Welcome to the jungle we've got fun and games
- Yazıyı okurken şu şarkıyı çevirip çevirip dinlemekte yarar var: Welcome to the Jungle.
Crysis, Crysis: Warhead, Crysis 2 ve şimdi de Crysis 3... Dile kolay, yaklaşık 6 yıllık süreçte tam 4 tane Crysis oyunuyla karşılaştık. Cry Engine'in gücüyle her yeni oyunda biraz daha göz okşayan bu seri, NanoSuit isimli güzellik sayesinde de oynama alışkanlıklarımıza başarılı katkılar yapıyordu. Bu iki faktör, zaten Crysis serisinin en güçlü iki özelliği. Öncelikle Crytek'i tebrik etmek gerekiyor. Zira bu kadar kısa sürede, dünyaca bilinen, milyonlar satan ve birçok ödül kazanan bir seriyi ortaya çıkarmak hiç kolay değil.
Far Cry'ı Ubisoft'un kollarına bıraktıktan sonra biraz daha bilimkurguya yönelen Cevat Yerli ve ekibi, ilk olarak Crysis 1 ile çıkmıştı karşımıza. İşleri kestirmek ilk başta her zaman zordur. Son teknoloji bir elbiseyle operasyona gitseniz bile, teknik sorunlarla karşılaşmanız olası (Sevgil Nomad). Ya da karşılaştığınız düşmanlar, aslında buz dağının sadece görünen kısmıdır belki de? Nitekim Crysis 1, bunu çok iyi gösteriyordu bizlere. Ardından gelen Warhead de, aynı zaman diliminde, görünmeyen taraflarda, haberdar olamadığımız karakterlerin (Psycho) aslında nelerle meşgul olduğunu göstermişti.
Crysis 2'yle de tropik ormanlara veda etmiştik ve belirttikleri gibi "Daha önce hiçbir filmde ve oyunda görmediğimiz bir New York'u" monitörlerimize taşımayı başarmışlardı. Alcatraz ile az taban tepmedik tabii, az sürprizle karşılaşmadık...
Bu oyunla gelen dikey oynanış yapısı sayesinde New York'un devasa binalarında, farklı saldırılar gerçekleştirebiliyorduk. Maksimum hız, görünmezlik ve güç tamam da, bir de bir binanın tepesinden aşağıda bekleyen düşmanların üzerine zımba gibi atladığınızı düşünün... Open World teması bir nebze kaybolsa da, yeni oyun tipi de hoştu doğrusu. Sarı taksileri düşmanların üzerlerine tekmelemekten kim hoşlanmaz ki?
Ve Crysis 3
Uzaylı istilası bitmiş değil. Cell'in hala ciddi bir gücü var ve dışarda bir yerlerde yaşanabilecek bir yerler kaldıysa bile, bunların ömrü pek uzun görünmüyor. En azından hemen müdahale etmezsek!
Önceki oyunlardan kısaca bahsettikten sonra, Crysis 3'ün de senaryosundan kısaca bahsetmek gerekirse; Prophet'i kontrol ediyoruz ve ikinci oyunun ardından tam 24 sene geçmiştir. 2047 yılının New York'u, Crysis 2'ye oranla daha da ormansı bir hal almıştır. Hani Guns N' Roses'ın Welcome to the Jungle isimli şarkısı var ya, işte tam da öyle bir dünya Crysis 3'teki.