Alman ve İngiliz turistler 2 hafta içinde 20 antik kenti ziyaret ederek geçmişe yolculuk ediyor. Emekli Avrupalı turistler, ziyaret ettikleri tarihi ören yerlerini ülkelerine dönünce yakın akraba, çocuk ve torunlarına göstermek için kamera ve fotoğraf makinesiyle kayıt altına alıyor.
Andante in Travel Archaelogy Seyahat Acentesi Rehberi ve Proje Koordinatörü İngiliz Arkeolog Dr. Denise Allen, projenin hedefinin Avrupalı emekli turistlerin Anadolun zengin arkeolojik varlıklarını tanıtma, dünyanın geçici olduğu ve eserlerin kalıcılığına bağlı geçmiş ile günümüz arasında değişimi yerinde görme olduğunu kaydetti.
İki haftalık Antalya'daki tarihi ören yerlerini tanıma turlarına Alanya Kalesi'nde başladıklarını anlatan Allen, son ziyaretlerinin ise Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü(UNESCO) koruması altında bulunan Kaş'ın Kınık beldesinde bulunan Xanthos Antik Kent kaya mezarları olduğunu söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine Antalya bölgesinde 158 tarihi ören yerini bulunduğunu aktaran Allen, bu bağlamda arkeolojik zenginliğiyle dünya tek şehrin Antalya olduğunu kaydetti.
Proje kapsamı dışında kültür, tarih ve arkeolojik varlıkları tanıma turlarıyla yıllık 60 bin Avrupalı ve İskandinav ülke turistini 16 ilde Anadolu turuna çıkardıkları bilgisini veren Allen, "Projemizle emekli İngiliz ve Almanları geçmişin gizimli yapı, mimari eserleri ve şehrin kendine has estetik dokusuyla günümüzün karşılaştırmalarını sağlıyoruz.
İki bin yıllık üç bin yıllık eserleri görünce dünyanın geçici ve bir nesil sonrasının rahat etmesi için yapılan eserlerin 'dünyada iz bırakma' adına ne kadar önemli olduğunu gösteriyoruz. Buna en güzel örnek Xanthos, insanlar üç yıl önce kendi tiyatrosunu, kendi zeytinyağı akıtma yolları, zeytinyağı saklama havuzları ve varlıklarının simgesi Likçe yazılı anıtlarla dünyanın geçici ve fani olduğunu simgeleyen mezarlar yaptırmışlar. Turlarda turistler Side, Selge, Seleukeia, Termessos, Olimpos, Perge, Myra, Kekova Batık Şehir, Alanya Kalesi, Kargıhan, Yivli Minare, Tlos, Letoon ve Xanthos Antik Kent'ten çok etkilendi. Bu turlar aynı zamanda emekli İngiliz ve Almanların çocuk ve torunlarına kalacak en zengin kültür mirası olacak." diye konuştu.
Proje kapsamında tura katılan emekli Alman diş hekimi Maria Strotherm, Antalya'ya 4 defa tatile geldiğini, bu kadar tarihi eser zengini olduğunu antik kentleri yerinde görünce anladığını söyledi.
Her antik kenti gördüğünde heyacanladığını anlatan Strotherm, geçmiş asırlarda teknolojinin olmadığı dönemde 15 bin, 20 bin kapasiteli antik tiyatroları nasıl yaptıkları ve büyük boy taşları nasıl taşıdıklarına şaşırdığını ifade etti. Strotherm, "Gençliğimden bu yana hep antik kentleri gezmeye karşı hayalim vardı. Zamanım ve imkanlarım ölüçüsünde emekli olmadan önce Avrupa dışında 10'nun üzerinde ülke gezdim.
Emekli olunca, hayalimdeki antik kentleri görerek eski dönemdeki yapıları görmek isteğim proje ile uyuştu. Çok keyifli bir tur. Tur bitince 2 oğlum ve 5 torunuma gezdiğim tarihi ören yerleri hakkında çektiğim fotoğraf ve kamera görüntülerini sabırsızlıkla bekliyorum." ifadesini kullandı.
Öteyandan arkeoloji turizmi uzmanı Mehmet Reşat Akıl, son yıllarda emekli İskandinav turistlerin Antalya'nın tarihi ören yerlerine yönelik yapılan kültür ve arkeoloji turlarına ilgi gösterdiğini söyledi. Akıl, bu bağlamda, yıllık 40 bin başta Norveçliler olmak üzere İskandinav turistleri Antalya'da bulunan antik kentler ve tarihi yapıları gezdirdiklerini kaydetti.