ODTÜ, "AB UFUK 2020" tarafından desteklenen ve 21 ülke ortaklı AQUACOSM Projesi kapsamında, Türkiye'de mikroplastiklerin tatlı su kaynaklarına ve gezegenin ekolojik dengesine zararlarını araştıran dünyanın bu alandaki en kapsamlı deneyine başladı.
Üniversite kampüsündeki gölün ortasına kurulan deney düzeneğinde, mikroplastiklerin sularda yaşayan canlılar ve su kalitesi üzerine etkisi doğada ilk kez gerçek zamanlı takip ediliyor.
ODTÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, denizler ve tatlı sularda sabun, duş jeli, deterjan, dekorasyon malzemeleri gibi petrokimya ürünlerinin ufalanması yoluyla mikroplastiklerin biriktiğini ifade etti.
Okyanuslardaki mikroplastik miktarının gelecek 10 yıl içerisinde balıklardan daha fazla olacağının tahmin edildiğine işaret eden Beklioğlu, "Dünyada 1950'den beri 8,3 milyar metreküp mikroplastik üretilmiş. Bu, aklın alması zor bir miktar. Dünyanın sekizinci en büyük ülkesi olan Arjantin'in yüzey alanının insan ayak bilek boyuna kadar mikroplastikle kaplandığını düşünebiliriz. Çok ciddi bir kriz." bilgilerini verdi.
Tatlı su ve deniz canlıların mikroplastiği besin zannederek vücutlarına alıp sonrasında atabildiklerini ancak bu durumun canlıların sindirim sistemlerini, enerji metabolizmalarını, üreme ve büyümelerini engellediğini belirten Beklioğlu, mikroplastiklerin ayrıca kalıcı genetik zararlar verme ihtimalinin de bulunduğunu bildirdi.
PLASTİKLER KARALARDAN OKYANUSLARA TAŞINIYOR
Mikroplastiklerin büyük bir kısmının karalardan okyanuslara taşındığını kaydeden Beklioğlu, Manchester'da bir nehirde oluşan taşkın sırasında karadaki mikroplastiğin yüzde 70'inin denizlere taşındığını ve metrekarede 500 bin mikroplastik parçacığının nehir tabanında bulunmasının bunun bir kanıtı olduğunu söyledi.
Okyanuslardaki mikroplastik problemini ele alan araştırmaların 10 yıl öncesine dayandığını, ancak tatlı sulardaki durumun bilim dünyasında hiç bilinmediğinin altını çizen Beklioğlu, tatlısu ve denizel büyük deneysel araştırma altyapılarını birleştiren Avrupa Birliği Ağı AQUACOSM üyesi olan ODTÜ olarak yeni bir deneye başladıklarını bildirdi.
Beklioğlu, AB 2020 tarafından desteklenen AQUACOSM Projesi kapsamında Türkiye'de yürütülen deneyde ABD, İngiltere, Sırbistan ve Çekya'dan 10 bilim insanının da katıldığını bildirdi.
"MİKROPLASTİKLER BİRİNCİ BASAMAKTAN ÜÇÜNCÜ BESİN ZİNCİRİ BASAMAĞINA KADAR GEÇİYOR"
Sığ tatlı su göllerinde mikroplastiğin olumsuz etkilerini değerlendirilmesi üzerine ODTÜ kampüsündeki bir gölde "Mezokozm" isimli bir deney sistemi kurduklarını belirten Beklioğlu, şu bilgileri verdi:
"Sistemimizde, çapı 1,2 metre, boyu 1 metre olan küçük gölcükler oluşturduk. Bu gölcüklerin içinde düşük doz ve yüksek dozda mikroplastikler yerleştirdik. Mikroplastiklerin bakterilerdeki, bitkisel planktonlardaki, fotosentez yapan canlılardaki, hayvansal planktonlardaki ve omurgasız böceklerdeki besin zinciri üzerindeki etkilerini araştırıyoruz. Bu canlılardan bazı böceklerin larvalarını deney düzeneğine yerleştirdik ve gelişimlerini izliyoruz. Gördük ki mikroplastikler birinci basamaktan üçüncü besin zinciri basamağına kadar geçiyor. Bu canlıların vücutlarında biriktirdikleri mikroplastik miktarını da ölçüyoruz.
Bulduğumuz sonuçlardan bir tanesi, sert yapılı mikroplastikleri besin zannederek yiyen canlıların ağız yapılarında deformasyon meydana geliyor. Tüm bu yapıları düşündüğümüzde mikroplastiklerin balıklar üzerindeki etkisinin de olacağı kesindir."
Projenin 21 ortağının bulunduğunu ve bu ülkelerde 37 mezokozm deneyinin kurulduğunu, 3 yıl boyunca yapacakları deney sonuçlarını halka ve uluslararası kullanıma açmayı hedeflediklerini belirten Beklioğlu, şunları kaydetti:
"Tüm ülkelerde ortak amacımız, göllerde besin zincirinin nasıl etkilediğini, bu zincirin en alt grubundan yukarıya nasıl transfer edildiği, bu transfer sırasında organizmaların nasıl etkilendiğini ortaya koymak. Avrupa Birliği mikroplastik konusunu çok ciddiye alıyor ve 2020 yılına kadar mikroplastik kullanımı özellikle kozmetik, kişisel bakım ve deterjanlarda yasaklandı. Bu konuda mevzuatın geliştirilebilmesi için daha fazla bilgiye ihtiyaç var. Bizim deneyimiz de dünyada ilk defa bu ölçekte yapıldığı için bulgularımızın mevzuatın şekillenmesinde etkili olacağını düşünüyorum."
ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beklioğlu, projeye 3 yıl için ayrılan bütçenin 320 bin avro olduğunu sözlerine ekledi.