Hemen her Adanalı gibi çocukluk ve gençlik yıllarımda yaz tatilimi Mersin'in tatil yörelerinde geçirdim. Erdemli ve Silifke arasındaki sahil şeridini adım adım bilirim. Ancak geçen kışa kadar Silifke'de dünyanın en önemli Zeus tapınaklarından biri olduğunu bilmiyordum. Geçen mayıs ayında bu tapınağa ziyaret etmek için yola koyuldum. Tapınak, Silifke'nin yaklaşık 30 kilometre kuzeyindeki Uzuncaburç beldesinde bulunuyor. Üç ayrı dönemde hizmet vermiş olan bu tapınak kompleksi, Yunan mitolojisinin en büyük tanrısı Zeus'un dev ejderha Typhon'a karşı kazandığı zaferin bir simgesi olarak yapılmış. Bu nedenle tapınağın geç Helenistik veya erken Roma döneminde yapılmış olduğu düşünülüyor. Ancak elde edilen bilgiler; tapınağın daha önce Anadolu'nun en eski medeniyetlerinden Luviler tarafından da kullanıldığını gösteriyor. Daha sonraları ise Hitit, Urartular, Asurlular, Babiller, Lidyalılar, Persler, Seleukoslar, Romalılar ve Bizanslılar bu topraklarda hüküm sürmüş. Silifke'den Uzuncaburç'a doğru tırmanırken yol boyunca en çok dikkat çeken kalıntılar nekropollerdi. Zarif bir işçilikle yapılan bu nekropoller, burada yaşayan medeniyetlerin ölülerine ne kadar saygı duyduklarının da göstergesi. Ancak kendi hallerine bırakıldığını belirtmeliyim.
DEVASA KAPI
Sonunda Uzuncaburç'a vardığımızda bizi devasa bir kapı karşıladı. Tapınağın girişi ücretli ama hemen yanı başında kurulan köyle iç içe geçmiş. Görebildiğim kadarıyla pek çok köy evi tapınağın taşlarıyla inşa edilmiş. Bu üzücü tespiti bir tarafa bırakıp sütunlu yolda ilerlemeye başladım. Sağ tarafta bulunan Nymphaeum anıtsal çeşme binası 17 metre uzunluğunda 11 metre genişliğinde. Kaynağını Lamos Nehri'nden alan çeşmeye su, 36 km uzunluğundaki tünelle geliyormuş. Bu görkemli çeşme şimdilerde köyün tavuk ve horozlarının gezinti alanı. Sütunlu caddenin solunda, bir avlu içerisinde Zeus Olbios Tapınağı yükseliyor. Tapınak; M.Ö. 312 ila 295 yılları arasında, Büyük İskender'in komutanlarından Suriye Krallığı'nın kurucusu Selefkos Nikator tarafından yaptırılmış. Anadolu'da dört bir yanı tek sıra 36 sütunla çevrili, korint tarzında, Peripteros planlı, en eski tapınaklardan biri olarak sanat tarihinde önemli bir yere sahip. Tapınak, doğaya ve hakim medeniyetlerin tahribatına rağmen 2 bin yıldır ayakta. Sütunlu yolun sonunda şans tanrıçasına adanmış olan Tyche Tapınağı yer alıyor. Bu tapınak alışageldik klasik tapınaklardan farklı. Tapınağın çatısı yok ve ön yüzü altı sütunlu. Sütunların üzerindeki yazıtta, "Obrimus oğlu Oppius ve Oppius'un karısı ve Leonidus'un kızı Kyria Tychaeum'u kente adadılar" yazıyor. Zeus Tapınağı'nın kuzeyinde kente doğru gelen ikinci bir sütunlu yolun bağlı olduğu giriş ise Kuzey Kapısı ismini alıyor. Üç kemerli görkemli bir girişi olan bu kapı antik kentin en önemli yapıtlarından biriymiş çünkü üzerinde bulunan yazıtta kentin ismi olan Diokaesareia yazılı.
2 BİN KİŞİLİK ANTİK TİYATRO
Tören yolunun başlangıcında yer alan antik tiyatronun alt tarafı yamaç üzerine kurulmuş. Tiyatronun üst bölümü ise büyük taşlı duvarlarla çevrilmiş. Sahne binası tamamen yıkık olmasına rağmen yapı parçalarının elemanları halen duruyor. Roma İmparatorları Marcus Aurelius- İ.S.161-180 ve Lucius Verus-İ.S.161-169 zamanında inşa edilen tiyatro 2 bin kişilik.
NEKROPOLLER KENTİ
Uzuncaburç'un kuzeyinde büyük bir nekropol (kaya mezarları) bulunuyor. Bir vadinin her iki yamacına yayılmış olan nekropol sahası; hem Helenistik, hem Roma, hem de Bizans dönemlerinde kullanılmış olup kaya oyma çok sayıda mezar var. Kimi kayaların içine oyulmuş olan bu yapıların bazıları çok görkemli.