Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Arif Ergin, "FETÖ'cüler hem TÜBİTAK'tan hem de Türkiye'nin bilim ve teknoloji arenasından temizlenecek" dedi.
Ergin, yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'da Türkiye'nin büyük bir badire atlattığını belirterek, şehitlere rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi.
Darbe girişiminin ardından Türk milletinin bir araya gelip demokrasiye sahip çıkarak, darbecilere gerekli cevabı verdiğini ifade eden Ergin, "OHAL ilan edilmesi ve ardından kanun hükmünde kararnamelerle, devlet içindeki malum yapının temizlenmesiyle ilgili kurumlar çalışma içinde. TÜBİTAK'ta da bu kurumlarda olduğu gibi çalışmalar yapılıyor." diye konuştu.
"FETÖ'yle mücadelemiz devam edecek"
Ergin, TÜBİTAK'ın farklı özellikleri bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"17-25 Aralık sürecinden sonra TÜBİTAK en çok dikkati çeken kurumlardan biri oldu. Gerek eski davalarda verilmiş raporlar, dijital deliller konusunda gerekse teşvik edilen işler, gerekse Türkiye'nin teknolojisiyle ilgili yaptığı işlerin malum yapı tarafından nasıl ele geçirilmeye çalışıldığı konularında basına yansıma oldu. TÜBİTAK aslında 30 aydır bu mücadeleyi devam ettiriyor. O yüzden 15 Temmuz, bizim için işlerimizi daha da hızlandıracağımız bir dönemi başlattı. Ondan önce de gayretlerimiz devam ediyordu."
TÜBİTAK'ın 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi bir kurum olmadığını anlatan Prof. Dr. Ergin, "Neden? Çünkü, bilim ve teknoloji konularında hızlı hareket etmek, bilim, teknoloji, irfan, beyin gücü neredeyse onu hızlı bir şekilde bünyemize katabilmek üzere kanunda özerk bir yapıya sahibiz. Bu bakımdan çıkan kanun hükmünde kararnameyi beklememize gerek yoktu. Bize yararı oldu ama bizim mücadelemiz ondan önce de başlamış ve devam ediyordu. Cuma günü de Sayın Bakanımız açıklamalarıyla kurumdan bazı ihraçların olduğunu ilan ettiler. Bu yanlış anlaşılmamalı. Bir kerede göbeğimizi kestik ve tamamlandı denebilecek bir mücadele değil bu." diye konuştu.
Ergin, TÜBİTAK'taki mücadelenin de iki boyutu bulunduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Birincisi, 30 yılda yapılanmasını gerçekleştirilen bir yapıyı iki günde sonuçları açıklanan kararnameyle bitirmek mümkün değil. Bu konudaki çabalar sürecek. İkincisi de öyle bir yapı düşünün ki, bunu insanlar ayakta tutuyor. Bilim ve teknoloji, beyin gücü olduğu için insanların destek verdikleri bir unsur. Bu insan unsurunun belirli bir yüzdesini çekip aldığınız zaman yaptığınız işleri de akamete uğratmakla karşı karşıyasınız. Dolayısıyla yakın ve uzak tehdit analizleri yapılıp, neyin kritik olduğuna bakılarak bu iş belirli dalgalarla gerçekleştirilecek bir operasyondur. TÜBİTAK da bu operasyonda birkaçıncı basamağını geçen cuma günü almıştır."
"Tek hamleyle bitecek bir şey değil"
FETÖ'cülerin, hem TÜBİTAK'tan hem de Türkiye'nin bilim ve teknoloji arenasından temizleneceğini belirten Ergin, "Bunun olması için mesai kavramı gözetmeksizin çalışıyoruz. Bütün dikkatimiz bunun üzerine odaklanmış durumda. Şu yanlış kanı da oluşmasın; bu, bir günde, tek seferde, tek hamleyle bitecek bir şey değil. 30 yıllık birikimi temizlemek için kapsamlı ve dikkatli çalışmalar yapılıyor." ifadelerini kullandı.
Ergin, çalışmalar yapılırken, masum insanlara zarar gelmemesi için azami ölçüde dikkat gösterildiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle bitirdi:
"Bunun uzun sürmesinin bir sebebi de kurunun yanında yaşın da yanmaması. Buna dikkat ediyoruz. Tespitlerin net olması, TÜBİTAK'a yakışır şekilde olması için maksimum gayret sarf ediyoruz. Öte yandan bazı haberler çıkmıştı, bazı bilgilerin yurt dışına sızdırıldığına ilişkin. O haberler 2012 ve öncesini adreslemektedir. 2014-2015 yıllarında bizim gayretlerimizle bunların olmasına artık imkan ve ihtimal kalmadı. Burada asıl olan sistemdir. FETÖ'nün yaptığı sisteme paralel bir sistem oluşturarak işi kendi üzerine alma çalışmasıdır. Biz kendi sistemimizi devletimiz uğruna düzgün hale getirdiğimiz için bu kaçakların olması sıfıra kadar inmiştir."