Avrupa Okyanus Sondaj Araştırmaları Konsorsiyumunun (ECORD) sondaj faaliyetini yürüttüğü araştırmanın ilk sonuçları Amerikan Jeofizik Birliğinin San Francisco'da düzenlenen yıllık toplantısında açıklandı.
Araştırmada yer alan ABD ve İngiltere'den bilim adamları, gök taşının etki merkezi olan, Meksika Körfezi ve Yucatan Yarımadası'nın bir bölümünü içine alan 200 kilometrelik Chicxulub Krateri'nde yaptıkları sondajlarda, yerin bin 300 metre altından çıkardıkları tortul kaya örneklerinde nikel miktarında belirgin artış olduğunu tespit etti.
"Dinozor Krateri" olarak anılan bölgede nikel bulunmasının tek başına gök taşının kalıntılarına dair kanıt olmayacağını kaydeden bilim adamları, dünya üzerinde nadir olarak görülen ve genelde dinozorları yok ettiği düşünülen gök taşının kalıntısı olduğu varsayılan iridyum elementinin varlığının göstergesi olabileceği belirtildi.
Nikelin demir ile güçlü kimyasal bağlar kurma özelliği bakımından iridyuma benzer bir element olduğunu dile getiren araştırmacılar, bir yerde nikel yoğunlaşması olmasının yüksek miktarda iridyumun varlığının göstergesi olarak yorumlanabileceğini vurguladı.
Bilim adamları, 14 kilometre genişliğindeki gök taşının dünyaya çarpmasının ardından tamamen toz haline gelerek atmosfere yayıldığını belirtirken, belirli bir kısmının havada yeniden yoğunlaşarak küçük topaklar halinde etki merkezine geri inmiş olabileceğini varsayımını ileri sürdü. Nikel miktarında artış gözlenmesi, toplanan örneklerde bu kalıntıların bulunabileceği umudunu arttırdı. Örnekler halen 4 ayrı laboratuvarda test ediliyor.
Dünyaya çarptığında başta dinozorlar olmak üzere yaşayan canlı türlerinin yüzde 75'ini yok eden gök taşının neden bu kadar büyük bir faciaya yol açtığı hala gizemini koruyor. Bu konudaki teorilerden biri gök taşının içerdiği metallerin dünyanın atmosferinin zehirlediği. Gerçek kalıntıların incelenmesi bu konudaki gizemin çözülmesini sağlayabilir.