Kayseri denince akla önce ticaret geliyor. Bu anlamda şehir Türkiye için büyük önem taşıyor. Oysa 6 bin yıllık bir medeniyete sahip olan şehir sayısız güzellik barındırıyor. Öncelikle sessiz sakin, kendi halinde, kargaşadan uzak... Tarihi yapılarla dolu oysa çok mütevazı. Türkiye'nin en büyük 14. şehri olmasına rağmen Kayseri gezimiz sırasında hiç korna sesi duymadık desek abartmış olmayız. Sokaklar temiz, ulaşım rahat. Kayseri şehir merkezi her mevsim misafirlerini ağırlıyor. Kışın ise Erciyes görülmeye değer. Bitti zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Kayseri Kapadokya'ya sadece 45 dakika uzaklıkta. Kapadokya'nın o büyüleyici manzarasına şahitlik etmek için şehir merkezinden otobüsler kalkıyor. Birbirinden önemli tarihi ve kültürel yapıları barındıran Kayseri, muhteşem Erciyes Dağı'yla ziyaretçilere kayak yapma imkanı sunuyor. Erciyes uzun zamandır kayak meraklılarının arka plana attığı bir yerdi. Ya da pistlerine yapılan yatırımın hak ettiği değeri göremiyordu dersek yanlış olmaz. Bu yıl durum farklı. Kış sporları için eşsiz fırsatlar sunan Erciyes, Alplerden sonra dünyanın ikinci büyük kış turizm merkezi olmaya hazırlanıyor. Bu başarıda en büyük paya sahip olanlardan biri de Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik. Çelik'in yeni kalkınma hamlesi ise kar turizmi odaklı. Belediye başkanının amacı Erciyes'i kayak turizminin merkez üssü yapmak.
300 MİLYON EURO YATIRIM
Türkiye'nin altıncı yükseltisi olan Erciyes'e çıkmak için önce Kayseri'ye gitmelisiniz. Kayseri İstanbul'a 770, Ankara'ya ise 316 kilometre mesafede. Özel aracınızla gitmediyseniz havalimanı ve otogardan kalkan servis ve minibüslere binebilirsiniz. Buradan araç kiralamak da mümkün. Şehre 25 kilometre uzaklıktaki dağa araçla yarım saat içinde ulaşabilirsiniz. Zaten Kayseri'ye ulaşımın nispeten daha kolay olması her zaman burayı cazibe merkezi yapıyor. Kolay yapışmayan yumuşak karıyla ünlü Erciyes son yıllarda 300 milyon euro'ya ulaşan dev yatırımla atağa geçti. Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin yürüttüğü Erciyes Turizm Master Projesi kapsamında Erciyes Kayak Merkezi'ndeki farklı zorluk derecelerindeki pistlerin uzunluğu 160 km'ye ulaşmış durumda. Pistler, Uluslararası Kayak Federasyonu standartlarında. Erciyes'te 3'ü baby lift, 3'ü teleski ve 2'si zümrüt 8 lift var. Bölgede gondolun yanı sıra çift ve sabit hızlı teleferik hatları, yaz ve kış aktivite alanları da bulunmakta. Erciyes'te kayak yapmak için en ideal zaman, sezon nisana kadar sürse de, şubat ve mart ayları. Burada sadece kayak değil farklı kış sporları da yapabilirsiniz. Bunların başında da snowkite geliyor. Ayağınızda kayak ya da paten oluyor, ellerinizde ise uzun iplere bağlı bir paraşüt. Yamaç paraşütüne benziyor. Erciyes volkanik bir dağ olması nedeniyle ağaçsız bir yapıya sahip ve bu da bu spor için ideal bir alan olmasını sağlıyor. Develi Kapı mevkiii snowkite alanında Türkiye'nin en iyi parkurlarına ev sahipliği yapıyor. Kar motosikleti, helikopter kayağı, kar ayakkabılı arazi yürüyüşü de seçenekler arasında. Gençler snowboard'u tercih ediyor. Çocuklar ise kar kızağını. Geceleri, liftler boyunca uzanan ışıkların altında kızakla kaymak çok eğlenceli. Tesislerin tümünde kiralık kızaklar bulunuyor. Bu arada Erciyes Kış Sporları Merkezi'nde dersler de düzenleniyor. Biz de "Erciyes'e kadar gitmişken kayak yapmadan dönmek olmaz" deyip hemen ders alıyoruz. Kayak pistlerinin hemen başlarında kayak takımı kiralayan dükkanlar var. Kayak için gerekli tüm eşyaları burada bulmak mümkün. Kayak konusunda çok deneyimli olmadığımız için kayak eğitmeni eşliğinde kayak pistine çıktık. Düşe kalka, eğlenceli bir deneyim oldu bizim için. Eğlenceli olduğu kadar da yorucuydu.
Rakipsiz iki lezzet
Kayseri'nin zengin bir mutfak kültürü bulunuyor. İç Anadolu mutfağının karakteristik özelliklerini taşıyan şehrin en meşhur yemeği mantıyı mutlaka deneyin. Araştırmalara göre şehirde 36 çeşit mantı yapılıyor. Ama en yaygını üstüne sarımsaklı yoğurt, yağda kavrulmuş salça, sumak, pul biber ve nane dökülerek yeneni. Buranın kesme çorbası da çok lezzetli. Pastırmasıyla ünlü şehirde kağıtta pastırma yemeyi ihmal etmeyin.
GÖRMEDEN DÖNMEYİN
Cumhuriyet Meydanı
Burası için şehrin kalbi diyebiliriz. Şehir merkezinde olduğu için bir yerden başka bir yere giderken sıkça görülen Cumhuriyet Meydanı Kayseri halkı için de bir toplanma noktası. Yeşil alana sahip olan bu meydandaki park özellikle yazın halkın nefes aldığı, sosyalleştiği bir alan. Meydanda Atatürk heykelinin yanı sıra 2. Abdulhamit'in fermanıyla yapılan bir de saat kulesi bulunmakta.
Hunat Hatun Medresesi
Selçuklu motifleri ile süslenmiş üstü açık bir avlu düşünün. İçinde birçok kurs var. Öğrencilerin favori adresi olan Hunat Hatun Medresesi geleneksel el sanatları dükkanlarına da ev sahipliği yapıyor.
Kayseri Kapalı Çarşı
Kapalı Çarşı'nın tarihi Osmanlı'ya dayanıyor. İstanbul- Eminönü'nde bulunan Kapalı Çarşı'dan sonra ikinci en büyük çarşı ünvanına sahip. Girer girmez sizi burnunuza gelen baharat kokuları karşılıyor. İçinde kuyumcular, baharatçılar ve tekstil ürünü satan dükkanlar mevcut. İki kez yanma tehlikesi atlatan bu tarih kokan çarşı günümüzde hâlâ Kayseri ticaretinin önemli bir parçası.
Kayseri Selçuklu Müzesi
Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı Selçuklu Uygarlığı Müzesi şehre yolunuz düştüğünde mutlaka uğramanız gereken yapılardan. Anadolu Selçuklu hükümdarlarından Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından kardeşi Gevher Nesibe Sultan'ın vasiyeti üzerine 1206 yılında yapılan Gevher Nesibe Medresesi, şubat 2014'ten itibaren Selçuklu Müzesi olarak hizmet veriyor. Müzede, Selçuklu mimarisi, sanatı ve bilimi etkileşimli panolarla ziyaretçilere sergileniyor. Müzede, holografik üç boyutlu görüntüler, arttırılmış gerçeklik için bilgisayar donanımları da bulunuyor. Bu donanımlar sayesinde ziyaretçiler suyun üzerinde yürüyebiliyor ya da Selçuklu sultanları gibi giyinebiliyor.