Zürih Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, Cenevre'deki dev çarpıştırıcıda, bilinen maddenin en küçük yapıtaşlarından üç kuarkın oluşturduğu baryon parçacığının yeni bir türünün tespit edildiği belirtildi.
CMS detektörü tarafından tespit edilen "Xi_b" baryonunun bir hafif ve iki ağır kuarktan oluştuğu belirtilen açıklamada, kuarklar, "dik", "tuhaf" ve "güzel" diye adlandırıldı.
Atomaltı parçacığın doğrudan gözlenemeyecek kadar değişken olduğu ifade edilen açıklamada, baryon parçacığının elektrik olarak "nötr" ve kütlesinin bir lityum atomu kadar olduğu kaydedildi.
Araştırmacılara göre, bu yeni parçacığın keşfinin, "maddenin yapısını belirleyen fiziğin dört temel kuvvetinden birisi olan (güçlü etkileşimi) anlamaya" yardımcı olması bekleniyor.
BHÇ'de yapılan en büyük iki deney ATLAS ve CMS'deki çok amaçlı detektörler, dev cihazdaki çarpışmalar sırasında ortaya çıkan parçacıkların analiz edilmesini sağlıyor.
2 yılı aşkın süredir deneyleri yürüten Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (Cern) bilimadamları, 13 Aralık'ta parçacıklara kütlelerini verdiği düşünülen ve "Higgs bosonu" adlı atomaltı parçacığının izine rastladıklarını, ancak elde edilen verilerin keşif olarak nitelenemeyeceğini açıklamıştı.
BHÇ, 14 milyar yıl önce evrenin doğumuna yol açtığına inanılan, "Büyük Patlama" ortamını yeniden yaratmayı amaçlıyor.
Deney sırasında 27 kilometrelik tünel boyunca ayrı yönlerde iki proton huzmesi veriliyor.
Işın demetleri ayrı istikametlerde, ışık hızına yakın bir süratle halka şeklindeki tünelde yol alıyor.
Proton ışınlarının birbiriyle büyük bir enerjiyle çarpışmasının ardından bilim adamları, kozmosun doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi amaçlıyor.
Bilim adamları, çarpışma sırasında özellikle teorik fizikteki kütle mantığının temelini oluşturan veya karanlık maddenin neden yapıldığını anlamaya yarayacak "Higgs parçacığı" diye adlandırılan parçacıkların varlığının kanıtlamaya çalışıyor.
Fizikçi Peter Higgs'in, temel parçacıkların kütle kazanmasını açıklayan kuramından adını alan "Higgs parçacığı", 1993 yılında Nobel ödüllü fizikçi Leon Lederman tarafından "tanrı parçacığı" olarak da adlandırılmıştı.