Maça ne yazık ki Marcao'nun büyük terbiyesizliği damga vurdu. Sahada genç arkadaşını kafa ve yumruklarla dövdü. Ne yazık ki iki dakika süren bu eylemi, hakem Erkan Özdamar ancak VAR uyarısıyla teşhis edebildi. Bu olay kesinlikle daha önceki yıllarda yaşanan Melo-Riera olayına benzemez. Hemen Marcao'nun kovulması lazım.
Gelelim maça... Galatasaray dün Giresunspor'un sunduğu büyük taktik yanlışı ancak 30. dakikada çözebildi. Giresunspor karşı alanın ortasında ve santranın 10 metre gerisinde 10 kişilik bir tek blog oluşturmuş, kontrolsüz bir pres ve kontrolsüz bir tempo sahaya yansıtıyordu. Eğer Galatasaray çabuk uzun toplar denese, bu yanlış taktiği daha çabuk çözerdi. Ama pas yaparak üçüncü bölgeye yerleşmek isteyince, Giresun'un öndeki defans bloğu da geriye dönme fırsatı yakalıyordu. Nihayet 30. dakikada Taylan uyandı, kendi alanından kaptığı topu, defans bloğunun arkasına bıraktığı genişliğe atınca G.Saray golü buldu. Ondan sonra bir penaltı kaçtı, sonra da ikinci penaltıyla birlikte gelen kırmızı kartla maç bitmişti. Fizik açıdan hazır olduğu zaman Feghouli'nin önemli bir oyuncu olduğu unutulmamalı. Cicaldau, teknik açıdan olumlu sinyaller verdi. Takımda yine en büyük dinamizm her zamanki gibi Taylan'daydı. Van Aanholt da biraz daha kendine gelmiş gibiydi
Penaltıda gösterilen kırmızı kart doğruydu çünkü bariz gol şansındaki oyuncuyu topla oynama imkânınız olmadan engellemek için yaptığınız hareket kırmızıyı gerektiriyor.