HERA radyo teleskobu, sadece uzak mesafeler bakmakla kalmayıp, geçmişe ışık tutuyor. Işık sabit bir hızda yol aldığından, bir nesne ile aramızdaki mesafeyi ışık hızına bölerek, ışığın bize ne kadar sürede ulaşacağını hesaplayabiliriz. Yani, 10 milyar ışık yılı uzaktaki bir yıldıza bakarsak, o yıldızı 10 milyar yıl önce olduğu gibi görürüz. Güneş şu an ikiye bölünse, dolayı bunu 8 dakika sonra görürüz.
HERA İLE EVRENİN GEÇMİŞİ
HERA, 240 antenden oluşuyor ve 5,8 milyon dolarlık hibe ile 110 antenlik ek büyüme yapılarak toplamda 350 antene ulaşacak. Her anten yaklaşık 14 metrelik bir şehir otobüsü büyüklüğünde. Tamamlanmış teleskop dizinin yan yana konulmasıyla 57.000 metrekarelik alan kaplanacak. Teleskop dizininin tamamının 2019 yılının eylül ayına kadar faaliyete geçmesi hedefleniyor.
Teleskop dizininin genişletilmesiyle evrenin geçmişine daha da yakın olacağız. HERA kullanan ekibin asıl amacı, büyük nesnelere bakmak ve evrenin başlangıcından itibaren bu nesnelerin çevrelerini nasıl etkilediğini belirlemek. Bu, evrenin zaman çizgisinin eksiksiz bir resminin geliştirilmesine yardımcı olabilir. Bu cisimler ve çevreleri arasındaki etkileşim, evrenin nasıl bir araya geldiğini ve en eski gök cisimlerini nasıl şekillendirdiğini de açığa çıkarabilir.
HERA, hidrojen atomlarından yayılan ışığın dalga boyunu alacak şekilde ayarlandı. Hidrojenin iyonizasyonunu haritalayabilmek, bilim adamlarına bu sürecin ne kadar sürdüğünü ve bu reyonize hidrojen alanlarının ne kadar büyük olduğunu gösterecek. Daha sonra HERA teleskobundan elde edilen veriler ile James Webb teleskobu verileri birbirine bağlanacak.
Evrenin hikayesini tam olarak öğrenmek kolay değil. Ancak uzay gözlemindeki her yeni gelişme, bizleri tam biyografiyi anlamaya daha da yakınlaştırıyor.