Ege Üniversitesi (EÜ) Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sıkı, buharlaşmanın en üst seviyede olduğu temmuz ve ağustos ayı sonunda, İzmir Kuş Cenneti sazlıklarında ve civarında kuluçkaya yatan çeşitli türdeki kuşların uçamayan yavrularının ölüm kalım savaşı verdiğini söyledi.
Sıkı, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir Kuş Cenneti'nde Türkiye'deki 469 kuş türünden 289'unun gözlendiği ve 70'ten fazla türün de kuluçkaya yattığını, bölgenin Uluslararası Ramsar ve Bern sözleşmeleri kapsamında Yaban Hayatı Koruma Sahası ve 1. derece Doğal Sit Alanı olduğunu anımsattı.
Beslenen 4 bin flamingo ile tepeli pelikan, küçük akbalıkçıl ve diğer su kuşlarının tüm sulak alanın kuruması sonucu alanı terk etmeye hazırlandığını belirten Mehmet Sıkı, sazlık ve çiftçi suyunun aynı kanaldan ve aynı zamanda verilmesi nedeniyle kuraklığın yaşandığını ifade etti.
Kuş Cenneti ile köylülerin karşı karşıya geldiğini, bu durumdan da İzmir Kuş Cenneti'nin zararlı çıktığını vurgulayan Mehmet Sıkı, açıklamasında
şunları kaydetti:
"26 yıldan beri her yıl yazın yaşanan kuraklığı gidermek, sazlıklarda oluşan tuzlanmaya engel olmak ve bölgenin geleceğini teminat altına almak için mutlaka Maltepe yakınındaki ana sulama kanalından kapalı sistem ile sazlıkların kuzeyine tatlı su getirilmeli ve bu suyun tüm yıl boyunca sazlıklara devamlı akması sağlanmalıdır. Ana sulama kanalından kapalı sistem ile akıtılması düşünülen Kuşcenneti sazlıklarının bulunduğu 989 nolu parsel ile Uçak tavasının bulunduğu 169 nolu parsel Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na tahsis edilmiştir. Kuş Cenneti'nin geleceğini teminat altına alacak ve köylüler ile karşı karşıya getirmeyecek olan ana sulama kanalından kapalı sistem ile su getirme projesinin gerçekleşmesi Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu'nun göstereceği ilgi ve alakasına bağlıdır."
Proje için Bakan Eroğlu ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık'a gerekli bilgi ve belgeler sunulduğunu kaydeden Sıkı, "Kuş Cenneti'ndeki kuşlar başta olmak üzere bütün canlılar yaşamak için adeta Bakan'a 'Su ver Veysel, Su ver' diye yalvarıyorlar" ifadelerini kullandı.