Kuzey
Afrika ülkesi Tunus'a 1996 yılının nisan ayında gittiğimde henüz 15 yaşındaydım. Aklıma öyle bir kazınmış, beni öylesine etkilemişti ki, bunca yıldan sonra yeniden düştüm yollarına. Güneyde Büyük Sahra Çölü'nün gizemi içinde, Akdeniz'in masmavi suları, bembeyaz kumları ile bambaşka bir Arap-İslam diyarı burası. Tunus'ta çölün sonsuzluğunda dinlediğim ezan sesi hâlâ kulaklarımda. Modern mimari ve gökdelenlerin yaygın olmadığı ülkenin resmi dili Arapça ama uzun yıllar Fransız sömürgesi olarak yaşamış halk, hâlâ yoğunlukla Fransızcayı kullanıyor. Üniversiteler eğitimi Fransızca veriyor. Hatta gazete ve dergilerin yarısı, bazı radyo ve TV kanalları Fransızca yayın yapıyor. Sokakta gördüğünüz tabelalar da sıklıkla Fransızca. Halk oldukça sıcakkanlı ve misafirperver. 300 yıl Osmanlı egemenliğinde yaşandığı için halk Türkler'e sempati duyuyor ve ülkenin her yerinde Osmanlı mimarisinin örnekleri bulunuyor. Tunus'a gelip de Büyük Sahra Çölü'nde safariye çıkmamak olmaz. Tozur'da develerin üzerinde unutulmaz bir çöl gezintisi yapabilirsiniz ancak bu gezinin bazı püf noktaları var. Üzerinize giyeceğiniz yerel kıyafetler, sizi çölde meydana gelebilecek ani kum fırtınalarından korur. Bu yüzden mutlaka bu kıyafetleri giymenizi tavsiye ederim. Uzun bir entari ve başa sarılmış, ağzı ve gözleri kapamak için kullanılan şalla hem çok otantik bir havaya bürüneceksiniz hem de incecik çöl kumundan korunacaksınız.
GECE ÇÖLDE YÜRÜMEK TEHLİKELİ
Tozur'da şahane oteller var. İlk dikkatimi çeken otelin camlarının kat kat telle örtülmüş olmasıydı. Sebebini sorduğumda bana çöl kumunun tuz kadar ince olmasından dolayı, fırtınada odanın içine kolayca dolmasını engellemek olduğunu söylediler. Ayrıca Tunuslular sizi hemen, akşam çölde yürüyüşe çıkmamanız konusunda uyarıyor. Sebebiyse akşam ve gece, çöl kumunun içinde barınan akreplerin yüzeye çıkması. Tunus'ta havanın gündüz oldukça sıcak, akşam ise bir hayli serin olacağını da söyleyeyim. Kıyafetlerinizi hem ince, hem de sizi üşütmeyecek türden seçmeniz tavsiye olunur. Ülke genelinde en meşhur yemek; sebze, kuzu eti ve sarımsakla hazırlanan kuskus. Bu arada mutlaka çadır restorantlarda ve yol üstlerinde minik bardaklarda ikram edilen nefis nane çayının tadına bakın. Kahve sevenlerse Arap kahvesine bayılacaklar. Alışveriş meraklıları Avenue Habib Bourguiba'ya gidebilirler. Burası yeni yapıldı, kafeler, alışveriş merkezleri ve eğlence mekanları ile meşhur. Tunus'ta alkol almak yerli halk için yasak ama turistlere serbest. İncirden yapılan ve Boukha adı verilen içkileri meşhur. Tatil bitip de döndüğünüzde, Tunus'un güzelliğini yıllarca unutamayacaksınız.
ZEYNEP TANDOĞAN