Bu bulgunun doğru ilaç seçiminde kullanılabileceği belirtiliyor.
Bilim adamları Finlandiya ve İsveç'te binlerce kadından DNA örneği alarak inceledi. Her bir kadının DNA'sında 121 farklılık tespit eden ekip, bu farklılıkların östrojen üretiminde etkili olduğunu düşünüyor.
Östrojenin de menopoz geçirmiş kadınlarda daha sık görülen bir göğüs kanseri türünün ortaya çıkmasında etkili olduğu biliniyor.
Dolayısıyla bu veri, östrojen seviyesini düşüren ilaçların hangi hastalara verilmesi gerektiğini belirlemede kullanılabilir, bu da tedavisinin etkisini arttırır.
Araştırma ekibinin başındaki Doktor Edison Liu, uzun yıllardır östrojen ile ilgili bilinmeyenlerin gen yapısı ile bağlantısını araştırdıklarını söyledi.
Liu, adet görmeye erken başlayan ya da menopoza geç yaşta giren kadınlarda göğüs kanserini riskinin daha yüksek olduğunu, zira östrojene daha fazla maruz kaldıklarını belirtti.
Östrojen ile gen arasındaki ilişkiyi ortaya çıkaran çalışmalarının daha da ilerlerletilmesi gerektiğini belirten Liu, sonuçlara güvendiklerini dile getirdi.
Liu böylece göğüs kanseri riski yüksek olan kadınların DNA testleriyle belirlenebileceğini ve östrojen düşüren ilaçlarla riskin azaltılabileceğini belirtti.