İbrahimcioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yıldız Teknopark'ta kurulan Prototip Atölyesi ile girişimciler ve firmaların, kendi tasarımlarının prototipini üretebildiğini söyledi.
İbrahimcioğlu, "Burada CNC tezgahları, 3D yazıcılar gibi ücretsiz olarak yararlanılabilen tüm olanaklar mevcut. Bu olanaklar kullanılırken de ihtiyaç duyacakları teknisyenler, teknikerler ve mühendisler kendilerine yardımcı olmak için orada bekliyor. Girişimciler sadece projelerini çiziyorlar ve bir ustalık bilinci ile ürünlerini çıkartabiliyorlar. Örneğin, bir kuluçka şirketimiz, Türkiye'de ilk olma özelliği taşıyan patentli ürünün prototipini bizim atölyemizde geliştirdi. Böylece girişimcimiz, ülkemizde ilk defa seramik sanayisinde kullanılacak bir malzeme üretti ve patentledi." şeklinde konuştu.
Prototip Atölyesi'nde marka ya da tutundurma gibi çalışmaların yapılmadığını, burada marka aşamasına geçiş sürecine katkı sağladıklarını, marka ve tutundurma faaliyetlerini kuluçka ve girişimcilik merkezinde gerçekleştirdiklerini anlatan İbrahimcioğlu, Yıldız Teknopark'ın, Silikon Vadisi'nde bulunan Starcamp ofisinde kurduğu hızlandırıcı eğitim merkezi ile girişimcilerin, geliştirdiği ürünleri küresel yatırımcılarla bir araya getirme imkanı sağladığını bildirdi.
"AR-GE VE İNOVATİF ÇIKTI AÇISINDAN BU İŞİN BAŞLANGICINDAYIZ"
Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, Yıldız Teknopark olarak Türk girişimcilik ekosistemine "Ekosistemi nasıl geliştirilebiliriz?" düşüncesiyle baktıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Her zaman daha iyisi neden olmasın?' sorusunu sorarak hareket ediyoruz. Bu bağlamda Türkiye'deki girişimcilik ekosistemine bakacak olursak, kıyaslamalar yapmamız lazım. Bu Türkiye açısından yeni bir şey değil, eski bir şey... Biz Ahilik geleneğinden gelen bir milletiz.
Ar-Ge ve inovatif çıktı açısından bu işin başlangıcında mıyız? Evet, başlangıcındayız. Daha katedecek çok yolumuz var ama şöyle bir avantajımız var. 3 tip sermaye var; fiziksel sermaye, finansal sermaye ve entelektüel sermaye... Entelektüel sermaye, o ülkenin yetenekli ve birikimli gençleridir. Türkiye'nin 15-25 yaş arasındaki genç nüfusu 13 milyon... Sizin potansiyel 13 milyon entelektüel sermayeniz var ve 25 yaş üstünü bunun içerisine katmadan söylüyorum. Bunu da katarsam daha da artar, 30 milyona kadar gelebilir. Bu sermaye, girişimciliğin önünü açan en büyük kaynak. Bunu bir defa ortaya koymak lazım. Bu manada elimizdeki kaynaklar çok fazla. Bundan sonrası doğru planlama..."
"TOPLUMSAL DEĞİŞİMLERE AYAK UYDURABİLEN PROJELER ÖNE ÇIKIYOR"
Yıldız Teknopark Genel Müdür Yardımcısı İbrahimcioğlu, Türk girişimcilerin fikirlerinin diğer Türkler tarafından genellikle eleştirildiği, buna karşın yabancı mentorlerin fikirlere daha sıcak baktığına ilişkin bir soru üzerine, "Bununla ilgili bir fıkra anlatılır. Adamın biri ölmüş, cehenneme düşmüş. Bir tane oda seçmesi için gezdiriyorlarmış. En son bir tane odaya giriyor. Sıcak bir havuz var, başında ne zebani var ne de başka bir gardiyan... İnsanlar da sıcak bir havuzun içinde öyle duruyorlar. 'Bu nasıl bir yer, başında bekleyen yok, kafalarına vuran yok' diyor. Cevap veriyorlar, 'Burası Türk cehennemi' diye... 'Burada herhangi bir zebaniye gerek yok. Havuzdan başını çıkartmaya kalkan olursa diğerleri onu ayağından tutup çekerler zaten.' Dolayısıyla olaya bu gözle bakarsak belki biraz da kendimize çuvaldızı batırmış oluruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'den 1 milyar dolar değerinde dev şirketin çıkmasıyla ilgili hayale inandığını ifade eden İbrahimcioğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin ilk milyar dolarlık şirketi Yıldız Teknopark'tan çıkabilir elbette. Ümidimiz o ama böyle şeyler hakikaten tahminlerle değil, tahmin edilemezlerle ortaya çıkıyor. Türkiye'nin ilk unicorn şirketi tahmin edilemez şekilde ortaya çıkacaktır. Bugün Yıldız Teknopark'ı, Yıldız Kuluçka'yı girişimcilik üssü olarak görüyoruz. İçerisinde 130 tane kuluçka girişimcisi var. 40 tane akademik girişimcisi var. Bunların içerisinde inanılmaz değerli projeler var. Biz her birine bir unicorn gibi davranıyoruz. Umarız başarırlar. Genelde bu işi tahmin edilemezler başarıyor. Bugün kullandığımız YouTube, Facebook, Uber gerçeği gibi... Kimin aklına gelirdi ki, akrabalarımızla iletişimi Facebook üzerinden kuracağımız veya hepimizin bir kanalı olabileceği... Arkadaşlarımızı, akrabalarımızı Facebook'tan tıklayıp beğenir olduk. Yani toplumsal değişimlere ayak uydurabilen projeler öne çıkıyor. "