yapılarak yaygınlaşmış ve Kıbrıs mutfağında yer almıştır. Pirohu, hamur yemeğidir. Ancak yağda değil suda pişirilir. Pirohu yemeğinde Kıbrıs mutfağına özgü malzemeler kullanılır. Bunlardan en önemlisi hellim, diğeri de tuzsuz lordur. Katmer tatlısına 'fırın katmeri' de denilmektedir. Ayrıca eskiden köylerde ekmek fırınında yapılırdı. Köy halkı, bir haftalık ekmeklerini yaparken, sanki bir zorunlulukmuş gibi her hafta küçük bir tepside fırın katmeri hazırlayıp, ekmekle birlikte fırında onu da pişirirlerdi. Yine hellim, nane, yumurta, yağ ve kuru üzümden oluşan içle yapılan pilavuna adı verilen geleneksel ekmek de meşhurdur. Makarna bulli adı verilen bol soğan domates, sarımsak soslu olan, üzerine de rendelenmiş hellim ve nane konulan makarnalı tavuk yemeğini unutmamak gerek. Bu yemekleri ancak özel Kıbrıs mutfağı yapan yerlerde veya evlerde yiyebilirsiniz. Dünya mutfağı sunan Lefkoşa'daki Selimiye Camii yanındaki Sabor farklı yemekler için iyi bir seçenek. Kıbrıs ayrıca bir sandviç cennetidir. Mutlaka bir öğününüzü sandviçe ayırın derim. En çok sevilen bolibif (bir tür salam), hellim, domates, salatalık ve biglalı (hardallı karışık sebze turşusu) olandır. Kıbrıs bir kebapçı cenneti denebilir. Kıbrıslılar eti seven bir millet.
NEREDE NE YİYELİM?
Artık geçmişe göre çok alternatif var... Lüks otellerin haricinde bir mekan arıyorsanız Girne'ye bağlı Koruçam Köyü'nde Maria'nın Yeri'ne uğramakta fayda var. Sapa bir yer olmasına rağmen uluslararası bir üne sahip. Size et ya da tavuk alternatifi sunuyorlar sadece. Tabii ki et seçmelisiniz. Izgara hellim, pancar turşusu, çakistes, cacık, yoğurt, humus, pastırma, tavuk ciğeri ve kereviz turşusu eşliğinde gözünüzü de doyuracak büyüklükte nefis pişmiş bir et yemeniz olası... Yine Girne Marina'da antik liman manzarası eşliğinde çok sayıda alternatifli restoran ve cafe var. Ama benim favorim Bellapais Manastırı'nın avlusunda bulunan Kybele Restoran. Gotik manastırın gölgesinde nefis bir manzara eşliğinde kendinizi şefe teslim edebilirsiniz. Yemek yemeniz şart değil kahvenizi de yudumlayarak bulunduğurnuz atmosferin tadını çıkarabilirsiniz.
ÇEŞİT ÇEŞİT MEZELER, ETLİ TAVUKLU KEBAPLAR
Dip Karpaz'a doğru yola çıkalım... Boylu Restoran benim favori yerlerimden Kaleburnu Köyü'nü biraz geçince deniz kenarında. Haftasonları fırın kebabı var. Sıcak atmosfer ve tamamen yerel ürünler. Ve her şey çok taze... Kıbrıslı bir aile işletiyor. Kendi yaptıkları hellimi, ekmeği sunuyorlar. Kuru bakla salatası ile verdikleri sayısız mezeler çok lezzetli. Hemen önü de plaj. Hafta arası giderseniz muhtemelen plajda sadece siz ve beraberinizdekiler vardır. Burada şemsiye, şezlong ve duşlardan ücretsiz faydalanabilirsiniz... Yöre yemeği yemek isterseniz bir esnaf lokantası kıvamında olan Magosa girişindeki Nar mutfağı doğru adres. Kolokas, mobilya, kuru köfte, dolma, makarna bulli (tavuklu makarna) dönüşümlü olarak yapılıyor. Çok güzel bir atmosferde yenilen çok doyurucu yemeğe 25 lira civarında ödüyorsunuz. Son dönemde meyhane tarzı mekanlar da zirve yapmış durumda. Son olarak bir grup arkadaşla Magosa Tuzla bölgesinde gittiğimiz bir mekanda bitip tükenmeyen bir meze, ara sıcak ve ızgara salvosuyla karşılaştık. Ayıptır söylemesi ismini hatırlayabildiklerim şöyle: Havyar, ahtapot, ciğer, beyin, uykuluk, yengeç ayağı, salata çeşitleri, balık köftesi, ızgara hellim, beyaz peynir, pide içinde sucuk, pide içinde hellim... Soğuk mezeler (15 çeşit kadar), et şiş, tavuk şiş, pirzola, adam başı yarım bıldırcın... Artı iki çeşit tatlı, meyve tabağı. Yeteri kadar içki. Bunları getirirken seçme hakkın yok. Tepsi tepsi geliyor. Birçoğunun da adını bilmediğim için saymıyorum. Hemen akla İstanbul geliyor. "Ben bunları İstanbul da yesem kaç gün bulaşık yıkarım?" diye düşünürken hesap geliyor. Kişi başı 70 TL.