Fotoğraflardan
görüp etkilendiğim doğa harikası Yedigöller'i görmek için merak ve sabırsızlıkla yola koyuluyoruz. İlerledikçe gideceğimiz yere varmanın hiç de kolay olmadığını fark ediyoruz. Zorlu, engebeli ve bir hayli uzun süren yolda yükseğe çıktıkça iklim tamamen değişiyor, hava soğuyor, yağmur ve sis bastırıyor. Bu değişimi çevremizdeki ağaçların farklılaşmasıyla daha net anlıyoruz. Geniş yapraklı ağaçların yerini iğne yapraklı ağaçlara bırakması, bir kısım ağaçların ise üşümemek için elbise giymiş gibi baştan aşağıya yosunlarla kaplı olması ilginç bir görüntü oluşturuyor. Uzun tırmanışın ardından bu kez aşağıya doğru iniş yoluna geçiyoruz. İklim bir kez daha tamamen değişiyor. Sıcak havaların habercisi güneş yüzünü gösteriyor, gökyüzünü bile görmekte zorlandığımız taptaze, capcanlı ve yemyeşil bir doğa harikasının ortasında buluyoruz kendimizi. Muhteşem yeşil ağaçları ve gölleri ile bir tablonun içindeyiz artık. Güzel havalara merhaba diyen doğa gülerek el sallıyor, ruh halimiz değişiyor, içimizi neşe ve coşku kaplıyor. Doğa her şeye inat tüm görkemiyle, canlılığıyla etrafa pozitif enerji saçıyor, etraftakileri kendi canlılığının derinliğine çekiyor. Etrafta eksik olan melodiyi ise kuşlar, böcekler ve kurbağa sesleri tamamlayıp uyumlu bir orkestra oluşturuyor. Onlara boydan boya doğayı gezip coşkuyla akan şelale eşlik ediyor. Ağaçlardan usulca süzülüp göle akan güneşin parıltısı ise etrafa yayılıp ışıltı saçıyor.
BOL BOL FOTOĞRAF ÇEKİN
Yedigöller'de doğanın her adımı fotoğraf çekmeye değer güzellikte. Gölün kenarında verdiğimiz ufak bir piknik molasından sonra etrafı keşfetmeye koyulup karşımıza çıkan muhteşem doğayı fotoğraflayarak ilerledik. Dağlardan buz gibi akan suyuyla ünlü dilek çeşmesinin yan yana dizili yedi çeşmesinden tek tek su içip dilek dilemeyi de ihmal etmedik. Türkiye'nin en güzel orman alanlarından olan Yedigöller Milli Parkı, heyelan sonucu oluşmuş. Bolu ilinde bulunan bu göller; Sazlıgöl, İncegöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl, Kurugöl ve Seringöl olarak sıralanıyor. İçinde yedi gölü barındıran bu doğa harikası yerde, baharda yeşilin her tonunu, sonbaharda ise sarıdan kızıla tüm tonları görmek mümkün. Zaten en çok da bu mevsimlerde ziyaretçilerini kabul ediyor. Kışın ise yoğun kar yağışından dolayı ulaşım zorluğu çekilmekte.
İLK ALABALIK ÇİFTLİĞİ
Yedigöller Milli Parkı'nda en çok bulunan ağaç türü kayın ağacı. Göllerde ise alabalık yetişmekte. Türkiye'nin ilk alabalık çiftliği bu parkta kurulmuş. Milli Park statüsünde olduğundan yaban hayatının korunmasına önem verilmiş. Karaca, geyik, yaban domuzu gibi hayvanlar yaşamakta. Parkta günübirlik yürüyüşe çıkabilir, piknik ve kamp yapabilir ve tabii ki muhteşem manzarayı görüntülemek için fotoğraf gezilerine katılabilirsiniz. Buradan, gördüğümüz tüm güzellikleri zihnimize kaydedip ve oksijen deposu havasından bol nefes depolayıp ayaklarımız geri geri giderek ayrılıyoruz.