Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Müdür Yardımcısı da olan Ege Bölgesi Araştırma ve Uygulama Merkezi (EBAMER) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Harun Özdaş'ın başkanlığında yürütülen sualtı arkeolojik araştırmalarının 2015 yılı çalışmaları tamamlandı. Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen 'Sualtı Kültür Mirası Araştırmaları Projesi'yle, Türkiye kıyıları batık envanteri çıkartılıyor. Çalışmalarda özellikle Akdeniz'deki ticaret gemileri üzerinde yoğunlaşıldığı belirtildi.
SU ALTI HAZİNELERİ KAYIT ALTINA ALINIYOR
Geçen yıl 15 kişilik bir ekibin çalışmalarda görev aldığını söyleyen Doç. Dr. Özdaş, sualtı video çekimlerini ise daha önce Haluk Cecan'la birlikte çalışan profesyonel kameramanlar tarafından gerçekleştirildiğini belirtti. Proje kapsamında Antalya ile Çanakkale arasında yer alan kıyılar ayrıntılı bir şekilde araştırılarak sualtında bulunan batıklar, seramikler, çapalar, demirleme bölgeleri, mimari kalıntılar ve limanların kayıt altına alındığını belirten Doç. Dr. Özdaş, "Bu araştırmalar sırasında arkeolojik kayıtların yanı sıra deniz jeolojisi, biyolojisi ve diğer bilim dallarına kaynak sağlayacak bilgiler de toplandı. Oşinografik ve jeolojik yapılara ilişkin veriler ile kıyı bölgelerindeki incelemelerde liman yapılarının sualtında kalma sebepleri, depremsellik ve deniz seviyesi değişimlerine ilişkin önemli sonuçlara ulaşıldı. Bu nedenle çalışmalara sadece sualtı arkeologları değil, deniz jeofizikçileri ve biyologları da katıldı. Ülkemizde ilk defa sistematik ve bilimsel sualtı arkeolojik çalışmalar, 'Türkiye Batık Envanteri Projesi' kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Teknolojisi Enstitüsü tarafından başlatılmış olup, bu çalışmalarda üniversitemize ait K. Piri Reis Araştırma Gemisi de görev aldı" dedi.
EN DİKKAT ÇEKİCİ BATIK CAM TEKNESİ
Doç. Dr. Özdaş, geçen yıl keşfedilen batıklar arasında en dikkat çekici olanının Muğla'nın Marmaris İlçesi'ne bağlı Bozburun Mahallesi açıklarında, 30 metre derinlikte ve 200 metrelik bir alana yayılmış olan MS.11-12. yüzyıla, Fatimiler'e ait bir cam batığı teknesi olduğunu söyledi. Yüzlerce parçadan oluşan yaklaşık 1 ton cam külçenin yanı sıra, küçük şişelere de rastlandığını belirten Doç. Dr. Özdaş, "Böylece ilk kez bir cam batığını kayıtlarına geçirmiş oldu. Batık alanında bulunan kalıntılar, günümüzden yaklaşık 1000 yıl önce Doğu Akdeniz'den yola çıkan ve cam taşıyan ticaret gemilerinin rotaları ve uğradıkları limanlar hakkında önemli bilgiler veriyor. Bu nedenle; Akdeniz medeniyetleri arasındaki ilişkiler her zaman deniz yoluyla olmuş, çatışma ve uzlaşmalar su altında iz bırakmıştır. Ticari ürünlerin yanı sıra, akıl ve fikirler de insanlarla gemilerde taşınmış ve farklı kültürlere ulaştırılmıştır. Akdeniz medeniyetlerinin denizlerdeki izleri ve Ege'yle olan ilişkileri bu proje kapsamında açıklık kazanmaktadır. Akdeniz havzasında gelişen bu medeniyetleri deniz alanındaki çalışmalar ve bilgiler olmadan anlamak ve hipotezler üretmek mümkün olamayacaktır" dedi.