Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Pamukkale'ye yürüme mesafesinde olan Karahayıt'ta, Türkiye'ye model olabilecek termal turizm kenti oluşturulduğunu belirterek, "Proje, 1-2 yıl içinde tamamlanacak. Türkiye'de termal sağlık işini yapan çok kent var ama bu kadar doğal ve tarihi ortama sahip başka bir yer yok" dedi.
Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Denizli'nin, Pamukkale sayesinde Türkiye'de en çok turistin ziyaret ettiği 5. il olduğunu belirtti.
İzmir'den bile sayı olarak daha çok turist çeken Denizli'ye gelenlerin kalış süresini arttırmak için termal ve sağlık turizmine ağırlık verdiklerini anlatan Demir, Türkiye'nin en zengin termal kaynaklarından birinin Denizli'de bulunduğunu, son vurulan sondajlarda 240 derece ısıya ulaşıldığını kaydetti.
Pamukkale'den de 36 derece sıcaklığında su çıktığını aktaran Demir, "Amacımız, Denizli'de en az 400-500 megavatlık termal elektrik enerjisi çıkarabilmek. Bu, artık hayal değil. Çünkü büyük firmalar girdi ve bu suyun kaynağını gördü. Burada 240 derece suyu bulmak değil, debi önemli. Anlaşılıyor ki, Denizli'nin altı sanki bir deniz. Denizli, böyle çok güçlü bir kaynak ve debi olarak Türkiye'de örneği olmayan bir yapıya sahip" diye konuştu.
Demir, şehrin termal sağlık turizmi konusundaki yetersizliğine ve yatak sayısının azlığına dikkati çekerek, termal sağlık turizmini canlandırmak amacıyla yürüttükleri proje hakkında şu bilgileri verdi:
"Proje önemli bir noktaya geldi. Karahayıt'ta TOKİ tarafından kentsel dönüşüm yapılıyor. Fay hattı üzerindeki bütün vasıfsız binalar kaldırılarak, yerine donanımlı pansiyon binaları ve konutlar yapılıyor. Buraya, Özel Çevre Koruma Bölgesi olduğu için en çok 2-3 kat yapabiliyorsunuz, bu da bizim için en büyük avantaj. Çünkü turist tamamen doğal bir ortamda bu hizmeti alabilecek. Şu anda Alman yatırımcılar araştırma yapıyor ve karar noktasına geldi. Üniversitemiz burada fizik tedavi merkezi ve hastane yapıyor. Bu doğal ortamda, Pamukkale'ye yürüme mesafesinde olan bu yerde, Türkiye'ye model olabilecek bir termal turizm kenti oluşturuluyor. Bu artık görünebilir hale geldi. Binalar, yatırımlar ortaya çıkmaya başladı. Türkiye'de termal sağlık işini yapan çok kent var ama bu kadar doğal ve tarihi ortama sahip başka bir kent yok. Bu konuda çok iddialıyız. 1-2 yıl içerisinde tamamlayacağız. Proje tamamlandığında tarihi geçmişi 2 bin 500 yıl öncesine dayanan 19 antik kente sahip Denizli'ye gelen turistlerin kalış süreleri ve bıraktıkları gelir de artacak."
"PAMUKKALE, TARİHİNDE OLMADIĞI KADAR BEYAZLA BULUŞTU"
Vali Demir, Pamukkale travertenlerinde, geçmişte çevresindeki otel ve kamu binaları ile yüksek su kullanımından dolayı sıkıntı oluştuğunu belirterek, son dönemde yapılan çalışmalarla Pamukkale'nin eski ihtişamına kavuştuğunu kaydetti.
Kentte çok ciddi bir bilinç oluştuğunu dile getiren Demir, Pamukkale bölgesindeki otel ve kamu binalarının tamamının kaldırıldığını, şu anda Pamukkale'nin doğal yapısını bozacak hiçbir şeye izin verilmediğini anlattı.
Vali Demir, "Şu anda çok iyi altyapı sistemiyle bütün bölgeye düzenli su veriliyor, düzenli kurutuluyor. Bu da travertenlerin bembeyaz kalmasını sağlıyor. Pamukkale, tarihinde olmadığı kadar beyazla buluştu. Önemli olan, bu ortam bizi rehavete kaptırmamalı ve durumu muhafaza etmeliyiz. Şu anda Pamukkale'nin kuzey ve güney olmak üzere iki kapısı var. Buralara giriş ve karşılama yerleri yapıyoruz. Buraya araçlar giremiyor. Bakan, Başbakan bile aracıyla giremiyor. Herkes yürüyerek geziyor. Yaşlı ve ihtiyaç hissedenler için de ayrı bir düzenek kuruldu. Mümkün mertebe buranın doğallığına zarar verecek hiçbir şeye izin verilmemeli" değerlendirmesinde bulundu.
PAMAKKALE'DEKİ KAZILAR
Denizli Valisi Demir, Pamukkale'nin 2 bin 500 yıl önce 80 bin insanın yaşadığı büyük bir antik kent olduğunu ifade ederek, burada 46 yıldır İtalyan heyetin, yılda sadece bir ay gelerek kazı yaptığını anlattı.
"Bu bir aylık dönemde ne üretebileceğini siz düşünün?" diye soran Demir, burada göstermelik bir çalışma yapıldığını savundu.
Leodikya antik kentinde, Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Celal Şimşek'in başkanlığındaki heyetin kazı çalışmalarını yürüttüğünü anlatan Demir, şunları kaydetti:
"Burada kazı 12 ay sürüyor. Düşünün, yani diğerinin 12 yılda yaptığı bir yılda yapılıyor. Sürekli kazı yapılsa antik kent ortaya çıkıyor. Bizim iddiamız şu; artık bu kazıya son vermemiz lazım. Bu ülke sonuçta bizim. Bu şekilde uzun süreli bir kazıyla bunun ileri gitmesi mümkün değil. Ziyaretçiler, antik kentte de bir şeyler görmek istiyor. Kazıyı, Pamukkale Üniversitesindeki hocalarımıza vermeyi istiyoruz. Şu ana kadar yaptığımız girişimlerde maalesef bunu başaramadık. Bizim hiçbir ülke veya kişiyle sorunumuz olamaz. Pamukkale gibi değerin yanındaki bu tarihi şehri bir anda ayağa kaldırabiliriz. Parasal anlamda hiçbir sıkıntımız yok. Bu işin bir an önce sonlandırılması lazım. Zorlamaya ve zaman kaybetmeye bu kentin ve ülke turizminin hiç tahammülü yok."
TERMAL SUYLA SERA
Demir, kentte termal kaynaklarla yapılan sera tarımının sadece 500 dönümlük bir alanı kapsadığını ve bunun yetersiz olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Şu anda Türkiye'de tek olan ve örneği olmayan 500 dönümlük sera organize sanayi bölgesi için önümüzdeki ay ihaleye çıkıyoruz. İhaleyi 35'er dönümlük parseller halinde yapacağız. İsteyen hepsini alır. Burada Türkiye'nin belki de en önemli ve modern sera tesisleri kurulacak. Düşünün ki, başka yerlerde farklı enerji kaynaklarıyla bedel ödeyerek ısıttığınız suyu ve yaptığınız tarımı, burada hiçbir bedel ödemeden yapacaksınız. Bununla ilgili önemli çalışma yapılıyor. Burada 1000 kişi çalıştırabilecek bir ortam olacak. Burada vasıflı tarım yapılacak. Önümüzdeki yıl burası tarım yapılabilecek hale gelecek."