F.Bahçe dün geceki kritik Avrupa Ligi maçında ne yazık ki ağır bir yenilgi aldı. Çok erken bir skor dezavantajına düşüldü. Bundan sonra kötü senaryo sahnelendi. Olympiakos takım halinde topun arkasına geçip iyi yerleşimli bir alan daraltan savunma kurgusu uyguluyordu. F.Bahçe'nin kadro yapısı itibariyle en önemli rahatsızlığı bu tip savunmalara karşı set oyununda yetersiz kalması. Ligde Sivasspor ve Başakşehir maçları bu konudaki en canlı örnekler. İlk 45 dakika boyunca oyun karşı alana yıkıldı. Yüzde 65 topa sahip olma oranı iyi ama tempo düşük ve de rakip savunmayı arızaya uğratacak hiçbir olumlu girişim yok. Bu tabloda görünen ümit; duran toplardı ama az sayıdaki kornerler de kötü kullanıldı. Tek pozisyon devre sonunda rakibin ayağına çarparak tesadüfen oluştu. Onu da Rossi dışarı attı. İkinci devreye F.Bahçe yine kadro yapısına ters düşen inanılmaz bir tempoyla başladı. Rakip savunma sallandı. İlk 10 dakika içinde 3 çok net pozisyon kaçtı. Ama tabi müthiş temponun geri dönüşü vardı. İlk ciddi mesajı kaleci Altay çok iyi çıkardı. Bu arada Pereira'nın mutlaka değişiklikler yapması gerekiyordu. O da yapmayınca arkadan ikinci gol geldi. Sonra da üçüncüsü. Artık bundan sonraki maçlara bakılacak. F.Bahçe'nin en sağlam yeri üçlü defansı dün gece çaresiz kaldı. Çünkü futbolda önemli olan takım savunması. Bütün riskleri göze aldığınızda yüzleri dönük geniş alanlı kontrataklarda defans oyuncuları bir şey yapamaz. Dün gece üç gol yemesine rağmen övgüyle bahsedebileceğim tek futbolcu kaleci Altay. Olympiakos'un da futbol açısından hakkını verelim. Attıkları 3 gol de çok güzeldi.