Taburcu edilen 50 yaşındaki kadın hasta, dünyada pür robotik cerrahi ile kafa tabanı tümörü ameliyatı olan dünyanın ilk ve tek vakası olarak bilim dünyasına duyuruldu.
Dünyanın ilk robotik teknoloji ile yapılan beyin cerrahi ameliyatı, özel dizayn edilmiş İbn-i Sina Hastanesi ameliyathanesinde, uzman doktor Ümit Eroğlu tarafından gerçekleştirildi.
Ameliyata, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Çağlar, Beyin ve Sinir Cerrahisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Çağlar Uğur ve Kulak, Burun Boğaz Anabilim Dalından Prof. Dr. Cem Meço, katkı verdi.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, ameliyata ilişkin değerlendirmesinde, yüksek teknolojiyi tıbbın birçok alanında uygulama imkanı bulduklarına işaret ederek, "Bunlardan biri de robotik cerrahidir. Robotik cerrahi ile kadın hastalıkları, üroloji ve kalp damar cerrahi gibi geniş alanlarda hastaların tedavi şansı oldukça yükseğe çıkıyor. Yaptığımız kafa tabanı tümör ameliyatının dünyada ilk olması ülkemiz ve üniversitemiz için gurur verici. Ekibimizi gönülden kutluyoruz." dedi.
İbn-i Sina Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü uzman doktorlardan Ümit Eroğlu ise, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 50 yaşındaki kadın hastada kafatası ve omurganın birleştiği yeri sağlayan bir kemikte büyük bir tümör tespit edildiğini anlattı.
Tümörün kemik ve kafa tabanında erozyona neden olduğunu ifade eden Eroğlu, dünyada robotik cerrahi ile ilgili yaklaşımların mevcut olduğunu ancak bu hastada yaptıkları gibi ağız içinden başlatıldıktan sonra baştan sona tümü robotik cerrahi ile bitirilen bir ameliyatın dünyada daha önce yapılmadığını belirtti.
Eroğlu, "Hastamız, dünyada pür robotik cerrahi ile kafa tabanı tümör ameliyatı olan ilk ve tek vakadır. Hastamız, dünyada da robotik cerrahi ile başlanıp bu yöntemle devam edilip bitirilen beyin cerrahideki tek vaka. Daha önce yayınlanan vakalar, robot yardımlı cerrahilerdir. Bu hastaya özgü olarak robotik cerrahi oldukça etkili bir şekilde kullanıldı. Başarılı sonuçlar elde ettik ve hastamız şifa ile taburcu oldu." bilgilerini verdi.
Hastada tümörün bulunduğu yerin derin, dar ve ulaşılması zor bir bölge olduğunu aktaran Eroğlu, bu nedenle mevcut yöntemlerin kullanılması halinde ameliyat sonrası sonuçlarda başarının düşük olduğunu ifade etti. Robotik cerrahinin, hasta için büyük bir avantaj sağladığını anlatan Eroğlu, hastanın sıkıntılarının minimize edildiği ameliyattan iki gün sonra taburcu edilmesinin büyük başarı olduğunu belirtti.
"YARA İYİLEŞMESİ DAHA HIZLI OLDU"
Prof. Dr. Şükrü Çağlar da beyin cerrahisinde büyük çığır açan ameliyatların Prof. Dr. Gazi Yaşargil'in mikrocerrahi teknolojisi olduğunu anımsatarak, "Mikrocerrahi asıldır. Beyin cerrahinin başarısının temelinde bu teknik gelir." değerlendirmesini yaptı.
Son dönemde ameliyatlarda robotik sistemler ve değişik görüntüleme yöntemlerinin de kullanılmaya başlandığını dile getiren Çağlar, bunların mikrocerrahideki bazı alanların çok daha iyi görülmesini, hasta için daha emniyetli ameliyatlar yapılmasını sağladığını belirtti.
Çağlar, 50 yaşındaki hastaya uygulanan ilk operasyona ilişkin değerlendirme yaparken bu hastalarda ağız ve burundan girilerek yapılan ameliyatlar sonrası hastaların en çok yutma güçlüğü, damak sorunları, boğazda şişlik, solunum güçlüğü gibi çok sıkıntılı bir dönem yaşandığına dikkati çekerek, "Ameliyat hastaya başarı ile uygulandı ve hastada bu sıkıntıların hiçbiri görülmedi. Hastamızda yara iyileşmesi daha hızlı oldu. " dedi.
"AMELİYATIMIZ, TEKNOLOJİNİN İLERLEMESİ İÇİN BİR ADIM OLACAK"
Robotik teknolojinin beyin cerrahisinde çok kısıtlı alanlarda ve kısıtlı bir hasta grubunda kullanılabildiğine işaret eden Çağlar, "Ancak ekibimiz, baştan sona dünyada ilk robotik cerrahi ameliyatını başarıyla uyguladı. Bu teknoloji daha da gelişirse hastaların ameliyat sonrası sıkıntılarını en aza indirecek, hayat kalitesini en yüksek derecede sağlayacak ameliyat sonuçları elde etmek mümkün." diye konuştu.
Mikroskobik, endoskobik ve robotik cerrahi tekniklerini birleştirerek mikrocerrahinin temel prensiplerine göre ameliyat yapmanın hasta için en iyi sonuçları getirdiğine dikkati çeken Çağlar, "Ameliyatımız, teknolojinin ilerlemesi için bir adım olacak. Biz de bu konuda hekimler olarak araştırıp çalıştıkça hastalar için en iyisinin gelişmesine yardımcı olacağımızı düşünüyorum." dedi.
İbn-i Sina Hastanesinde beyin ve sinir cerrahisi üzerine Ar-Ge laboratuvarlarının bulunduğuna değinen Çağlar, temel eğitimin bu laboratuvarlarda yapıldığını, daha sonra ileri cerrahi tekniklerinin uygulanma alanına sahip olduklarını söyledi.
Çağlar, "Teknolojiler aslında bizim uyguladığımız hastalarda gördüğümüz sonuçlar ve eksikler üzerine gelişmek zorunda. Teknolojilere biz yön vermek durumundayız." ifadelerini kullandı.
Çağlar, 50 yaşındaki kadın hastaya uyguladıkları ameliyata ilişkin çeşitli ortamlarda bilim dünyasına bilgi verdiklerini de sözlerine ekledi.