Selen Görgüzel, önceki gün Akmerkez'deydi. Koşturarak bir mekana gireceği sırada görüntülenen Görgüzel, "Çok acelem var, geç kaldım. Konserler ve yeni bir proje var, onunla ilgili toplantımız var. Değişik bir şeyler yapacağız" dedi.
"ÖN YARGILARLA MÜCADELE EDİYORUM"
Görgüzel, "Yılbaşı sahnesi nasıl geçti sorusuna, "10 numara beş yıldız geçti. Gerçekten yeni seneye şahane girdik. Sahnemiz, sahne performansımız, gelen dostlarımız, kıyafetim ve şovum...
Üzerimdeki ön yargıyı yavaş yavaş atıyorum. Sahne işini bir heves gibi gördüğümü düşünenler aslında benim ne kadar profosyonel olduğumu fark edip, keyif alarak ayrılıyorlar sahnemizden. Bu da beni çok mutlu ediyor tabi ki" yanıtını verdi.
Ünlü şarkıcı ve oyuncu, "Çok zor kendini ispat etmek zorunda olmak. Bu ön yargılar benim üzerimde maalesef uzun yıllardır olan bir şey, bu işin bu kadar uzamasındaki sebep ön yargılarla yaptığım mücadele.
Bu mücadele beni geciktirdi. Şu anda her şey çok güzel gidiyor, maşallah diyelim" ifadelerini kullandı.
"AİLESİYLE OLMAYI TERCİH ETTİ"
Yılbaşı sahnesini eşi Hamdi Alkan'ın izlemediği hatırlatılınca Görgüzel, "Hamdi Bey'in annesi biraz rahatsız, Antakya'da onlarla olmayı tercih etti" şeklinde konuştu.
Daha sonra bir süre düşünen Selen Görgüzel'e, "Siz bunu içerlemişsiniz" yorumuna, "Öpüyorum sizi" karşılığını verdi.
"Evlilikte sorunlar mı var?" şeklindeki soruya ise sessiz kalıp mekana giriş yaptı.
"BİR ZİNCİR KOPSA YANARIZ"
Yılbaşı gecesi Kozyatağı'nda bir mekanda sahne alan 42 yaşındaki güzel, Binnur Çaydaş tarafından özel olarak tasarlanan iddialı elbisesiyle göz kamaştırmıştı.
Görgüzel, dekolteli elbisesi hakkında, "Nasıl taşıyorum ben de bilmiyorum. Çok ağır bir elbise. Swarovski taşlardan hazırlanarak bir ayda yapıldı. Taşırken bile çok zorlanıyorum" demişti.
Ünlü şarkıcı, "Sahnede nasıl dans edeceğim bilmiyorum. Elbise yok biliyorsunuz, sadece zincirlerden oluşuyor. Bir zincir kopsa yanarız" şeklinde konuşmuştu.
Öte yandan geçtiğimiz günlerde bir gazeteye röportaj veren Selen Görgüzel Alkan, dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu.
İşte Selen Görgüzel Alkan'ın açıklamalarından satır başları...
Şarkı söylemeyi mi yoksa oyunculuğu mu daha çok seviyorsunuz?
Oyunculuk yaparken şarkı söylemeyi, şarkı söylerken oyunculuğu… Oyunculuk da şarkıcılık da benim şizofreni özgürlüğüm.
OYUNCULUĞUM HAMDİ'YLE OLAN EVLİLİĞİMİN GÖLGESİNDE KALDI
Sizi neden dizi ve filmlerde daha sık görmüyoruz?
Oyunculuk Hamdi'yle olan evliliğimin gölgesinde kaldı. Bana iş vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar duyuyorum benimle alakası olmayan bir Selen'i yorumluyor ama ben pes etmem etmeyeceğim çünkü ben oyuncuyum gerekirse sokağa bile tiyatro kurar bana gölge eden her şeyi kesip atarım.
Asla oynamam dediğin roller?
Türkiye'nin en iyi diyalektiğini yapan oyuncularından biriyim. Özellikle Doğulu kadın karakterini tabiri caizse öttürürüm. İnandığım her rolü oynarım.
Bu kadar genç ve diri kalmayı nasıl başarıyorsunuz?
Genç görünmek mi? Zaten ben hâlâ çok gencim. (Gülüyor) 42 yaş nedir ki? Bu yaşta yeni anne olan kadınlar var. Bize öğretilen kalıplarda yaşamıyorum. Ayıp gibi kavramları kabul etmiyorum. Bir de mücadele insanı diri tutuyor. Hayatım boyunca yayılmak nedir bilmedim, Hayatla tek başıma maddi manevi savaşınca yaşlanmaya vaktim olmadı.
Toplumun kadına dayattığı güzellik algısına ne diyorsun?
Güzele bakmak sevaptır ama zorla da güzellik olmaz. Güzelliğinden başka özelliği olmayan, kendine güvenen ayaklarının üzerinde duran, aklı çalışan kadın sayısı azaldıkça toplumun bol filtreli güzeller karşımıza çıkarmaya başladı. Bu da maalesef gerçek güzellik kavramının içini boşalttı.
Her yaz olduğu gibi bu yaz da bikinili fotoğraflarınızla görsel bir şov yapıyorsunuz. Sosyal medyadan nasıl yorumlar geliyor?
"Helal olsun Selen Hanım muhteşem görünüyorsunuz" diyen de var, "Ayıp ayıp evli barklı kadınsın hiç yakışıyor mu?" diyen de... Bazıları da çok iğrenç yorumlar yazıyorlar ama ben takmıyorum çünkü tutarsız, aklı başında olmayan söz ve kişiler benim için yok hükmündedir. Yapıcı eleştiriye her zaman açığım; namustan bahsedip edebe küfürle davet edilir mi? Ayrıca bikini giyip camide poz vermiyorum ki! Ya çok kıskançlar ya da aşırı geri kafalı…
Peki, neden bu kadar çok bikinili poz paylaşıyorsunuz?
Beğenilmeyi, takdir görmeyi, onaylanmayı seviyorum çünkü bu benim işim. Kendime iyi bakıyorum. Sesimi ve şovumu sahnede, ruhumu oyunculukta bedenimi de sosyal medyada paylaşıp iyi olan neyim varsa ortaya koyuyorum. Ben bir bütünüm. İyi yemek yapsam onu da paylaşırdım.
Bazıları Hamdi Bey'in 'çok geniş' olduğunu söylüyor. Bu yorumlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hamdi'nin tepkisi bana değil, benim yüzümden çıkacak haber ve söylemlere… Ben de, bari biz bu baskıya yenik düşmeyelim diye inadına paylaşım yapıyorum. Namus kavramı konusunda idrak edemediğimiz şeyler var. Müge Anlı'nın programına çıkan tiplere bakarsanız, masum görünenlerin toplumun aile yapısına uymayan bir yaşantıya sahip olduklarını görürsünüz. Ne kadar sapkınlık varsa yaşıyorlar.
Hamdi Bey kıskanç biri değil mi?
Öğrenilmiş ve öğretilmiş koca anlayışı çok yanlış. Koca, karısını kıskanmalı gizlemeli, saklamalı algısı çok saçma. Hamdi, kıskanç biri değil. Hatta bazen bu baskıların etkisinde kaldığım için bana söyleniyor.
Evliliğiniz nasıl gidiyor?
Bazen ilk günkü gibi acayip mutluyuz, bazen birbirimizin yüzünü bile görmek istemiyoruz. Evlilik dediğin şey zaten böyle bir şey. Boşanmaya karar verip sabaha kadar sarılıp uyuyoruz, biz de normal değiliz galiba.
Bir dönem kariyerinizin Hamdi Alkan sayesinde parladığı söyleniyordu. Bu söylentilere ne dersiniz?
Hamdi'den sonra halk tarafından bilinirliğim arttı, doğru ama benim sektördeki hikayem çok eski. 15 yaşında kamera arkası ile başladım. Stüdyoda paspasladım, elimde mikrofon sabahlara kadar muhabirlik yaptım… Oyunculuk hayatına geçiş yaptığımda 17 yaşındaydım. Zaten küçücüktüm, bir de anne olup hayat mücadelemi ikiye katladım. Sabahlara kadar zatürre olma pahasına titreye titreye çalıştığım işlerin yeri geldi parasını alamadım. İftira, taciz ne varsa maalesef yaşadım…
Hayatınızın kitap olmasını istiyordunuz, son durum nedir?
Pandemide kapanıp ne var ne yok yazdım. Yazarken böğüre böğüre ağladım. Yaşadıklarıma kendim bile inanamadım çünkü ayakta ve hayatta kalmak için unutmak zorundaydım. İçim temizlendi yazarken, kendi hatalarımla da yüzleştim. İç kanaması geçirecek kadar yediğim dayaklara rağmen tek başıma o baskıdan kurtuldum. Verdiğim mücadele bu röportaja sığmaz ama 'eşinin yanında gündeme gelmeye çalışan Selen' zannettikleri kadın değilim ben. Çektiğim her acının sorumlusu olan herkesi Allah'a havale ediyorum.