Türklerin tatil anlayışı çoğunlukla evde dinlenmek ya da memlekete gitmek olsa da maceraya atılan ve bu uğurda kıtaları aşanlar da yok değil. Red Kit ve Western filmleriyle hafızalarda yer eden Kızılderililer, Türkiye'den gelen ziyaretçilerini çadırlarında ağırlıyor.
Macera tutkunlarını, Türkiye'den ABD'nin yerli halkı Kızılderililerin Cheyenne, Cherokee, Agua Caliente ve Apaçi kabilelerine götüren bir tur firması, klasik tatil anlayışına alternatif ve farklı bir kültürel deneyim yaşatıyor.
Kızılderili kabileleri, genelikle yılda bir kez ilan ettikleri "kabul günü"nde, dünyanın her yerinden gelen binlerce kişiyi, kendi yaşam alanlarında kurdukları çadır, günlük iş, tören ve sohbetlerinde yer verdikleri misafirleriyle hayat görüşlerini de paylaşıyor.
Tur firmasının genel koordinatörü Tuğbay Kartal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir arkadaşıyla 2009 yılında çıktıkları efsanevi "route 66" gezisinde, bazı problemler nedeniyle mecburen Arizona'da kaldıklarını, bu sayede Kızılderililerle tanışma fırsatı bulduklarını anlattı.
"AYRILIRKEN, GÖZ YAŞLARINI TUTAMAYAN İNSANLAR GÖRDÜM"
Kızılderilileri tanıdıkça onlar hakkında ne kadar az şey bildiğini düşündüğünü ve gördükleriyle büyük şaşkınlık yaşadığını belirten Kartal, bu deneyimi başkalarıyla da paylaşmak arzusuyla kabilelerle anlaşarak, Türkiye'den turlar düzenlemeye başladıklarını bildirdi.
Kartal, Kızılderililerin son derece misafirperver olduklarını vurgulayarak, "Kabile törenlerinde birçok Kızılderili örfünü öğreniyoruz, ateşler yakılıyor, doğaya hediyeler veriliyor, onlara ait konuşma biçimleri ve dilleri öğreniliyor. Aynı zamanda aslında Türk kökenli olduklarına inanmamak da elde değil. Örflerini asla terk etmiyorlar. Geldiğimizde mutlu, giderken hüzünlü törenler yapılıyor. Yanlarından ayrılırken göz yaşlarını tutamayan insanlar gördüm" diye konuştu.
TÜRK KÖYLERİ GİBİ
Amerika'nın yerlileri olmalarına rağmen Kartal, Kızılderililerin bugün ABD'de kendileri için belirlenmiş yerlerde kültürel yaşamlarını sürdürdüklerini, tıpkı Türkiye'deki köylerde olduğu gibi nüfusun büyük bölümünün büyükşehirlere göçüp yazları memleketlerine döndüklerini ve kabul günlerinin de dahil olduğu bu zamanların onlar için bayram gibi geçtiğini anlattı.
Kartal, turların daha çok kanyonları ve çölleriyle ünlü Arizona'daki kabileleri içerdiği bilgisini de vererek, doğaya saygılarıyla bilinen Kızılderililerin yaşam alanlarında elektrik, su ve teknolojik aletlerden yoksun olmadığını ancak konutlarında betonarme yapıların yanı sıra geleneksel çadır evlerinini de hala devam ettiğini dile getirdi.
Kızılderililerin doğaya hayranlıklarını "olağanüstü" şeklinde niteleyen Kartal, "Düşünmekten kendinizi alamadığınız bir felsefe yapıları var. Öz topraklarından çıkarılıp sıkıştırıldıkları küçücük alanda hayatlarını sürdürüyorlar ancak hala insanları kabul edebilecek kadar erdem sahibiler" yorumunda bulundu.
"TÜRKLERE KARŞI POZİTİFLER"
4-5 gün süren gezide, Kızılderililerin konuklarına kendi yaşam alanları içinde çadır kurarak, birbirlerini tanıma fırsatı verdiklerini ifade eden Kartal, onların yemek yapmaktan, günlük işlere, doğayı keşfetmekten yerel dillerine, hayat felsefelerinden törenlerine, misafirlerine kendi dünyalarını açtığını söyledi.
Kartal, kabile ziyaretlerinde yaş grubunu yüksek tutmak zorunda olduklarını bu nedenle grupların genellikle orta yaş ve üzeri kişilerden oluştuğunu bildirerek, Kızılderililerin konukların milliyetleriyle ilgilenmemelerine rağmen Türkleri tanıdıklarını ve Türkiye'den gelenlere daha pozitif yaklaştıklarını da ifade etti.