Tam bir yıl sonra. Gelecek yazın bu vakitleri. 2016 Yaz Olimpiyatları (31. Olimpiyat Oyunları da diyebiliriz) 5-21 Ağustos 2016'da düzenlenecek. Nerede? Brezilya'nın ikinci büyük şehri Rio de Janeiro'da. Güney Amerika'daki ilk Olimpiyat Oyunları olacak bunlar. 200'ün üstünde ülkeden yaklaşık 12 bin 500 sporcu boy gösterecek. Barra de Tijuca, Copacabana, Deodoro, Maracana bölgelerindeki tesislerde adrenalin tavan yapacak. Bir yandan da tabii turist yağacak bu yüzden/bu sayede Rio'ya. Peki onca insanı ağırlamaya yetecek otel, motel var mı şehirde? Girişimci favela sakinleri kafayı çalıştırmış. Köhne barakalarından birer oda-kahvaltı tesisi devşirmek için kolları sıvamış. Hatta bazıları işi tamamlayıp, ta bir yıl önceden rezervasyon almış bile. Hem Brezilyalılardan hem de uzaklardan...
MJ'İN FAVELASI
Bundan birkaç yıl önce Rio de Janeiro'ya gitmiştik. En çarpıcı yanını sorarsanız, size iki şey söylerim: Birincisi, adamlar mümkün değil girilemeyen bir deniz üstünden müthiş bir plaj kültürü inşa etmişler. Neden girilemiyor? Öylesine dev dalgalar vurup insanı serseme çeviriyor ki, en denizle barışık, en mücadeleci, en 'survivor' tipler bile çok ama çok zorlanıyor. Buna karşılık plajda, oyunundan satıcısına büyük bir eğlence, şenlik, cümbüş dönmekte. İkincisi ise favela hayatı. Favela, gecekondu mahallesi demek. Rio'da irili ufaklı yüzlerce favela var. Devlet çoğuna hâkim olamıyor, uyuşturucu çeteleri devrede, suç oranı yüksek, şiddet gırla. Biz oradayken bunların sadece 18'i karakolluydu. Onların da sadece ve sadece ikisine dışarıdan yabancı biri girebiliyordu. Biz nefes kesici bir manzaraya sahip, aynı zamanda rahmetli Michael Jackson'ın vaktiyle (1996)
They Don't Care About Us parçasına klip çektiği Santa Marta favelasına girmiştik. Keskin bir yoksulluk ve kesif bir koku vardı. Çok renkli ama feci derme çatma evlerin kiminin içinde buzdolabı, televizyon bulunuyordu ama bu favelada kanalizasyon diye bir şey hiç yoktu! Çocuklar, ortalıktaki çamurla lağım arası sıvının içinde oynuyor, serinliyor, yıkanıyordu.
BOL HİKAYE ÇIKAR!
Favelalarda genel olarak sokak yok; tek kişilik koridorlar, bir de hiç bitmeyen merdivenler... En güzel popolu kızların hep buralardan çıktığı söyleniyor: İne çıka, ine çıka, genetik şans iyi değerlendirilip iyice 'taş' olunuyor. Tatile gidip de bir-iki haftada o popolardan yapılabiliyor olsa, hiçbir kadın favelada kalmaya itiraz etmez! Ya da şöyle diyelim: Pek çok kadın iki haftalık sefaleti sineye çeker. Ama maalesef o iş o kadar kolay olmadığına göre, insan yabancı bir ülkede tehlikelerle dolu bir gecekondu mahallesinde konaklamak ister mi? İlk bakışta ürkütücü geliyor tabii. Ama şunu unutmayın ki, bu işlere o en vahşi favelalarda değil, en ehlileştirilmişlerde kalkışılıyor. Copacabana ve Ipenama yakınlarında, asgari risk taşıyanlarda. Plajlardan daha emniyetli bile olabilir oralar, bir Brezilyalı kızın ayaklarını denize sokmaya giderken eşyalarını bize, daha önce hiç görmediği ve bir daha hiç görmeyeceği iki turiste emanet ettiğini düşünürsek! Şunu da unutmayın ki, Olimpiyat zamanı gidecek olanların istediği otelde, bütçesine göre yer bulması imkânsız. Olimpiyat Komitesi 40 bin oda demiş; bunlar sporcular, spor adamları, sponsorlar ve basın mensupları için. Gelecek yabancı misafir sayısıysa 380 bin olarak tahmin ediliyormuş. Herkese gece başını sokacak bir yer bulmak eşittir eyvah eyvah yani. Halihazırdaki oteller, gecekondu mahallelerinin dışındaki hummalı konukevi çalışmaları, Airbnb usulü evine misafir kabul edenler yetmezse, çareler tükenmiyor işte. BBC'de yayımlanan haberde pek çok kişiyle konuşmuşlar. Evini bir oda-kahvaltı tesisine çeviren girişimci gecekonducu abimiz, Olimpiyatlar için rezervasyonu şimdiden kapamak üzere olduğunu söylemiş. Copacabana plajına tepeden bakan Babilonia favelasında şahane manzaraya ek olarak elektrik ve su da varmış ve düşünün, ta bir yıl öncesinden kapışılmış. Bu gecekondu konaklaması, sadece yersizlikten son çare ya da bütçe dostu olmaktan değil, zamanın ruhundan da kazanıyor sanki. İnsanlar anlatacak farklı bir tecrübeyi kovalıyor. Hem favelalar Instagram'a da şahane mal veriyor!
ULUDAĞ DEĞİL ULUDAZ!
İddiaya girerim: Önüne 'Uludaz' diyen bir yazı gelen pek çok editör, hele 'dağ' ve 'zirve' kelimeleri de bolca geçiyorsa, bütün o 'Uludaz'ları 'Uludağ' diye düzeltir! Uludağ bu kadar şöhretliyken, Uludaz'ın bu derece bilinmez olması, uğursuzluktan mı peki? Hayır, değil. Uludaz tam tersi, gayet uğurlu! Önce temel coğrafya: Uludaz, Kahramanmaraş'ta. Şimdi uğur meselesi: Erciyes, Aladağlar ve Akdeniz'in görülebildiği 2300 rakımlı Uludaz dağında ilginç bir festival düzenleniyor; Uludaz Uğur Böcekleri Festivali. İşte onun sonuncusu da n11. com sponsorluğunda, geçen hafta sonuydu ve de bir dolu doğa meraklısı oradaydı. Neden derseniz, Türkiye'de yaşayan en büyük uğur böceği kolonisini görmek için. Metrekarede yaklaşık 6-8 bin uğur böceği olduğunu söylüyorlar, tekrar edelim, altı ila sekiz bin arası uğur böceğinden bahsediyoruz ve bir delilik bu!